Siyaset yazmıyorum, yazmıyorum ki siyasetten anlamadığım anlaşılmasın!
Karmaşık geliyor insanların bir zamanlar minicik bir partide muhalefet yaparken başbakan için “Bunlar kaz güdemez” diyen adamların iki yıl sonra iktidar partisinin il yönetiminde önemli yerlerde olmasını aklım almıyor. Ya diyorum memlekette adam kalmadı ya da siyasetin duruş ve hafıza sistemi benim düşündüğüm gibi çalışmıyor.
O nedenle olay, kavram ve anları yazmak yerine insanları yazıyorum. Çizgi ve ilkesi olan insanlara saygılıyım, tamamen zıddını düşünsem de.
O nedenle bugün sizlere ilkeli bir siyaset adamını yazacağım. Bilmediğiniz karelerden Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik’i anlatacağım. Üstelik bir ikna ve satış uzmanı bakış açısı ile sizinle bilgi paylaşımında bulunuyorum.
Başkanın iletişimi yaptığı işte çok önemlidir. Ömer Faruk Çelik tek başına şehirde rahatlıkla dolaşıyor, çat kapı ziyaretlerinde sohbet ediyor ve bilgi akışı sağlıyor. Makamların geçici olduğunu biliyor, unvanları kaybettikten sonra da sokakta aynı insanlarla yüz yüze geleceğini biliyor. Hayat süslü makam odalarından ibaret değil, hayat insanlara dokunduğunuz yerdedir.
Ömer Faruk Çelik ulaşılmasını çok kolaylaştırıyor. Bunun en önemli nedeni belediye başkanı iyi bir kadro seçmesi ve ekibine inisiyatif vermesidir.
Tek adam olmak istemiyor!
Onun yükünü hafifleten kadrosu Ömer Faruk Çelik isminin perde arkasında kalmıyorlar.
Ulus Kotluca gibi bir mimar, İsmail hoca (Önal) gibi kentin saygı duyduğu, ilçenin iletişime açılan kapısı Ahmet Songüler ile Süleyman Çoban ve Jülide Çakır gibi deneyimli başkan yardımcıları ilçenin şansı. Ayrıca Mustafa Pala hoca gibi bir danışman ve seçilmiş müdürler ile Şehzadeler Belediyesi üretmeye devam ediyor.
Belediyecilik gibi ekip gerektiren organizasyonlarda her şeyi her saniye siz kontrol etmek isterseniz ekibinize iş yaptıramazsınız. Ömer Faruk Çelik başarının yüzde 95’inin iyi oyunculardan takım kurmak olduğunu biliyor.
Geçenlerde bir halk otobüsünde şahit oldum, iki şoför konuşuyordu. Dün Ömer Faruk başkan bindi diyordu diğeri sordu para aldın mı? Kent kartı vardı diye yanıtladı aracın şoförü. Şimdi sormak lazım kaç kişi belediye otobüsünde her hangi bir belediye başkanı ile karşılaştı?
Halk içinde olmak halkı anlamaktır. Yani müşteri ne ister sorusunun yanıtını ancak halkın içindeyken alabilirsiniz. Bu tasarruf etmek, mütevazı olmak ve halkın başkanı olmaktır.
Çelik mükemmel bir hitabet yeteneğine sahip, her kitleye uygun ve her alanda konuşabiliyor. Bu alanda uzmanlaştığı kesin. Ses tonu, bakışı, kullandığı kelimeler ve göz iletişimi ile konuşma alanında profesyonellere taş çıkartıyor. En önemlisi dinlemeyi biliyor karşısındaki insana değerlilik hissi veriyor. Bunu başaran her lider takipçilerini artırmaktadır.
Projelerin içine kentte yaşayan insanları katmaktan büyük keyif alıyor. Yeniliklere açık ve doğru fikrin sadece kendi fikri olacağını düşünmüyor. Halkla İlişkiler mezunu olması avantajlarından biridir. Türkçe dışında iki dil biliyor. Arapça ve İngilizce bundan önemlisi insan dilinden anlıyor.
Bir belediye başkanının kalitesini anlamak istiyorsanız belediyenin girişindeki güvenlik personeli ile beyaz masada çalışanların tarzını izlemeniz yeterlidir. Oradaki güler yüz ve açılan gönül kapısı başkanın günlük yansımasıdır.