Elimde telefon. Haber siteleri açık. İHA’nın ana sitesini sık sık yeniliyorum. Gözüm TV’de… Ülkemin milli takımı Hollanda’yı 3-0 yenmiş. Ama sevinemiyorum. Bayan voleybol milli takımımız İsrail’i devirmiş, bağırıp çağırmak geliyor içimden, “nasıl da…” demek istiyorum ama yok. Buruk bir gece.Dağlıca’dankara haber geliyor. Hainler pusu kurmuş. Tam vatan evlatları geçerken patlatmışlar.
İrkiliyorum!
Manisa’da art arda patlamalar!
Havai fişek gösterisiymiş!!!
Adı gösteri ama aslına bakarsanız son yılların en iğrenç geleneği. Öyle ki; zengini fakiri herkesin artık istediği, yaptırttığı bir tuhaf şey. Zenginlik emaresi ama aslında tam bir “görmemiş” işi… İzleyenleri keyiflendiren ama o gürültüye maruz kalanları canından bezdiren bir uygulama. Bir eğlence aracı. Eğlence, evet… Ama birileri eğlenirken başkaları üzülüyorsa, bu iş eğlence olmaktan biraz çıkmış demektir.
Örnek dün gece;
Vatan evlatları Dağlıca’da hainlerin haince kurduğu mayınlı tuzakların gümlemesiyle şehit düşerken,Manisa’nın dört bir yanı patlayan havai fişeklerine anlamsız bir şekilde teslim olmuştu. Yok yok yanlış anlaşılmasın. Düğünlere hiç kızmıyorum. Hayat elbette devam ediyor, edecek. “Memleket kan ağlarken siz nasıl düğün yaparsınız?” diyerek son derece basit bir bakış açısı getirecek değilim önünüze. Ancak “güm gümgüüüüüm!” diye patlayan havai fişeklerin bizim gelenek ve göreneklerimizle, düğünlerimizle ne alakası var diye de sormanın zamanı geldiğini düşünüyorum. Kulağı sağır eden o patlamalar neyin nesi, neyin geleneği, neyin eğlencesi? İşin kötü yanı kanıksadık artık. Hani terör saldırısı olsa nasılsa havai fişektir diye yerimizden kımıldamayacağız!
Bu şehirde evlenenler var doğal olarak düğünler de yapılacak, eyvallah. Hepsine tamam. Ama hastalar da var, vardiyalı çalışan binlerce işçi var. Memuru var mesela Pazartesi mesai var. Öğrenicisi var, uyuması gereken çocuklar var.
ŞEHİTLER VAR!
Patlatmayın attık.
Patlatmayın…