Yazımın asıl başlığı “Yas”idi. Fakat Sayın Cumhurbaşkanımızın hızına yetişilmiyor. Gündemi ekonomi dışına kaydırmak için her an yeni gündem yaratma çabasıyla patlattı bir “cibilliyet yoksunları” hakareti, çaktı bir “kapatın instagramı” ardından da itiraz edenlere dedi mi “ev zencisi”…
Bu hakaretlerin hepsini bana ve benim gibi düşünen milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına etti. Şahsen ben ömrüm boyunca (ki yaklaşık yarım asır) Sayın Cumhurbaşkanı dışında pek kimseden hakaret işitmedim. Çok ama çok nadirdir ki o da benden kaynaklı olmamıştır. Ağzının payını da vermişimdir.
Cumhurumuzun başı olduğu ve kanun zırhına sahip olduğu için aynı üslupla karşılık vermemiz mümkün değil. Yediğimiz hakaretin üzerine bir de hapis yatarız. Zaten öyle bir üslubu da şahsen kendime yakıştıramam.
Sayın Cumhurbaşkanı "cibiliyet yoksunu"nu Hamas liderlerlerinden Haniye'nin öldürülmesi üzerine ilan ettiği milli yası pek de sindiremeyenler için kullandı.
Yani cibiliyetsizler dedi. Çok mütevazi bir tahmin ile ülkenin yarısına yani. Bence en az %70'ine..
TDK'da "cibiliyetsiz"in tam karşılığı şöyle; “Soysuz".
Ağır hakaret. Başlarda Sayın Cumhurbaşkanı’nın hakaretleri beni çok etkiliyor, üzüyor, sinirlendiriyordu, kabullenemiyordum. Ama bir şey söyleyeyim mi, artık umurumda değil. Benim gibi birçok Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının da öyle olduğunu görüyor ve biliyorum. Daha neler neler duydu bu kulaklar. Artık duymuyorum bile.
Cumhurbaşkanımıza göre “cibilliyetsiz” olmamın nedeni, hiçbir Arap ülkesinde ve dahi Filistin'de edilmeyen yas bizde de edilmemeliydi diye düşünmem. Bu demek değil ki suikastı lanetlemeyelim, bu demek değil ki Netenyahu katilini lanetlemeyelim.
Ama yas milli bir şeydir. Arap liderleri ile bizim bu denli milli bir bağımız yok. Cumhurbaşkanımız kendi yasını tutabilir.
Benim ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının çoğunluğun yası 15 yıldır Hatay'da, Antep'te, Ankara'da, İstanbul'da teröre kurban verdiğimiz yüzlerce canadır. Depremde toprağın altında can veren 50 bin yurttaşımızadır. Onlar benim yurttaşım. Hem gönül hem de yurttaşlık bağıyla bağlı olduğum, bu memleket çatısı altında kader birliği yaptığım kardeşlerim.
Ayrıca böyle yas ilanı mı olur? Bir kişi kafasına göre yas mı ilan eder? Bu sistemde evet. Ama karşılığı olur mu? Bu ucube başkanlık sisteminde birçok şeyin olmadığı gibi bu yasların da karşılığı olmaz ki olmadı. Bizi uluslararası alanda oldukça tuhaf duruma düşürmek ve bizi cibilliyetsiz yapmak dışında.
Neyse asıl konuya dönmeli, yani ekonomi. Gün geçtikçe daha da derinleşen, nefesimizi tıkar hale gelen ekonomi. BİSAM'a göre Haziran 2024'te açlık sınırı 19.044 TL, yoksulluk sınırı 65.874 TL! Ülkemizde asgari ücret 17 bin, emekli maaşı 12.500 TL, o da yeni oldu ve herkese değil.
Biz sizden Esed, Sisi, Mursi vs çok dinledik. Gönül isterdi ki biraz siz bizi dinleyin. Ama bunun mümkün olmadığını bunca yılın sonunda gayet iyi anladık.
O yüzden hakaretlerinizi de artık duymuyoruz.
Geçiniz bunları efendim, yarattığınız milyonlarca yoksulun ettiği laflar bu dünyada da, öbür dünyada da iktidarın tümüne yeter.