Türkiye’de yatırım yapan yabancı şirketler yerli şirketler kadar değerli ve kıymetlidir. Varlıklarından rahatsız değilim. Türk fındığını işleyen, katma değer üreten Ferrero bir dünya devi. Fındığımızdan ciddi kârlar elde ediyorlar.
Hikaye şu.
Türk fındığı, diğer ülkelerin tüm çabalarına rağmen sektörün ihtiyacı olan fındığın ana damarı. Türkiye’yi yönetenler hiçbir düzenleme, iyileştirme yapmadan fındıktan daha fazla döviz elde etmek isterken alıcı firma ve ülkelerde dünya üzerinde alternatif tedarik alanları yaratma peşinde.
Dünya üretim rakamlarına bakınca Türkiye’den yoğun alım yapmadıklarında ihtiyaçlarını karşılamaları mümkün değil.
Türk fındığı üzerinde baskı kurmanın yeni yolunu bulmuş gibiler. Şimdi, (FLA) Adil Çalışma Örgütü ve kar amacı gütmeyen (Fair Trade İnternational) Uluslararası Adil Ticaret vakfı devreye giriyor.
FLA Araştırmacısı Richa Mittal, şöyle bir rapor yazıyor: "6 yıldır, Türkiye’deki fındık üretim bölgelerini gözlemliyoruz. Bir tane bile yeterli çalışma standartlarının sağlandığı fındık bahçesi görmedik." diyor. Bu yüzden, 'Türkiye'den fındık almak üretiminde insani koşulların sorunlu olduğu bir mahsüle destek vermektir' diye rapor düzenliyor. İnsani koşullardan kastı, Suriyeli işçilerin sigortasız, kötü barınma koşullarında, düşük ücretle çalıştırılması ve Suriyeli çocuk işciler.
Türk fındığını, insani koşullarda üretilmeyen sorunlu ürün haline getiriyor. Bana göre, adil ticarette işin merkezinde olması gereken üreticiden hiç bahsedilmemesi en büyük eksik. Ve hatta kötü amaçlı bu rapora dayanarak en büyük fındık alıcısı, Nutella'nın üreticisi İtalyan Ferrero, Türk fındığına alternatif olacak projeleri destekliyor.
Bu projeler; Kanada, Şili, Avustralya ve buna benzer ülkelerde hayat buluyor. Bu projelerin finansmanı tamamen Ferrero firması tarafından karşılanıyor.
Türk üreticisi ve fındığından kazandığı paraları, Türkiye üreticilerine karşı kullanıyor. Kendileri için iyi bir adil ticaret anlayışı. Örnek projelerinde biri.
Ferrero'un masrafların tamamını karşıladığı, Canada Ottowa fındık üretim projesi, 2027 yılında 60 bin dekar alana ulaşmış olacak.
2,8 milyar dolarlık Dünya piyasanın %70’ ini karşılayan Türkiye, dolayısıyla Türk fındıkçısı, Türkiye’yi yönetenlerin siyasi, sosyal ve ekonomik tercihleriden dolayı tehdit altında diyebiliriz.
Suriyelilere karşı uygulanan hükümet politikaları Türk fındıkçısınada vurmaya başladı.
Ferrero'nun Türkiye'den aldığı fındıktan 30 milyar dolarlık ciro yaratıyor olduğunu düşünürsek tarım ürünlerinden, katma değeri yüksek marka yaratma konusunda, nerede olduğumuz daha net olarak ortaya çıkıyor.
Fındık üretiminin değerini, önemini, hükümetler popülizm düzeyinde değerlendirme dışında hiç bir önlem almıyor.
Peki üretici neye sahip olduğunun farkında mı? Dekardan elde edilen verim dünya ortalamasının yarısı olduğu için emin değilim.
İşin önemini bilenler, fındık ana maddesinden yüksek katma değer üreten şirketler. Ferrero, Nestle ve Kraft.
Fındık gibi dünya piyasasında önemli piyasa payı olan üzüm, incir, kayası, fıstık, zeytin gibi ürünlerimizde de trajikomik süreçler yaşanıyor.
Hikaye hep aynı ürünler farklı. Başta stok kurumu olmak üzere acil olarak piyasa yapıcı kurumlar, gündeme gelmeli.
Kuru üzümle ilgili İzmir ve Manisa Büyükşehir Belediyelerine görev düşüyor.