Transferin ara dönemi de bitti. Takviyeler yapıldı. Kadrolar şekillendi. Kafası karışık olan futbolcunun kafası rahatladı…
Şimdi hedeflere odaklanma zamanı.
Manisa Büyükşehir Belediyespor, ara transferin en hızlı kulübü oldu. Teknik Direktör Levent Eriş’in dümene geçmesinin ardından Büyükşehir için ara transferin hareketli geçeceği biliniyordu. Öyle de oldu. Kaleden, ileri uca kadar yenilenen bir Manisa Büyükşehir yaratıldı.
İşkembe-i kübradan sallayanlar için şunu da yazmak lazım, öyle aman aman uçuk paralar falan harcanmadı. Rahat olun…
Futbolda klasik bir söz vardır. Atasözü gibidir. Bir takımın hedefi şampiyonluksa, o takımın atanı ve tutanı iyi olacak. Bu futbolun değişmez kuralı. Hele bir de atan ile tutan arasındaki kısımlarda istikrarlı bir kadro yapısını yakalarsan değme keyfine… Uçar gidersin…
Manisa Büyükşehir Belediyespor da hedefe ulaşmak için işe atan ve tutan ile başladı. Kaleye İlker Avcıbay’ı, ileriye Mustafa Tiryaki'yi aldı… Arada kalan kısımlara da savaşçı, mücadeleci isimler geldi.
Büyükşehir’in ikinci yarıda Manisa’da oynadığı Yomraspor maçından bir şey anlamadık. Takip edenler bilir, gölün içinde ayakta kalmaya çalışan oyuncular izledik. Haneye de üç puan yazılınca, skora sevindik. İlerisi için bir şey diyemedik. Geçen hafta Ofspor maçı da offf olunca, Derince maçını merakla bekledik. Merakımızı da giderdik. Gerçi Levent hocamın tercihlerinden hiçbir zaman şüphe duymadım ama, iş ara transfer olunca yine de kafa da acaba sorusu dank ediyor…
Derince maçında ne gördüm… Bir defa tecrübenin önemini bir kez daha gördüm. Bir takımın saha içerisinde mutlaka bir generali olacak. Kenardaki imparatora saha içinde yardımcı olacak. İşte bu yüzden İlker Avcıbay transferi, bana göre Büyükşehir’in en önemli hamlesi. Tecrübeli kaleci, ikinci yarıdaki zorlu maratonun en önemli silahı… Derince maçında takıma hem ağabeylik yaptı, hem liderlik. Üstüne üstlük bir de maçın kilit adamı oldu. Manisa’ya bir puan için geldiği her halinden belli olan, yakalarsam atar yatarım havasında oynayan Derincespor’un planlarını bozan isim oldu. Büyükşehir’in ilk yarının son dakikasında Berkin ile bulduğu gol öncesinde çıkardığı top buram buram tecrübe koktu. Bana göre o pozisyon maçın kırılma anıydı… Şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki, Büyükşehir’in kalesi sağlam… İleri de Mustafa Tiryaki’nin gayretini, mücadele hırsını, azmini gördüm. Rakip defansı yıprattığını gördüm. Bu güzellikleri gördüm ama, futbolun meyvesini de görmek isterdim. Son vuruşlarda biraz daha dikkatli olması gerektiğine şahit oldum.
Derince maçında atan ve tutana odaklandım. Tabi ki kalanlar için söylenecek sözümüz de olacak. Ama ilerleyen haftalara bırakayım o sözleri. İşi fazla bireyselleştirmeyelim. Çünkü bu oyun takım oyunu… Bu oyun ekip oyunu… Sadece şunu yazayım… Savunmanın sağı bana biraz zayıf geldi. Belki bu maça denk geldi. Bilemem… Saha içindeki son sözümde Berkin’e olsun… Bak Berkin kardeş, bu maçta golünü attın, ama diline hakim olamadın… Mutlaka Levent hocam, maçtan sonra gereğini yapmıştır. Sen sen ol, diline hakim ol. Hedefleri olan bir takımın oyuncu böyle ucuz kart görüp takımını eksik bırakmaz. Dua et kazanılan üç puana…
Manisa Büyükşehir takım olma yolunda, takım oyunu oynama yolunda büyük bir mesafe kaydetmiş. Bunda da şüphesiz Levent Eriş’in katkısı büyük. Yeni bir takımın, ilk önce zamana ihtiyacı olduğu söylenir. Uyum, adaptasyon v.s. Ama ne yazık ki Büyükşehir’in play-off hedefinde böyle bir zamanı bulunmuyor. Kredi limitleri ilk yarıda harcandı.
Aslında hedeflere adım adım ilerlenir. Çünkü atılan her sağlam adım, uzun lig maratonunda o takımı hedefe götürür. Büyükşehir’in geldiği nokta da ise az zamanda, sağlam ve dikkatli adımlara ihtiyaç vardır.
Hedeflere adım adım ilerlenir dedik ama, sanırım aradaki puan farkını kapatmak için bazen koşar adımlara da ihtiyaç olacak. Büyükşehir’in içinde bulunduğu şartlar bence koşar adımı gerektirmektedir. Bu yüzden bu hafta Bodrum deplasmanında adımları koşar adıma göre ayarlamak gerekmektedir.