İsrail ordusunun, daha önce "güvenli olduğunu" iddia ettiği Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus kentinin batısında yer alan El-Mevasi bölgesine savaş uçaklarıyla düzenlediği saldırıda en az 70 Filistinli öldü onlarcası da yaralandı.
Gazze'deki Sivil Savunma Birimi'nden yapılan açıklamaya göre, İsrail savaş uçakları, Han Yunus kentinin batısındaki yerinden edilmiş binlerce kişinin yaşadığı El-Mevasi bölgesine hava saldırıları düzenledi.
Saldırılarda en az 70 Filistinli hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.
Hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, hayatını kaybedenlerden bir kısmının cenazeleri ve yaralananlar Kuveyt Sahra Hastanesi'ne getirildi.
289 KİŞİ YARALANDI
Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada can kaybının 71'e yükseldiği bildirilerek, "İşgalcilerin Han Yunus kentinin Mevasi bölgesindeki vatandaşlara ve yerinden edilmiş kişilere yönelik gerçekleştirdiği katliamda 71 kişi şehit oldu ve 289 kişi yaralandı. Yaralılar arasında durumu ağır olanlar bulunuyor" ifadelerine yer verildi.
MEVASİ'YE "ZORUNLU GÖÇ"
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 1 Temmuz'da Filistinlilerden Han Yunus kentinin doğusundaki bölgeleri "güvenlikleri için" acilen boşaltmaları yönünde açıklama yaptı.
Han Yunus'un doğu bölgelerinde yerinden edilen Filistinlilere ses kaydı gönderen İsrail güçleri, bölgenin "tehlikeli çatışma bölgesi" olduğu iddiasıyla Filistinlilerin tahliyesini istedi.
Bunun üzerine, İsrail'in saldırılarından kaçan Filistinliler, Deyr el-Belah'ın güneybatısından Refah'ın batısına uzanan ve yerleşim yeri olmayan El-Mevasi bölgesine doğru göç etmek zorunda kaldı.
Han Yunus kentindeki Gazze-Avrupa Hastanesi çalışanları da 2 Temmuz'da, İsrail'in hastanenin bulunduğu bölgenin boşaltılması yönündeki uyarısının ardından hasta, yaralı ve cihazların tahliyesine başladı.
Gazze Şeridi'nde faaliyetteki az sayıdaki sağlık merkezinden biri olan Gazze-Avrupa Hastanesinden tahliye edilen hasta ve yaralılar kent merkezindeki Nasır Hastanesine nakledildi.
Yerleşim için uygun olmayan kumluk Mevasi bölgesine tahliye edilen Filistinliler ise altyapı, kanalizasyon, elektrik hattı ve iletişimden yoksun bu alanda sığınmak zorunda kaldı.