Mesela İyi Parti’nin Manisa’da 1 numarası Şenol Sunat hanımefendi oluverdi. İyi Parti’de bundan birkaç ay önce kim bu değişimi tahmin edebilirdi?
CHP’de Özgür Özel’in, seçimlerden sonra Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı genel başkan adayı olabileceğini biri söylese, inanan kaç kişi çıkardı?
MHP malum, değişen bir şey yok.
Ak Parti’de son yılların etkin olan ismi Murat Baybatur’un biraz perde arkasında kaldığını görebiliyoruz. Bunun çok geçerli bir nedeni var.
Bahadır Yenişehirlioğlu.
Son yapılan seçimde Yenişehirlioğlu, sanki geçmişte o meclisin kapısından döndüğü akıbete uğramasın diye milletvekili listesinin 1.sırasına konuverdi. Sanki ifadesini kullanmam boşuna değil. Çünkü asıl neden çok başka…
Bahadır Yenişehirlioğlu eğer listeye bir renk katsın diye konmuş olsaydı sıralaması başka olurdu. Ya da 1 olmazdı en azından.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yenişehirlioğlu’nu 1.sıraya koyarak herkese şu mesajı mı verdi; Artık partinin bir numarası da patronu da Yenişehirlioğlu’dur.
Eğer verilen mesaj buysa bu bir yeni rol demek.
Bu rolün önceden yazılmış bir senaryosu yok. Çünkü siyaset bir film ya da dizi sahnesi değil.
Cümleye burada bir virgül koyalım.
Yenişehirlioğlu, 2011 yılında birdenbire avukatlık mesleğini bırakarak edebiyat dünyasına atıldı. Yaklaşık 10 yılda 10’un üzerinde kitap yazdı. İnanılmaz bir performans.
Derken dizi dünyasına sonra da sinemaya geçiş yaptı. Yer aldığı diziler ve sinema filmlerinde aldığı rollerin hakkını verdi. İçinden edata yıllarını bu işe vermiş bir usta oyuncu çıktı.
Mizacıyla büyük kitlelerin dikkatini çekmeyi başardı. Ve popüler isim haline geldi.
Yedi Güzel Adam’da sahaf İsmail Bey, Payitaht Abdülhamid’de Tahsin Paşa, Direniş Karatay ve Vecihi Hürkuş filmlerindeki Ratip Albay ve Alpdoğan bey, Sevda Kuşun Kanadında’da Saatçi Hüsnü karakterlerini canlandırdı.
Ve son filmdeki rolünü Erdoğan belirledi.
Filmin adı Manisa…
Rolün Ak Parti Manisa 1.Sıra Milletvekili.
Sonra bir rol daha verildi. Grup Başkanvekili…
Şimdi dönelim virgül koyduğumuz noktaya…
Evet. Belki tamımlarken rol dedim, film dedim ama aslında bu rolün önceden yazılmış bir senaryosu yok. Çünkü siyaset bir film ya da dizi sahnesi değil. Her an her şey değişebiliyor.
Can alıcı noktaya doğru geliyoruz.
Bahadır Yenişehirlioğlu, biraz edebi biraz da sanatçı kimliğiyle naif bir yapıya sahip. Üstlendiği kimliği daha önce taşıyanlarla karşılaştıralım.
Bülent Arınç…
Hüseyin Tanrıverdi.
Kısa bir dönem Selçuk Özdağ.
Ve son yıllarda Murat Baybatur.
Bahadır Yenişehirliğlu’nu bekleyen en büyük sınavı nedir sizce?
Manisa’da 400 ila 500 bin arasında oyu bulunan, merkez ilçeler dahil 9 ilçe belediyesini elinde bulunduran partisini bulunduğu noktadan ileriye taşımak olabilir mi?
Sadece bu bile büyük bir sınav.
Partinin ilçe teşkilatlarında, belediyelerde yaşanan sorunları çözebilecek bir ağabey rolüne bürünebilecek mi?
Sorunlara bir Bülent Arınç ağırlığında el koyabilecek mi?
Murat Baybatur kadar Cumhur İttifakı’nın Manisa’daki dengelerini gözetebilecek mi?
İl, ilçe başkanları ve belediye başkanlarına statüsünü kabul ettirebilecek mi?
İl ve ilçe kongrelerinde yönetim listeleri belirlenirken nasıl bir yol izleyecek?
Müdahale edecek mi? Lafını dinletebilecek mi?
Ve en önemlisi yerel seçimlerde belediye başkan adayları, meclis üyelerinin netleşme aşamasında “benim dediğim olacak” mı diyecek yoksa “kafanıza göre takılın” mı diyecek.
Partinin 1 numarası olmak gerçekten ağır sorumluluk istiyor. Bahadır Yenişehirlioğlu kararlar alırken diğer milletvekilleri Murat Baybatur, Tamer Akkal ve Mücahit Arınç’la sağlıklı bir istişare kanalı kurabilecek mi?
Ya da onlarla bir taht mücadelesine mi girişecek?
Bu siyasetin doğasında var çünkü… Çekişmeler hep olur.
Bütün bu sorular cevap bekliyor.
Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptığı ziyaretten çıkan mesaj bence şuydu: Başrolde ben varım!
Gerçek şu ki o bir Tahsin Paşa değil artık, bir siyasetçi. Alacağı kararlar, yapacağı tercihler yerel seçimlerde Ak Parti’nin kaderini belirleyecek.
Rolünün hakkını verebilecek mi?
Cevap çok yakın.
Final sahnesi yerel seçimler olacak.