Bürokrasi denince aklınıza ilk gelen nedir? Sizi bilmem ama benim aklıma “işkence” geliyor. Sizin de çok olumlu şeyler hissetmediğiniz kesin. Çünkü her gün insanlar bürokrasi işkencesine maruz kalıyor. Bu nedenle “bürokrasi eşittir işkence” demek bu ülkede!Yoksa bürokrasi sadece bürokrasi olsa resmi işlemler adam gibi yürürdü. Hayat daha hızlı akar, kimse devlet daireleri, bankalarda sürünmezdi. Memur memurluğunu yapar, vatandaş da mutlu olurdu. Ama yok! Bürokratlar bürokrasiyi bilmiyor, kanunları bilmiyor. Bazıları uygulamıyor. Biraz da vatandaş bilinçsiz. Uygulamalar farklı, sıkıntılar had safhada.
Nasıl yürüsün işler?
Alın size en yakın örnek. Daha iki gün önce yaşandı. Yazımızın kahramanı Murat Yalçın isimli bir vatandaş. Yani bizzat ben… Şahsımdan yola çıkarak genel yazılar yazmayı sevmem. Ancak benim durumumda olan birçok insan var. Biraz da onları sembolize etmesi beni cesaretlendirdi yazmak için. Bu nedenle anlayışınıza sığınarak şahsi bir sorunumu sizlerle paylaşıyorum.
Ehliyetimi alalı tam tamına 21 yıl oldu. Zamanla bazı kısımları çatladı. Ben de bu vesileyle ehliyetimi değiştirmeye karar verdim. Önce konuyu araştırdım. Emin olmak için Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü’nü aradım. Bana anlaşmalı bankalardan herhangi birine 15 TL harç ücretini yatırıp, yeni sağlık raporu ve iki adet biyometrik fotoğrafla birlikte başvurumu yapabileceğim söylendi. Başıma gelebilecek bürokratik sıkıntıları en aza indirmek için (en aza) sözüm ona tedbirlerimi aldım! Hazırlıklı ve konuya hakim biri olarak geçtiğimiz Cuma günü aile hekimine gidip sıra numarası aldım. Sıra bana gelince içeriye girip ehliyetimi yenilemek amacıyla sağlık raporu almak istediğimi söyledim. Bana bir matbu kağıt verip, doldurmamı istedi. Ayrıca internetten “2016 yılı sürücü belgesi” adında bir belgeyi indirip iki adet çıktı aldıktan sonra Pazartesi günü sabah saat 09.00’da tekrar aile sağlığı merkezine gelerek sıra almamı istedi.Aç karına gelmemi tembihledi. “Peki” deyip çıktım. Hafta sonu internetten bahsedilen “2016 yılı sürücü belgesi” isimli belgeyi bulup çıktısını almak istedim ama nafile. Bulamadım. Pazartesi günü bana verilen matbu kağıdı doldurup, aç karına tekrar aile hekimine gittim. Henüz mesai başlamamıştı. O sırada koridorda aile hekimiyle karşılaştım. Bahsettiği internetteki matbu örneği bulamadığım için çıktısını alamadığımı söyledim. Söz konusu örneğin tam olarak isminin ne olduğunu tekrar sordum. O da bana tekrar “2016 yılı sürücü belgesi” dedi. Tekrar dışarı çıkıp aynı kağıdıinternetten bulmaya çalıştım. Sonuç yok. Sıra numarası alıp beklemeye başladım. Sıra bana gelince içeriye girip bahsettiği örnekten elinde varsa görmek istediğimi söyledim. Masasındaki örnek kağıdı gösterip, “Bu” dedi. Kağıdın üzerindeki isme bakınca neden bulamadığımı anladım.
“Sürücü adayları ve sürücüler için sağlık raporu”
Sinirlendiğimi belli etmeden, “ya sabır” diyerek yakındaki bir internet kafeye gittim. Belgenin adını “Sürücü adayları ve sürücüler için sağlık raporu” diye yazıp kolayca buldum. Çıktısını alıp tekrar aile hekimine gittim. Bu kez tahlil için beni laboratuvara yönlendirdi. Laboratuvarın önünde sıraya girdim. Kan verdim. Ardından idrar tahlili için plastik bardak tutuşturuldu elime. Kurumda o gün (18 Ocak 2016 Pazartesi) tek tuvalet kullanılıyordu. Kadın ve erkekler aynı tuvalete girip çıkıyordu. Beklemeye başladım. Tuvalete kadın erkek demeden sırayla giriliyordu. Sıra bana gelince elimde pet bardakla tuvalete girip çıktıktan sonra utana sıkıla laboratuvara gittim. Görevli gerekli işlemi yaptıktan sonra bardağı tekrar götürüp çöpe atmamı istedi. Ben tekrar elimde pet bardakla tuvalete yöneldim. Tuvalet dolu. Elinde idrarı, kadınlı erkekli hastalar bekliyor… Herkes utana sıkıla aynı işlemi yapıyor. Düştüğümüz ya da düşürüldüğümüz duruma bakar mısınız?
Bu arada sağlık raporunun özel hastanelerde herhangi bir kan veya idrar tahliline gerek kalmadan verildiğini öğrendim. Sinirlerim iyice gerildi. Doğru olan hangisi be kardeşim? “Sağlık raporu demek ne demek?” diye bağırıp çağırasım geldi.
Kafamda deli sorular,15 TL’lik ehliyet harcını yatırmak üzere bankalara yöneldim. Önce Ziraat Bankası’nın Doğu caddesindeki merkez şubesine gittim. Görevli parayı alamayacağını, Türkiye’de Ziraat Bankası’nın sadece 168 şubesinin Maliye Bakanlığı’yla anlaştığını söyledi. Manisa’daki hangi şubeye yatırabileceğimi sorunca ise “Gördes” dedi!
“Gördes mi” dedim.
“Evet, Gördes” dedi.
Şaşkın bir şekilde bankadan ayrılıp diğer bir anlaşmalı bankaya, Şekerbank’a gittim. Onlar da ekranlarının henüz sisteme adapte olmadığını söylediler. Sonra Vakıfbank’ın kapısından içeriye girdim. Onlar da sadece 15 TL’nin bir bölümünü alabileceklerini ifade ettiler. “Geriye kalan bölümü nereye yatıracağım?” sorusuna ise “bilmiyoruz” deyip “Siz en iyisi Vergi Dairesi’ne gidin” diye çözüm önerisinde bulundular.
15 TL’yi yatıracak yer arayışım Vergi Dairesi’nin kapısında son buldu. Vardığımda saat 15.25 olmuştu. Tan içeriye girerken bir görevli, “Para yatıracaksanız vezneler kapalı” dedi. “Neden” diye sorunca “Çok kişi var sırada. Saat 16.00’da mesai bitecek. Bu yüzden yeni sıra alınamıyor” cevabını verdi. Çaresiz dönüp diğer gün erkenden tekrar Vergi Dairesi’nin yolunu tuttum. Yani bugün. Salı günü… Hemen sıraya girip 15 TL’lik ehliyet harcını ödemek istediğimi söyledim. Görevli kadın 15 TL’nin 13 TL’sini alabileceğini söyledi.
Çıldıracağım artık!
Nedenini bir başka görevli anlattı. 15 TL’nin 2 TL’si Emniyet Vakfı’na yatırılıyor. “İyi de bu paranın tamamını neden almıyorsunuz” diye sorduğumda ise görevli Maliye Bakanlığı’nın bankalarla anlaşma yaptığını ancak bankaların görevini yerine getirmediğini söyledi. İyi de artık sabrı tükenmiş bir vatandaş olarak ben ne yapacağım? Çıkıp en yakın Vakıfbank şubesine gittim. Sadece 2 TL yatırmak için 15 dakika sıra bekleyip, 2 TL’yi hayretler içinde Emniyetin hesabına yatırdım.
Bitti mi sizce?
Bitmedi. daha doğrusu bitip bitmediğini bilmiyorum. Çünkü Perşembe günü ehliyetimi almak için Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü’ne başvurmayı planlıyorum. Bakalım daha neler yaşayacağım?
Bu arada tahlillerin sonucunu aldım. Tüm veriler normal çıktı. Sağlıklıyım. Ama bu şartlarda ne kadar sağlıklı kalabilirim ya da kalabiliriz meçhul!