İmar planı askıya çıkıyor! Hadi bu kez inşallah...

Abone Ol

Manisa'da nereye baksanız temelinde imar kaynaklı bir problem var. 
Hangi birini sayayım ki? 
Nurlupınar'da, Kazım Karabekir'de hala birçok evin tapusu yok. Dört mahallenin yer aldığı Horozköy'de bir sürü sıkıntılı yer var. Adnan Menderes, Turgut Özal, Bayındırlık, Ege Mahallesi, Spil’in eteklerindeki mahallelerde imar imar diye bağırıyor insanlar. 
Sadece Manisa'nın güneyi mi? Özellikle doğusunda, kuzeyinde, hatta merkezinde iş çığırından çıkmış durumda. 
Çok kötü bir tablo…
Ve yıllar geçtikçe imar planı yapmak daha da güçleşti. 
Öyle talihsiz bir 40 yıl geçti ki, şehir ağır bir fatura ile karşı karşıya kaldı. 
Düzeltiyorum; şehir ağır bir fatura ile karşı karşıya bırakıldı! 
Gelinen bu noktanın sorumlusu görev yapan belediye başkanları, meclis üyeleri, bürokratlar ve biraz da imarı zorlaştıran vatandaşlardır.
Geriye kimse kalmadı zaten. Biz gazeteciler de bu işin üzerine yeterince gitmediğimiz için ortaya çıkan bu talihsiz süreçte pay sahibiyiz maalesef. 
Ben bu işin sadece son 20 yılına şahit oldum. Her mecliste gündeme geldi imar planı. Hatta her seferinde planının yapılması için paralar harcandı. Ama bir türlü mecliste oy birliği ile onay çıkmadı. 
Hep kavga oldu, hiç anlaşma olmadı. 
Ya siyasi kavgalar ya itirazlar ya da farklı sebepler. 
Farklı sebepler ifadesini azcık açarsak; Bazen vatandaşların yoğun itirazları, bazen nereye kaç katın verileceği mevzusu, bazen de maalesef rant! 
Olan Manisa'ya oldu.
Bugün Muradiye'deki korkunç tablonun tek nedeni imar planının olmayışıdır. 
Muradiye müteahhitlerin inisiyatifine bırakıldı.   
Manisa'da yeni konut alanları üretilememesi bütün ilgiyi Muradiye'ye çevirdi. Ve maalesef gelişigüzel yapılaşma güzelim Muradiye'yi bu hale getirdi.
Karpuz tarlalarında artık 6 - 7 katlı binalar var. 
Sadece konutlaşma değil, altyapı, şehri bölen demiryolu, Mimar Sinan Bulvarı, Doğu Caddesi, Karaköy ve nereye baksak imara takılan bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. 
Neyse ki ve nihayet yeni imar planında artık sona gelindi. Temmuz ayı başında gerçekleştirilecek olan Büyükşehir Belediye Meclisi’nde imar planının askıya çıkarılması kararı verilebilir. Bildiğim kadarıyla imar konusundan onay çıktı. Bu hafta ve önümüzdeki hafta sivil toplum kuruluşlarına veya ilgili kurumlara sunum yapılıyor. 
En kötü ihtimalle ağustos ayı meclis toplantısında planın askıya çıkması kararı verilecek. 
Eğer ittifaklarda bir bozulma olmazsa, eğer hiç umulmadık bir kavga çıkmazsa, eğer karşılıklı bir siyasi inatlaşma yaşanmazsa, 40 yılı aşkın bir süredir beklenen imar planı, itirazların yapılacağı prosedürün tamamlanması ile birlikte onaylanacak ve yürürlüğe girecek. 
Belki de bu yıl içinde iş bitecek. 
Manisa halkının gözü mecliste. Çünkü yıllardır yaşanan anlaşmazlıklar yüzünden plan çıkmıyor, çıkarılamıyor. 
Bu kez çıkacak gibi. Bu saatten sonra olmazsa zaten yazık bu meclise... 
Tabii imar planında nerede ne olacak, Manisa için neler planlanmış bilmiyoruz. 
Umarım adaletli bir planlama yapılmıştır. 
Manisa'nın en acil ihtiyacı imar planıdır. 
Hadi bu kez inşallah... 

GEDİZ KAVŞAĞI BEKLEME NOKTASI 

Gediz Kavşağından dün de geçtim. Ve her geçtiğimde aynı şaşkınlığı yaşıyorum. Çevre yolu yapmışız ve çok da güzel bir iş. Ama tüm araç trafiğini Gediz Kavşağında durdurup, aceleniz nedir der gibiyiz. O tırlar, kamyonlar Turgutlu ve İzmir tarafından şehre giriş yaparken hızla ilerliyor. Trafiğe de çok bulaşmadan tam da İstanbul yoluna bağlanrıken hoooop kırmızı ışık. Ve bazen garaj istikameti ve OSB çevre yolundaki araç trafiği korkunç bir hal alıyor. 
Gediz Kavşağı bekleme noktası gibi...
Eskiden sadece Gediz Kavşağı vardı şimdi hemen yanı başına çevre yolu kavşağı da eklendi. 
Bu böyle gitmez. 
Defalarca meclis gündemine geldi ama çözüm yok.  
Bakarsınız imar planı ile birlikte Gediz Kavşağına da bir çare bulunur.  
Bu inşallah da buna desek mi? 
Bilmiyorum işe yarar mı?      

ÇOCUKLAR BİLE ZAM YAPMIŞ!  

Manisa içinde bazı noktalarda çocukların sürücülere su sattığını görmüşsünüzdür. Hatta çoğumuz o suyu susamasak bile sırf destek olsun diye alıyoruz. Ben önceki gün yine öyle yapmak için camı açıp 1 TL'yi uzattım. Çocuk manalı bir bakışla "Abi su 2 TL" demez mi?
Sağıma soluma baktım bozuk da yok. O sırada çocuktan bir ses daha yükseldi. "Sana 1.5 TL olsun."
Vay be...
Bana 1.5 TL ha...
Gülümsedim.
Hatta kendimi ayrıcalıklı hissettim. 
Sonra dün gece önce elektriğe yüzde 15, sonra doğalgaza yüzde 12 zam kararları açıklanınca "Çocuklar haklıymış" dedim.
Normalleşeceğiz, para kazanacağız ya rahat öderiz! 
Ondandır...

FOX'UN ANA HABER SPİKERİ MİLLETVEKİLİ OLSUN 

Fox TV'nin ana haber bülteni Fatih Portakal'un sunumuyla çok izleniyordu. Portakal ayrlınca yerine Selçuk Tepeli geldi. Boşluğu doldurmak için de her gün meclis kürsüsüne çıkmış milletvekili edasıyla sallıyor da sallıyor. Her gece aynı senaryo... Adam spiker midir, muhalefet milletvekili mi belli değil.  
Fox Ana Haberi izlerken bu ülkede hiç mi iyi şey olmuyor diye soruyor insan.
Halbuki gazetecilik bu değil. Herşeyi iyi göstermek hiç değil.
Olanı yayınlamak, olabildiğince tarafsız kalmak zor değil. 
Bence Fox TV'nin ana haber spikeri milletvekili olsun. Mecliste daha iyi iş yapar.