Altınordu Burak İnce’nin ailesi ile anlaşamadı.
Görüşme olumsuz sonuçlandı.
Abdullah’ın günü kurtarma anlaşması şimdilik suya düştü.
Seyit Mehmet’in 11 yaşındaki olağanüstü yeteneği kapma hayalleri, bir başka bahara kaldı.
Vah vah vah!
Manisaspor’un geleceğini bir çırpıda satanlar ne yapacak şimdi?
Aklım mantığım almıyor.
Bir başkan nasıl olur da sırf günü kurtarma adına parasızlıktan transfer yapmaya kalkar?
Nasıl olur da böyle bir takasa “evet” der?
Bir teknik direktör nasıl olur da gelecek vaat eden potansiyel bir yıldız adayını yaşı geçmiş iki oyuncuya değişir?
Nasıl olur da kadro kurma hayaline kapılıp altyapı hocalarına sormadan Manisaspor’un geleceğini yok sayar?
Elit gruplar sorumluları, genel koordinatörler, idari işler sorumluları nasıl olur da bu çocuğun takasına göz yumar?
Pardon beyler!
Siz orada konu mankeni olun diye mi o görevleri aldınız?
Nasıl olur da sizin fikrinize danışılmadan böyle işlere kalkışırlar?
Ben altyapıda sorumlu olacağım, benim fikrime danışılmadan altyapıdan oyuncularımın takası yapılacak ha?
Önce hiyerarşik düzeni denerim, baktım olmuyor, soluğu Başkan’ın makamında alırım.
İşten çıkarılma pahasına da olsa bildiklerimi paylaşırım, gerekirse tartışırım. Manisaspor için bunu yaparım.
İşime hassasiyetimden ötürü bunu yaparım.
Manisaspor altyapısında çalışmak, Manisaspor’un gelecekteki
bütün menfaatlerini gözetmektir.
“Aldım, sattım, hayırlı olsun” diyen zihniyete kafa tutmaktır.
Diyelim ki başkan işten çıkardı; Çıkarım medyanın karşısına, açık yüreklilikle böyle bir skandalın olmaması için çarpıştığımı anlatırım.
Beyler!
Manisaspor’un menfaati için işten çıkarılmayı göze alanları, bizler baş tacı yaparız, unutmayın!
Böyle cesur yüreklere her yerde iş bulunur.
Başlarını kuma gömüp olan bitene seyirci kalanlar, Manisaspor’a en büyük zararı verdiklerini unutmasınlar.
Manisaspor altyapısının asli görevi; A Takım’a oyuncu yetiştirmektir!
Altınordu kulübüne peşkeş çekilmesine göz yummak değildir.
Manolya Meydanı’nda cafcaflı organizasyonlarla Manisa halkını yaz okuluna davet etmek, gerçek altyapıcılık değildir.
Elde meşale yakıp şov yapmak değildir.
Gerçek altyapıcılık, eldeki değerleri yukarıya taşımak için mücadele etmektir.
Eldeki değerleri bir hiç uğruna kaybetmemek için savaşmaktır.
Siz böyle sustuğunuz sürece daha çok Burak İnce’ler satılacak, daha çok Metehan’lar satılacak.
Allah’tan iki değerimiz de şimdilik gitmiyor bir yere.
Caner Erkin’ler, Yiğit Gökoğlan’lar, Eray Ataseven’ler, Hikmet Balioğlu’lar, Bülent Cevahir’ler, Oğuzhan Kayar’lar kolay kolay yetişmiyor.
Manisaspor üstyapısı bitmiş.
Bari altyapıdaki geleceğimizi kurtaralım.
Futbolla uzaktan yakından alakası olmayan insanların yönetici olduğu bir süreçteyiz.
Bu yönetimle bu kulüpten başarı beklemek hayalperestliktir.
Ortada personel yok.
Çalışan emekçiler yok.
Müdür var, sorumlu var, dolgun maaşlı olanlar var,
koordinatör var, sportif direktör var.
Teknik Direktör var.
Yardımcıları var.
Hepsinin adının önünde unvanı var.
Konforlu koltukları var.
Var oğlu var!
Vereceksin bunların eline cepten harcama yapmak zorunda oldukları bir amatör kulübü!.. Dakikasında kaçmazlarsa namerdim!