ARDA VE ALGI
Belleğinde medya ilişkileri, sponsorlar tavrı, taraftar ilişkileri, teknik kadro iletişimi, takım arkadaşlarınla yaşayacakların olacaktı. Çok daha fazlasına sahip olacak kitaplar okuyacak, workshoplara katılacak, role play çalışmaları içinde olacaktın. Muhteşem rol modellerin olacaktı. Doğru ilişkiler ile beslenecektin!
% 100 haklı olduğun olayda 30 yıllık emeklerini yok etmeyecektin. Olayları bir kumpas olarak algılamayacak, milli takıma veda etmeyi ilkeli bir davranış olarak görmeyecektin. Bakış açın endüstri ürünü olduğun ve ürettikçe var olduğun üzerine kurulacaktı.
Hatta kendine göre inandığın savaşı kazanacaktın. Öncelikle iletişim becerilerin ve algı yönetimin daha iyi olsaydı “prim” konusunda takımda yer alan emekçiler için kaptan olarak Fatih Terim ve yönetimden para istemek yerine arkadaşlarının arasında topladığın paraları malzemeci, masör ve diğer personele dağıtarak medya ve sosyal medyada senin dışında gelişecek paylaşımlar ile Fatih Terim’in üzerinde prim yapacaktın. Fatih Terim’in yapmadığını kaptan Arda yapmış olacaktı! Sosyal medyada senin bile öngöremeyeceğin kitlesel bir algı oluşturacaktın.
Babası yaşında gazeteciye saldıran, emekleri ile çalışan insanların işten atılmasını isteyen egolu şahıs olarak anılmayacaktın. Bilal Meşe ile karşılaştığında 24 saat susmayı öğrenmiş olsaydın, amigdala bölgesinin ne işe yaradığını, duygularını nasıl kontrol edeceğini bilseydin Barcelona formanı da riske etmeyecektin.
Sana Türk futbolunun en iyisi olmanın sadece yetenek ve saha becerisi olmadığını öğreten olmamış. Yıldızlaşmak zirvede alçakgönüllülük gerektirir. Kolların kopuncaya kadar imza atmak, sosyal projelere dâhil olmak ve sevilen olmak zorundaydın.
Olmadı Arda kaybettin! Önünde Alex, Hagi gibi örneklerden de ders alamadın. Bugün Hagi’yi sevmeyen Fenerbahçeli, Alex’e saygı duymayan Galatasaray’lı yoksa bu onların sadece sahadaki yetenekleri ile olmadı. İnsanı tavırları ile oluştu. Oyun zekâsı ile sosyal zekânın aynı olmadığını henüz öğrenemedin. Yönetmen gereken algı için sadece yıldız olmanın, arkana senin üzerinden prim yapacak birkaç futbolcu eskisi almanın yeterli olamadığını ön göremedin!
Pişman değilim diyerek kendini ikinci kez yok ettin. Duygularını kontrol edemedin ve bir markayı, efsaneyi Arda Turan’ı kendi ellerinde yok ettin. Şimdi sen artık sadece bir oyuncu olacaksın. Çin’de, ya da Barcelona’da olman hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Bu varoş bakış açısı ile omuzlardaki yükü kaldıramam normal oysa sen sorunun en önemli parçası olduğunun farkında değilsin. Şimdi gel haziran 2016 Milli takım kampında yaptığın tartışmaya birlikte gidelim. Fatih Terim’i tanıyorsunuz yüksek egoya yüksek ses verdiğinde zararı göreceğini bilerek görüşmeye gidiyoruz. Hesap sormak senin işin değil, egosunu okşayıp yardım isteyecektin! Bu konuyu en iyi siz anlarsınız Fatih Hocam, desteğinize ihtiyacımız var diyerek söze başlayacaktın. Burak Yılmaz’ın 500 bin Euro primi de, çalışan personel primi de Fatih Terim’e rağmen çözülecek iş değil, Fatih Terim ile çözülecek iş!
Sesini yükseltip hesap soracaksan çelik gibi iradeye sahip olman ve her şeyi kaybetmeyi göze alman gerekecek. Aradan bir yıl geçtikten sonra Bilal Meşe’ye saldırmak seni sadece maganda yapmaya yarar. Barcelona kültürü bunu kaldırmaz öngörmen gerekir. İşe başlamadan soğukkanlı olarak düşüneceksin. Anlık hata yaptıysan bin kere özür dilemen gerekir. Ülkenden, medyadan ve giydiğin formayı adam gibi taşıyan kaptanlardan özür dileyeceksin.
İyi başlatamadıysan iyi bitireceksin Arda Turan.
Hayatının kalan bölümünde algıyı yönetmek için şimdi yazdıklarımı iyi oku lütfen! Bu tavrı ne elde etmek için yaptın? İstediklerini elde etmek için işbirliği yapman gereken doğru kişiler kimlerdi? Etkileşimi gerçekleştirmek için içinde bulunduğun topluluğun beklentileri nelerdi? Kitleye hangi bilgilerin ulaşmasını istedin? Hangi seçili bilgileri durdurmak istedin? Yönlendirme ve güdülemek istediğin durum ve süreçle ilgili hangi çalışmaları yaptın?
İkna, Psikolojik operasyon için kendini nasıl hazırladın? Değersiz göstermek istediklerin için hangi araçlardan yararlandın? Gerçekleri manipüle ederken rakiplerinin neler yapacağını ön görebildin mi? Çok içselleştirdiğin ve duygu yoğunluğunda boğulduğun olaylar karşısında analitik bir zekâdan destek aldın mı?
Neyi söylediğinden daha önemlisi nasıl ve ne zaman söylediğindir. Olmadı Arda!
Milli Takım kaptanı konuk olarak uçağında bulunan gazeteciye saldırmaz! Bu sadece ilkel beyinle yapılan bir eylemdir. Şu anda bile samimi özür senin yükünü hafifletir. Önce kendini affet! Kendinle hesaplaşmanı tamamla ve sadeleş!