BUGÜNÜN DEV ÖĞRENCİLERİ YARININ GÜÇLÜ TÜRKİYESİ
Başımız sağ olsun, çünkü an itibariyle yazımı yazmaya başlıyordum ve o sırada hain saldırının salığını aldım. Yine de ben ilk köşe yazımı daha güzel şeyler hakkında yazmayı tasarlıyorum ve bunu yapacağım. Çünkü o satkınların istediği de daha fazla konuşulmak ve uyumumuzu bozmak. Yeniden başımız sağ olsun diyerek konuma geçiyorum.
Sayın Valimiz Halil İbrahim DAŞÖZ, gittiği her ilde bir proje başlatıyor. Tıpkı ilimizdeki 251 Bin Dev Öğrenci Projesi gibi, tüm bu projeler o ildeki öğrenci sayısını kendine ad olarak alıyor ve bu projeler kusursuz başarılara imza atıyor. Ancak projenin yararı konusunda kafasında soru işaretleri bulunanların olduğunu görüyoruz. Doğrudan içinden biri olarak projede hiçbir zarar göremiyorum, tam tersine bu proje kendini ve toplumunu bir adım bile olsa öne götürmeye gönüllü olan tüm gençlere müthiş olanaklar sağlıyor. Ben de daha 16 yaşındayken buraya bu yazıyı yazabiliyorsam ve benim gibi onlarca genç kendi gücünün ayrımına varıp harekete geçebilmişse nedeni projemizdir.
Fakat gördüğüm kadarıyla projenin önemi ve katkıları benimsenememiş, hatta proje kimi kesimler tarafından saçmalık olarak nitelendirilip toplum projeden soğutulmaya çalışılmış. Olağan koşullarda, yüzlerce gencin katkı sağlamak ve proje kurullarına girmek için yarışmasını beklerdim ama durum öyle değil, insanların projeyi kötüleyip projeyi durdurmaya çalıştıkları dahi oluyor. İl proje kurulunun en yeni üyesi olarak şunu oldukça açık bir biçimde söyleyebilirim ki kurula öğrenci alımı tamamen gönüllülük temeline dayanıyor. “Ben de bir şeyler yapmak istiyorum!” diyen hiç kimse geri çevrilmiyor. Proje çapında gerçekleştirilenler ise kutlanmaya değer; Manisa’yı tanıtan kartpostallar, öğrencilere yarar sağlamak ve projeye kaynak oluşturmak amaçlı bastırılan 8 çeşit kitap, gelenekselleşecek olan Sevgi Şenliği çerçevesinde konserler ve son olarak gökevimiz… Tüm bunlar belki olağan ve devlet eliyle rahatlıkla yapılacak basit şeyler gibi gözükebilir, fakat bunları gerçek anlamda görkemli kılan bizlerin, yani gençlerin de bu işlerin her aşamasında görev almasıdır. Bu hem günümüzde bireyleri olduğumuz topluma yeni şeyler katmamızı, hem de geleceğin bir denemesini yapıp bu işlerin nasıl yürüdüğünü görmemizi sağlıyor. Eğer bugünün büyüklerine de geçmişte bu gibi fırsatlar sunulsaydı, eminim bugün görkemli bir kalkınma düzeyinde olurduk. Manisa’ya bakıyorum, 251 Bin Dev’in gelmesiyle ilimiz kuşkusuz gelişti ve değişti. Fakat bu demek değil ki, öğrenciler her şeyi yaptı ve Manisa’nın tüm gereksinimlerini giderdi. Hadi karamsar olalım, belki hiç de gideremeyecek. Ama şu da yadsınamayacak bir gerçek ki; bu dev proje, Manisa halkını ili ve ülkesi için çalışmaya, topraklarımızı, değerlerimizi tanıtmaya iten, çevre iller için örnek olan bir topluluk durumuna geldi. 251 Bin Dev geldiğinden beri gençler isteklerini gerek doğrudan gerekse dolaylı yollarla yetkili birimlere bürokrasi olmadan, çekinmeden, eksiksiz bir biçimde iletebiliyorlar. Tabi ki, bu dileklerden gerçekleştirilenler kadar gerçekleştirilemeyenler de var, ancak burada anahtar sözcük “Farkındalık”tır. Artık gençler gücünün ve toplumdaki öneminin, yöneticiler de gençlerin ve toplumun isteklerinin farkındalar. Bu ilk köşe yazımı yazmama ve yaşamımdaki nice ilklere öncülük eden ve de bizi “Test ile tost arasında sıkışmış bir gençlik” olmaktan kurtaran Sayın Valimiz Halil İbrahim DAŞÖZ’e ne kadar saygı duysak azdır. Toplumu kalkındırmak için bu denli canını dişine takan bir valimiz, bir hizmet sevdalımız varken ona yardım etmemek, yanında bulunmamak elde değildir. Ayrıca bize köşelerinde dev bir yer açan manisahaberleri.com'a ve tabi ki çok değerli dostum, beni dev öğrenci projesiyle tanıştıran ve bu köşede yazmamı sağlayan, okulumuzun başkanı, devdeşim Umutcan DEMİRBİLEK’e çok teşekkür ederim. Yine valimizin bir sözüyle yazımı noktalandırmak istiyorum; “Geleceği tahmin etmenin en güvenilir yolu, onu bizzat hazırlamaktır.” Bir dahaki yazıda buluşmak üzere… SİZİ SEVİYORUZ! HARUN TOSUN 251 Bin Dev Öğrenci İl Proje Kurulu Üyesi