Gören, “Son birkaç yıldır yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sonucu hayvan ve süt ürünlerinde üreticiler çok zor günler geçirmektedirler. Yüksek enerji ve dolayısıyla yem fiyatları ve maliyetleri küçük ölçekli besicileri yok etmiş durumda. Et Balık Kurumu aracılığı ile toptan ve perakende fiyat piyasasını dengelemelidir. Ticaret Bakanlığı acilen denetim yapmalıdır.
Et fiyatları depremi de fırsat bilerek son 15-20 gündür, neredeyse 3 günde bir zam yapmaktadırlar. Üreticiler artan maliyetler karşısında Süt ineklerini mezbahalarda kesime göndermek zorunda kalmışlardır. "Anayı kesersen danayı bulamazsın" der atalarımız. Piyasanın talebi karşılanamaması sektörde büyük bir daralma oluşmuştur. Bunu fırsat bilen büyük entegre üretim tesisleri piyasada denge unsuru olan ama dayanma gücü kalmayan küçük üreticilerin elindeki malları da toplayarak, son 3 ay içinde karkas et fiyatları 100 TL'den 180 TL kadar tırmandırmıştır, zayiat, fire çıkınca 200 TL maliyeti oluşmaktadır. Kemiksiz et fiyatları günümüz itibariyle kıyma 250 TL, kuşbaşı et 300 TL bandında seyretmektedir. Depremi de fırsat bilerek son 15-20 gündür, neredeyse 3 günde bir zam yapmaktadırlar. Üreticilerde Litrelik Süt fiyatları 15 TL ye kadar çıkmıştır. Böylesi sıkıntılı bir dönemde krizi fırsata çevirenlere karşı devletimiz ivedilikle gereken önlemleri almalıdır. Gelen zamlar vatandaşımızın cebini yakmakta olduğu gibi Kasap ve Lokantacı esnafımızı da çaresiz duruma düşürmektedir. Vatandaşın alım gücü düştükçe Kasaplarımızın perakende tezgah satışları ve Lokantalarımızda da yemek satışlarımız yarı yarıya düşmüş durumdadır. Böylece işletmelerimiz kira, enerji maliyetlerini, vergi ve sigorta maliyetlerini, çalışan personel, işçi maliyetlerini karşılayamama noktasına gelmişlerdir” dedi.
Çözüm noktasından bahseden Gören, “ Çözüm noktasında iç piyasa talebini karşılayamaması noktasında, devletimiz ivedilikle canlı hayvan ve karkas et ithalatına başlamalıdır. Et Balık Kurumu aracılığı ile toptan ve perakende fiyat piyasasını dengelemelidir. Şehir ve semt Kasaplarımızı, lokantacılarımızı ve vatandaşımızı piyasa spekülatörlerinin kucağına teslim etmemelidir. Ayrıca temel tüketim maddelerinde KDV oranları yüzde 8'den yüzde 1'e düşürülmüştü. Hizmet sektöründe yer alan Lokantalarımızda yüzde 7 KDV farkı bırakarak, büyük bir haksızlık oluşmuştur. Bu oran işletmelerimize ay sonunda büyük bir KDV yükü oluşturmaktadır ve dolayısı ile vatandaşımıza yansıtmak zorunda kalmaktadırlar. Satış fiyatlarımıza yansıtmakta zorunda olduğumuz bu haksız uygulamanın kaldırılması ve vatandaşımızın alım gücüne yansımasını talep ediyoruz. Bu şekilde lokantacı esnafımızın eli bir nebzede de olsa rahatlamış olur, vatandaşımızın da alım gücü artmış olur” diye konuştu.