Türk Lirası'ndaki değer kaybıyla beraber iğneden ipliğe birçok üründe fiyat değişimi yaşandı. Yiyecekten giyime kadar neredeyse her kalemde fiyatlar arttı.
Vatandaş sosyo-ekonomik açıdan yıpranırken, kimse o şapkadan tavşan çıkaracaklarını beklemiyordu.
Vekiller soğan tavsiyesinde, ünlüler simit güzellemesinde bulunmak üzereyken işin rengi bir anda değişti.
Ne olduysa o gün oldu. Yeni ekonomi modelinin açıklandığı o gece piyasada görülen döviz satışlarıyla birlikte TL'de değer artışı yaşandı.
TL'ye psikolojik hamle tanıyan yeni sistem, bir nebze de olsa piyasanın ateşini dindirdi. Buna en çok da yoksul kesim sevindi. Özellikle fiyat artışından beli bükülen milyonlarca asgari ücretli çalışan, marketteki fiyatların düşeceği beklentisiyle umutlandı.
Ancak TL'de görülen yeşil ışık, markete ve pazara henüz tam anlamıyla yansımadı. Vatandaşlar indirim beklerken fiyatların değişmemesi şaşkınlıkla karşılandı.
Peki fiyatlar ne zaman değişecek?
Konuştuğum birçok satıcı, son zamanlarda dövizdeki dalgalanma sebebiyle ürünlerin toptan fiyatlarının da arttığını söylüyor.
TL'de beklenen istikrarlı grafikle birlikte, toptan fiyatlarına yansıyacak indirimlerin zamanla perakendede de kendini göstermesi bekleniyor. Lakin bunun için döviz karşısındaki istikrar şart! Yeni bir döviz dalgalanmasının fiyatlara negatif etkisini hayal etmek istemiyorum.
Zabıtanın fiyat denetimi anlamsız
Son zamanlarda sıkça görülen zabıta fiyat denetimlerini anlamsız buluyorum.
Madem ekonomide serbest piyasa hakimse zabıta fiyata nasıl müdahale edebilir? Zabıta fiyata müdahale edebiliyorsa, bu modele nasıl serbest piyasa denebilir? Vatandaşların 'Fiyatlar denetlensin' baskısıyla hareket eden bazı belediyeler, zabıtayla markete inip göstermelik denetim yapıyor. Yoksa yönericiler de fiyata müdahale etmenin bu kadar kolay olmadığını çok iyi biliyor. Çünkü bu gidişattan marketçi sorunlu değil. Ham maddede yaşanan artış üretime, üretimden toptana, toptandan perakendeye; domino etkisi gibi artış artışı tetikleyerek ilerliyor. Yoksa market yöneticileri de istemez mi ki, 100'e sattığı ürünü 80 değil de 60'tan almayı. Öyle olsa, ürünü 60'tan alsa 80'e satıp sürümden kazanırdı.
Anlayacağınız zabıta da biliyor işin marketten ibaret olmadığını. Kamuoyu baskısıyla birkaç etiket denetimi, raf-kasa fiyat karşılaştırması falan...
Soru: Fiyatlara yansıyan bir şey var mı?
Cevap: Yok.