Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuşuyor.
Kur riskinin azaldığını, borç stoku içindeki döviz ve altın ağırlığının azaldığını belirten Mehmet Şimşek, Türkiye'nin uluslararası rezervlerine ilişkin şunları söyledi:
"Tarihte eşi benzeri görülmemiş hızda bir düzeltmeyle karşı karşıyayız. Yine bizim iktidarımız döneminde 10 yılda oluşan birikim 1 yılda sağlandı. Bu da programa olan güveni gösteriyor. IMF'nin tanımladığı rezerv yeterliliğinde arzuladığımız yeterliliğe ulaşmış durumdayız."
KKM'den çıkış hedefinin sürdüğünü ve çıkışın bu ay daha da hızlanacağını vurgulayan Mehmet Şimşek, şöyle devam etti:
"Geçen sene 143 mlyar dolar ile zirveyi bulan mevduat, 60 milyar doların altına geçti. Temmuz ayında KKM'den çıkış daha da hızlanacak ve Türkiye bu faslı kapatmış olacaktır."
REZERVLER
Rezervlerin büyük kısmının sıcak para kaynaklı olduğuna yönelik eleştirilere de yanıt veren Mehmet Şimşek'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"İlk kez 2017 sonrasında bankalarımızın sermaye benzeri uzun vadeli kaynağa erişimi dramatik şekilde artmış ve son birkaç ayda yaklaşık 5 milyar dolar civarında küresel sistemden kaynağa erişmişlerdir. Rezervlerdeki artış, bazılarının iddia ettiği gibi sıcak para değil, büyük kısmı vatandaşların ve şirketlerin progama olan güveni nedeniyle dövizden TL'ye geçişiyle açıklanır. 3'te 2'sinden fazlası bu. İkincisi ise bankaların ve reel sektörün dış kaynağa yüzde 100'ün üzerinde ulaşmasından kaynaklanıyor.
GRİ LİSTE
"Türkiye en son geçen hafta benim de gittiğim Singapur'daki genel kurulda oybirliği ve muazzam bir alkışla gri listeden çıkmıştır.
ENFLASYON
Enflasyonda en zoru geride kaldı. Kolay bir süreç değil. Dezenflasyonda Türkiye tecrübeli ama başarılı değil. Para politikasının yeniden güçlü şekilde kurulması zaman alır. Biz geçen sene bu vakitlerde de 1 sene geçiş dönemine ihtiyacımız olduğunu ve bu sürece enflasyonun yükseleceğini, bu yılın mayıs ayında zirveye ulaşacağını, daha sonra kalıcı olarak düşmeye başlayacağını söyledik. Önümüzdeki ay büyük ihtimalle enflasyon yüzde 60'a, sonraki ay yüzde 50'ye inecek."
Asıl hedeflerinin kalıcı refah artışı ve Türkiye'nin yüksek gelirli ülkeler arasına kalıcı olarak girmesini sağlamak olduğunu öne süren Mehmet Şimşek, "Bu sene Türkiye, orta gelirli ülkeler grubundan çıkıp Dünya Bankası tanımyla yüksek gelirli ülkeler arasına girmiş olacak. Sürdürülebilir büyüme için fiyat istikrarı lazım. Gelir dağılımındaki bozulmanın kalıcı şekilde geri çevrilmesinin en önemli yolu, enflasyonun kalıcı şekilde düşürülmesidir" diye konuştu:
"Bu programın yükü herkes tarafından adil şekilde paylaşılmak zorunda. Tabii ki bunu dar gelirli yurttaşların üzerine yüklemeyeceğiz. Şu anda asgari ücretliler, asgari ücrete kadar '0' gelir vergisi ödüyor. Tercihlerimiz çok net."
"TERCİHİMİZ ÇOK NET"
Mehmet Şimşek, başında olduğu ekonomi programının yükünü dar gelirli kesime yüklemeyeceklerini de iddia etti:
"Bu programın yükü herkes tarafından adil şekilde paylaşılmak zorunda. Tabii ki bunu dar gelirli vatandaşlarımızın üzerine yüklemeyeceğiz. Şu anda asgari ücretliler, asgari ücrete kadar '0' gelir vergisi ödüyor. Tercihlerimiz çok net."
"AMACIMIZ VERGİDE ADALET"
Veri planlarını 'kayıt dışı ticaret' üzerinden anlatan Bakan Şimşek, planladıkları çalışmaları şöyle açıkladı:
"Amacımız kayıt dışıyla mücadeleyi amansız şekilde yürütmek. Aslında başardık. Eylem planı falan olmayacak. Türkiye'deki bütün vergi mükellefleri yapay zeka ile denetlenip, ChatGPT benzeri şekilde raporlanıp mükelleflere gönderilmesinin altyapsını hazırlıyoruz. Maliye'de bir ekip kurduk, kapasitemiz nedir ona bakacağız, duruma göre dışarıdan destek alacağız. Amacımız vergide adaleti sağlamak."
Şimşek, dünya genelinde ciddi bir kamu borcu olduğunu ve faiz yüksek seyrettiği için borçların çok ciddi sorun haline geldiğini ve küresel büyümenin de bu nedenle aşağı çekildiğini söyledi.