Genel

Bakan Varank: "Kılıçdaroğlu'nun kuru sıkı attığını herkes iyi biliyor"

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Nisan ayı meclis toplantısına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 300 milyar doları için iş dünyası burada nasıl bir kuru sıkı atma olduğunu gayet iyi biliyor" dedi.

Abone Ol

Abdullah Çibir
BURSA (İHA)

BTSO meclis toplantısı, oda hizmet binasında 2. bölge 1. sıra AK Parti Bursa milletvekili adayı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla gerçekleşti. Meclis salonunu dolduranlara seslenen Bakan Varank, "Ekonomik ve ticari açıdan Türkiye'nin en gelişmiş şehirlerinden bir tanesinde bulunuyoruz. Bursa'nın bölge ve ülke ekonomisine çok ciddi katkıları var. Renault, Tofaş ve Karsan burada. Şimdi yerli ve milli otomobilimiz Togg da burada. Tabi Togg aslında ayrı bir parantez açmamız lazım. Togg, bu şehre kazandırdıklarını en iyi iş dünyamız, otomotiv endüstrisi, tedarikçi firmalarımız bilir. Biz Togg ile büyük bir değişim ve dönüşümü bu şehre kazandırdık. Şimdi inşallah işte batarya teknolojilerini de bu şehre getirerek aslında Bursa'nın sanayisinde bir sıçrama oluşturacağız. Bursa sanayisini çok daha katma değerli bir hale getirmiş olacağız. İnşallah yani batarya yatırımımızda biz bu şehri çok daha farklı bir noktaya getireceğiz. Bursa, ihracatta Türkiye'nin lokomotifi bir şehirdir. Benim bu noktada Bursa için tabii ki en büyük hayalim Bursa sanayisinin orta yüksek ve yüksek teknolojili üretimdeki payını arttırabilmektir” dedi.

“TEKNOSAB da Bursa'nın sanayideki dönüşümüne liderlik etmeyi hedefleyen bir projedir”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Bursa sanayisini güçlü bir şekilde desteklediklerini belirten Bakan Varank, “Bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Şehrimizde 2022 yılı sonu itibariyle desteklerimiz yararlanmak için 917 şirket yatırım teşvik belgesi aldı. 21 milyar liranın üzerinde sabit yatırımın ve 14 bine yakın istihdamın önünü açtık. Organize sanayi bölgelerinin sayısını 9'dan 17'ye yükselttik. 3 endüstri bölgesi ilan ettik. Sanayi siteleri kurduk. Girişimcilerimize ve ARGE yapan işletmelerimizi ev sahipliği yapan iki teknoparkımızı destekledik. Şu anda teknoparklarımızın ful olmasının da farkındayız. Kendi bünyesinde AR-GE ve tasarım merkezine sahip işletme sayısını 158'e yükselttik. Güçlü, sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme için yüksek teknolojiye dayalı katma değeri yüksek üretim yapmak mecburiyetindeyiz. Bu manada daha fazlasına ihtiyacımız var. AR-GE merkezleri sayısında Kocaeli'nden sonra 4'üncü, tasarım merkezlerinde de Ankara'dan sonra 3'üncü sırada yer alıyoruz. Şimdi biz bu noktada sanayicilerimizle el ele verip Bursa'yı AR-GE ve tasarımda çok daha yukarılara taşıyabiliriz. Ben buna yürekten inanıyorum. Bilhassa, Togg ile birlikte bu konuda önemli bir ivmelenme olacağını da düşünüyorum. Togg'un teknolojik donanımına katkı sağlamak üzere AR-GE ve inovasyon alanında da önemli atılımlar olacaktır. Burada Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın öncülük ettiği TEKNOSAB'tan da bahsetmemiz lazım. TEKNOSAB da Bursa'nın sanayideki dönüşümüne liderlik etmeyi hedefleyen bir projedir. Tabii şu anda Bursa'nın sanayisiyle ilgili, lojistiğiyle ilgili burada üretimi önceleyecek projelerle, yatırımlarla ilgili birtakım eksikliklerin olduğunun da farkındayız. Çevre planlaması, yollar, ilave alan ihtiyacı, iş gücü teminindeki sıkıntılar, tren, liman ve otoyol bağlantıları bunların hepsinin biz farkındayız. Bunların hepsini de ortak akılla, el ele vererek, samimiyetle beraber çözeceğiz bundan hiç endişeniz olmasın. Çünkü biz şuna inanıyoruz. 21 yıldır biz hep taş üstüne taş koymanın derdinde olduk. Hep üretmenin derdinde olduk. Projelerin peşinden gittik. Asla olmaz, asla biz bunu yapmayacağız demedik. Ama doğrusunu yapmamız için mutlaka ortak akla ihtiyacımız var. İnşallah önümüzdeki dönemde her bir arkadaşımız, bu şehrin her bir ileri gelen kurumu, kuruluşu, paydaşı el ele vereceğiz. İnşallah şehrimizi ortak akılla çok daha ileri noktalara taşımış olacağız. Bunu yapmak için de emin olun bizim kararlılığımız var. Bizim gayretimiz var. Bununla ilgili yapmamız gerekenleri biliyoruz.”

“İhracatta cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdık”
Sanayicilerin kendi tüketimleri için bir yenilenebilir enerji ihtiyacı olduğunu herkesin iyi bildiğini ifade eden Bakan Varank, "İşte ticaret sanayi odasıyla birlikte buna bir çözüm bulabilmek şu anda biz o adımları atıyoruz. İnşallah Bursalı sanayicinin yenilenebilir enerji ihtiyaçlarını Türkiye'nin başka noktalarından da karşılamaları hususunda bir adımı önümüzdeki dönemde atmış olacağız. Sizlerin rekabetçiliğini çok daha farklı bir noktaya taşımış olacağız. Lojistik merkezleri, ilave alanlar, şehrin içerisinde sıkışıp kalmış sanayi tesisleri, bunların hepsi bizim gündemimizde olan başlıklar. Oturup, çalışacağız. Bu manada önemli bir seçimin arefesinde sizlerin vereceği kararın da gerçekten çok önemli olacağına inanıyorum. Biz sizler son 21 seneyi samimi bir şekilde düşünmenizi istiyorum. 21 yılda bu ülke nereden nereye geldi? Bursa nereden nereye geldi? Sizlerin firmaları ve şirketleri nereden, nereye geldi? Kişi başına düşen milli geliri 3 bin 500 dolardan 10 bin 600 dolara yükselttik. İhracatta cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdık” dedi.

“İstihdam sağlayan işletmelerimizi Kılıçdaroğlu gibi tehdit etmedik”
Yurt dışına gidildiğinde Türkiye'nin itibarının da nereden nereye geldiğine ihracatçı firmaların şahit olduğunu belirten Bakan Varank, “Belki de ilk defa bu dönemde uzun dönemli planlar yapmaya başladınız. Yatırım yapan, üreten, istihdam sağlayan işletmelerimizi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi tehdit etmedik. Çete olarak nitelendirmedik. Birileri gibi kuru sıkı da atladık. Şimdi biliyorsunuz 7'li koalisyonun cumhurbaşkanı ortağı Kılıçdaroğlu var. Ne diyor? Türkiye'ye 300 milyar dolar getireceğim. Sonra dedi ki ben 300 milyar doları getirdim. Nerede bu para? Emin olun iş dünyası bunun doğru olmadığının bir kuru sıkı atma olduğunun farkında. 300 yüz milyar doları Türkiye'ye nasıl getireceksiniz? Çıkar bunu açıklarsınız. Kredi anlaşmaları mı imzalayacaksınız? Doğrudan yatırımcılarımı ikna ettiniz. 300 milyar dolarlık krediye hazineden bir garanti mi vereceksiniz? Ortada hiçbir şey yok. Emin olun çocuk bu ifadeleri kullanmaz. İş dünyası burada nasıl bir kuru sıkı atma olduğunu gayet iyi biliyor" diye konuştu.

"Bizim yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır”
Togg'a yapamazsınız diyenlerin, İHA'lara oyuncak diyenlerin, iki bomba atsan TCG Anadolu batar diyenlerin yurt dışından böyle bir kaynak getirip sanayiyi ihya edebileceğini sanayicilerin de inanmayacağını belirten Bakan Varank, "Bizim yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. Sadece son bir ayı gözünüzün önüne getirin. İstikrar olmasa güçlü bir siyasi irade olmasa bunlar emin olun hayata geçmezdi. Bakınız şimdi savunma sanayiyle ilgili köşelerinden yazanlar var. Diyorlar ki bu işler AK Parti döneminde başlamadı. AK Parti'den önce de bu işler savunma sanayi yapılıyordu. Ben sadece size bir örnek vermek istiyorum. Burada sanayici arkadaşlarımız bunu gayet iyi anlayacaklardır. Bu ülke kendi milli piyade tüfeğine kaç yılında kavuştu biliyor musunuz? 2017 senesinde kavuştu. Ben size desem ki milli piyade tüfeği yapmak çok zor iş, bunun üstesinden gelmek çok zor iş, siz dersiniz ki, 'Ya sayın bakanım lütfen sallamayın. Milli piyade tüfeği yapmak nedir ki. Elinizde tezgahınız varsa bunu çok kolay bir şekilde yaparsınız.' Ama bu kolay iş. Neden 2017 senesine kadar yapılmamış? Çünkü birileri hep bu milli projeleri durdurmaya, akamete uğratmaya çalışmış. İşte siyasi irade arkasında durunca siz ancak bu işleri yapabiliyorsunuz. Eğer Türkiye'yi kalkındırmak istiyorsak, eğer Türkiye yoluna aynı kararlılıkla devam etsin istiyorsak buradaki tek alternatif, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Herkesin bir işletmesi veya şirketleri var. Ben size desem ki 'şirketlerinize bir tane genel müdür atayacaksınız. Yanına da 7 tane genel müdür yardımcısı koyacaksınız. O 7 tane genel müdür yardımcısı onaylarsa sizin genel müdürünüz karar alabilecek.' Sizin şirketiniz çalışır mı? Siz böyle bir yönetimi şirketinizde oluşturur musunuz? İşte şirketinizi oluşturmayacağınız yönetimi evelallah memleketinize de layık görmeyeceksiniz diye düşünüyorum. Onun için biz sizlerden samimiyetle destek bekliyoruz. İnşallah bu yolda beraber hareket etmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

“Depremzedelerimiz için kalıcı konut projesinin startını verdik”
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ise, afet bölgesinde 4 bin kişiye yuva olacak bin konteynerin yer alacağı geçici yaşam merkezi kurmak için çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Burkay, TOBB öncülüğünde başlatılan Kalıcı Konut Kampanyası için çağrıda bulundu. Başkan Burkay, “İş dünyası olarak çatı kuruluşumuz TOBB öncülüğünde bu tarihi kampanyayı tüm imkanlarımız ve kaynaklarımızla destekliyoruz. Bu kapsamda ‘El Verin Ev Yapalım Konut Seferberliği’ kampanyasıyla depremzedelerimiz için kalıcı konut projesinin startını verdik. Bursa iş dünyası, gönül seferberliği olarak tanımladığımız bu anlamlı kampanyaya ister bir blok, ister bir daire bedeli olarak katılabileceği gibi, imkânları ölçüsünde bir oda veya bir metrekarelik inşaat bedeli bağışıyla da destekte bulunabiliyor" şeklinde konuştu.

“Milli Teknoloji Güçlü Sanayi”
Başkan Burkay, ülke olarak son yıllarda başta pandemi, küresel kriz, asrın felaketi olarak nitelendirilen depremler ve sınırların hemen ötesinde gelişen savaşlar yüzünden büyük zorluklarla mücadele ettiklerini söyledi. Buna karşın ‘Milli Teknoloji Güçlü Sanayi’ atılımıyla tarihi kazanımlar elde etmeyi başardıklarını ifade eden Başkan Burkay, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yerlileştirme ve millileştirme hamlesi, başkalarının ürettiği teknolojiyi tedarik eden değil, kendi yüksek milli teknolojisini geliştiren bir Türkiye idealini ortaya çıkardı. Başta ülkemizin hayallerini süsleyen ve Bursa’mızda gerçeğe dönüşen yerli ve milli otomobilimiz Togg olmak üzere, yine enerji depolama çözümleri geliştirmek üzere Gemlik’te kurulan SİRO batarya geliştirme ve üretim kampüsü de hücre üretme ve yetkinliği ile sektörlerimizin dönüşümünde stratejik bir adımdır” ifadelerini kullandı.

“Ortak Akılla Daha Güçlü Bir Bursa”
Başkan Burkay, BTSO’nun Bursa’da 10 yıl önce başlattığı dönüşüm hamlesiyle küresel değer zinciri içinde her durumda ve her senaryoda pozisyonu güçlendirecek projeler geliştirdiklerini ifade ederek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın öncülüğünde Bursa’mıza ve ülkemize kazandırdığımız TEKNOSAB, yeni nesil araştırma ve mükemmeliyet merkezleriyle katma değer üreten BUTEKOM, firmalarımızın dijital dönüşüm, yetkinlik ve verimliliğine rehberlik eden Bursa Model Fabrikamız, dünyanın uzay ve havacılık temalı sayılı interaktif ve deneyim merkezlerinden biri olan GUHEM gibi kent ve ülke ekonomimizin tarihine işlenen dev projeler, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Bakanlığımızın Bursa’mıza duyduğu güven ve destekleri sayesinde hayata geçti. Oda olarak katma değerli üretimi ve ihracatı, teknolojik dönüşümü ve nitelikli istihdamı geliştiren, kentin değerlerini büyüten makro düzeyde 60’tan fazla proje geliştirdik. Ortak akılla hayata geçirdiğimiz tüm bu projeler, Bursa’mızı ve bölgemizi çok daha rekabetçi bir kimliğe kavuşturdu” dedi.

“Orta İhracat Tuzağının Reçetesi Mekansal Planlamadır”
Başkan Burkay, sanayideki dönüşümünü büyük ölçüde tamamlayan, tarihi projelerle milli teknoloji hamlesinin en önemli aktörleri arasında bulunan Bursa’nın son yıllarda hizmete açılan dev ulaşım projeleri sayesinde de küresel ticaret ağında artık çok daha güçlü bir çekim merkezi potansiyeline sahip olduğunu ifade etti. Bursa’nın son 4-5 yıldan bu yana 25 milyar dolarlık dış ticaret barajını aşmakta zorlanan bir kent olduğunu dile getiren Burkay, bunun temel nedeninin planlı sanayi alanlarının yetersizliği olduğunun altını çizdi. Başkan Burkay, şöyle devam etti:
“Rekabet içinde olduğumuz şehirler aldıkları sanayi yatırımlarıyla Bursa’yı 2022 yılında ihracat sıralamasında üçüncülüğe hatta bazı aylarda dördüncülüğe kadar çekti. Bugün gereken adımları atmazsak Bursa, birçok şehrin yaşadığı kaderle baş başa kalacak ve gelecek 10-15 yıl içinde ihracatta belki ilk 10 sıraya bile girmeyi başarı sayacaktır. Bu da her birimize, bu şehre ve gelecek nesillere karşı tarihi bir sorumluluk yüklemektedir. Orta ihracat tuzağı olarak tanımladığımız bu kronik sorundan kurtulmanın yolu ise mekânsal planlamadır. Kentin tüm dinamiklerini harekete geçirerek daha yaşanılabilir bir şehir ve rekabetçi kimliğini geliştiren ve fırsatlara odaklanan firmalarımızla çok daha güçlü bir bursa hedefliyoruz.”