Polisin güvenlik önlemi aldığı eylemde işçiler adına Basın-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı İlhan Karabağ şunları söyledi:
Bugün burada Pilenpak İşçisi için Pilenpak İşçisi ve Dostlarımızla Toplandık.
“Sendika ve Toplu Sözleşme Haklarımıza Saygı İstiyoruz” demek için toplandık.
Pilenpak işvereni de dahil, tüm işverenlere çağrımızdır:
İster beğenin ister beğenmeyin, ister kabul edin ister etmeyin, SENDİKA VE TOPLU SÖZLEŞME HAKKI Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile tanınmış anayasal bir haktır.
Bu haklara SAYGI göstermek her işverenin bu ülkeye anayasamıza ve yasalarımıza karşı yükümlülüğüdür. Medeniyet göstergesidir. Hukuka, topluma, çalışanlarına, Cumhuriyet değerlerine Saygısı olan her işveren bu yükümlülüğünü kayıtsız şartsız yerine getirmelidir.
Bu işin Türkiye’de “Ama”sı yoktur.
Sendika ve toplu sözleşme hakkı, Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmelerinde, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesinde, AB Müktesebatında, pek çok uluslararası firmanın etik politikalarında, davranış kurallarında, tedarik zincirlerinde, hatta Pilenpak Etik Politikasında da temel bir hak olarak tanımlanmış ve garanti edilmiştir.
Bu işin uluslararası arenada da “Ama”sı yoktur.
İşinizde, ticaretinizde, fabrikalarınızda bu işi lafa bırakmayacaksınız. Yazıya bırakmayacaksınız. Temel hak ve özgürlüğümüzü tanıyacaksınız!
Özgürce seçtiğimiz Sendikamızla Basın-İş ile görüşeceksiniz. Toplu Sözleşme Sürecini başlatacaksınız. Talebimiz budur. Yasal hakkımız budur. Başka da Yolu Yoktur!
Değerli Arkadaşlar,
• Pilenpak İşçileri, ücretlerinin düşüklüğü, Kıdem ve ünvana göre ücret adaletsizliği,
• Gece 7,5 saati aşan çalışmalar, azaltılmaya çalışılan çalışma molaları, 12 saatlik çalışma süreleri,
• Hor görmeler, baskılar, kötü yemekler, sağlık ve güvenlik riskleri ve daha pek çok sorun karşısında,
• Ve her şeyin üzerinde kendi emekleri ve çalışma şartları üzerinde söz hakkı talebiyle,
2022 yılına girerken bir karar verdi, “Bu İş Böyle Gitmez” dedi.
Bizim Sendika ve Toplu Sözleşme düzenine ihtiyacımız var dedi. Çok kısa bir zaman içinde örgütlenip Basın-İş’e üye oldu.
Ancak işveren, fabrikalarında yıllardır emek veren işçilerinin sesine kulak vermek, gelin görüşelim demek yerine, yanlış bir yola saptı. Çeşitli bahanelerle işten çıkarma yoluna gitti ve 24 arkadaşımızı işten çıkardı.
Pilenpak işçisi ise işverenin bu hareketini “bu işyerinde emeğine, kendisine, geleceğine değer verilmediği şeklinde yorumladı, kararlılığı daha da pekişti, sendikalaşma süreci hızlandı.
Sonuçta, Sendikamız 23 Şubat 2022 tarihinde çalışma bakanlığından yasal yetkisini, çoğunluk yazısını aldı. Sendikamız Basın-İş bunun üzerine, Pilenpak işçisinin kendisine verdiği emanetle, yetkiyle işverene sosyal diyalog çağrısı yaptı.
İşverense ikinci bir yanlış yola saptı, görüşmek yerine o sayı dedi bu sayı dedi türlü argümanlarla itiraz etti.
Basın-İş olarak bu yanlışlara da sayılara da takılmıyoruz. Pilenpak işyerinde, operatörlerinden teknisyenlerine, bakımcılarına işçilerine varıncaya kadar büyük bir çoğunluk artık bu sendikanın üyesi. Güçlü ve kararlı bir talep var. Ve Basın-İş’i temsilcisi olarak ilan etmiş durumda.
Basın-İş olarak, işyerinde operasyonel olarak artık güçlü bir tarafız ve elimizi uzattık. Bu eli havada bırakıp bırakmamak işverene kalmış.
Bizim amacımız, Pilenpak işyerinin işlerini baltalamak, işlerini bozmak değil. Biz Pilenpak işçisinin temsilcileri olarak onların sesini, sıkıntılarını taleplerini masada kurumsal olarak işverenle görüşme amacındayız. Bu nedenle de bugüne kadar da sağduyulu davrandık.
İşverenin kendisine şunu sormasını istiyoruz:
Neden, ülkemizde Constantia, Amcor, Propak, Asaş, Etapak, MM Graphıa, Superpak, Meteksan, Darphane gibi matbaa, baskı ve baskılı ambalaj dünyasının devlerinde, Tetrapak, SAICA, Sonoco, Huhtamaki gibi onlarca metal, kağıt ve plastik ambalaj fabrikalarında çalışan işçiler Basın-İş, Türk Metal, Selüloz-İş ve Petrol-İş gibi Türk-İş’e bağlı sendikalar tarafından temsil ediliyor ve, küresel düzeyde yüzbinlercesi toplu sözleşme kapsamında da Pilenpak İşçisi değil?
Neden, ürünlerini tedarik ettiğimiz Pepsico-Fritolay, Mars gibi uluslararası firmalarda çalışan işçiler Tek Gıda-İş ve küresel düzeyde Uluslararası Gıda Enternasyoneli IUF’e bağlı onlarca gıda sendikasında örgütlü ve toplu sözleşme kapsamında iken ambalajlarını üreten Pilenpak İşçileri bu haktan yararlanamıyor?
Neden makine ve hammadde tedarikçilerimizde dünyanın dört bir yanında çalışan binlerce işçi sendikalı ama Pilenpak İşçisi sendikalı ve toplu sözleşmeli olamıyor?
Pilenpak İşçisi korkmuyor. Çekinmiyor. Baskılardan yılmıyor. Kararlı ve Güçlü. Hem çalışıyor hem de hakkını istiyor.
Basit bir taleple bekliyor:
Sendika ve toplu sözleşme hakkıma saygı duy.
Sendikam Basın-İş’i yasal temsilcim olarak kabul et ve görüşmelere başla.
Basın-İş Sendikası olarak biz de Pilenpak İşçisi kadar kararlıyız. Hiçbir engel, hiçbir bahane, hiçbir zorluk buradaki sendikalaşmayı engellemedi ve asla engellemeyecek.
Türk-İş Konfederasyonumuz ile, Bakanlık ile, Uluslararası Federasyonumuz UNI Global Union ile, Uluslarararası Gıda Enternasyoneli IUF ile, IndustriALL ile iletişim halindeyiz.
Çözüm, karşılıklı anlayış, Saygı ve diyalogdadır. Şirketin imajına, işine zarar gelmesin diye bu işi şimdilik büyütmüyoruz, farklı platformlara taşımıyoruz. Bu ülkenin en köklü firmalarından biri olarak Size yakışanı yapmanızı, ulusal ve uluslararası düzeyde yasalar karşısında, Etik Politikanızda, tedarik anlaşmalarınızda ve denetim süreçlerinizde verdiğiniz sözü tutmanızı, Anayasa ve yasalarımıza uygun hareket etmenizi, çalışanlarınızın sendika ve toplu iş sözleşmesi talebine saygı göstermenizi bekliyoruz.
Basın-İş Sendikası olarak,
-En kısa süre içinde yapıcı diyalog kapısının açılmasını ve görüşmelerin başlamasını istiyoruz,
- Üyelerimizin sorunlarını, taleplerini ve bu süreçte işten çıkarılan arkadaşlarımızın durumunu görüşmek istiyoruz.
Basın-İş Sendikası olarak, Amcor Flexibles, Amcor Specialty Cartons, Constantia Asaş, Constantia Propak, MM Graphia, Etapak, Meteksan gibi sektörün önde gelen her geçen gün gelişen ilerleyen şirketlerinde örgütlüyüz. Şimdi de Pilenpak’tayız.