Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Şehzadeler İlçe Başkanlığı binası içerisinde bir grup partilinin önerisi üzerine mescit açıldı. CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Semih Balaban, karara imza atan kişi olarak günlerdir tepkilere göğüs geriyor. Çünkü bir grup partili CHP’deki bu uygulamayı “dini siyasete alet etmek” şeklinde yorumluyor. Daha doğrusu yorumlardan sadece biri bu…
Parti içindeki tartışmalara gelince…
Tartışmalar mescit açılımının CHP‘nin laik duruşuna zarar vereceği iddiası üzerinde yoğunlaşıyor. Bu konuda bazı partililer mevcut yönetimin hata yaptığını ifade ediyor. Asıl dikkate alınması gereken ise görüş ayrılığına milletvekillerinin de dahil olmasıdır.
Şehzadeler İlçe Başkanı Semih Balaban, “Son derece normal bir olay. CHP’deki büyüklerimiz, ‘sayın başkanım biz bu aşağıda namaz kılmak istiyoruz. Mescit olarak orayı kullanabilir miyiz?’ dediler. Biz de memnuniyetle karşıladık. Bundan daha doğal bir talep olmaz. Onlar da kendi imkanlarıyla orayı mescit haline getirdiler. Bu çok olağan bir durum. Cumhuriyet Halk Partisi’nde şaşılacak bir durum değil. Cumhuriyet Halk Partisi 12 milyon oy aldığı bir kitle var. Bu 12 milyon insan, inançlı insanlar. Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir felsefe var; Hiçbir zaman bizler dinsel inançları, kişisel çıkar ve siyasi çıkar için kullanmayız. Din, Allah ile kul arasında olan bir şeydir. Cumhuriyet Halk Partisi de her türlü dinsel inancın güvencesidir. Bu güzel ülkede; Alevisi, Sünnisi, Hristiyan’ı, Yahudisi, ateisti, hepsi bizim için değerlidir. Çünkü insanlar birbirilerinin inançlarına saygısızlık etmediği sürece her türlü inanca inanabilirler. Cumhuriyet Halk Partisi her zaman bu konularda duyarlılığını göstermiş ve üzerine düşeni yapmış bir partidir. Bu çok büyütülecek veya çok da anormal bir olay değildir” diyerek savunma yaptı.
ÖTEKİLEŞTİRMEK!
CHP’li doktor milletvekili Tur Yıldız Biçer ise mescit açılmasını "Ötekileştirmek" olarak nitelendirdi. Biçer, "Mescit açılması ötekileştirmek anlamına geliyor. Laiklik ilkesi anlamında toplumun hiçbir kesimini inanç ve mezhep ayrımında ayrıştırma hakkımız yok. Biz mezheplerine göre kategorize etmeyiz. Biz kişileri yalnızca insan oldukları için bağrımıza basarız, onları örgütümüze dahil ederiz. Onlarla birlikte yol yürürüz. Kişilerin bireysel kişisel vicdan ve ahlaki sorgulamalarını biz yapmayız. Kişisel hak ve özgürlüklere sonuna kadar saygılıyız. Eşit yurttaşlık haklarına saygılıyız. Bizim için eşit yurttaş var. Onun dışında hiçbir ayrıştırmayı kabul edemeyiz" diyor.
İl Başkanı Halil Tokul ise "Orası bir ibadethane olarak Şehzadeler İlçe Başkanımızın sosyal yaşam alanı olarak ayırdığı yerden partili üyelerimizin talebi üzerine tahsis edilmiş bir yerdir. Bu konuda tabi ki laikliği savunan bir partiyiz. Dinlerin, inançların özgürce yaşayabilmesi için yıllardır mücadele ediyoruz” diyerek Balaban’ı savundu.
CHP’deki bu tartışmalar aslında ülkemiz demokrasisi açısından son derece olumlu. Çünkü doğruları ararken denemeler yapmaya ihtiyacımız var. Türk siyasi tarihinin en önemli mihenk taşlarından biri olan CHP’de bu tartışmanın zeminin oluşması ve üstelik pilot ilin Manisa olması, CHP’nin muhafazakar kesimle olan diyaloğunu güçlendirecektir.
Bugüne kadar zayıf mıydı?
Biraz zayıftı. Zaten seçim sonuçları da bunun net bir kanıtıdır. Bu bağlamda CHP’nin Şehzadeler ilçe binasında mescit açılması başlangıç itibariyle radikal ama bir o kadar da ılımlı ve demokratik bir adımdır. Eğer samimiyet varsa, CHP’yi muhafazakar kesimle yakınlaştıracak bir hamledir belki de. Her şeyden önce iyi niyetli bir yaklaşım olarak algılıyorum. İnsani bir ihtiyacın karşılanmış olmasının CHP’ye ne zararı olabilir?
Tersini düşünenlere saygı duymakla birlikte bu adımı “Ötekileştirmek” olarak niteleyenlerin yanlış düşündüğü kanısındayım. Bana göre bu “Ötekileştirmek” değil aksine “Kucaklamaktır.”
“Mescit açılımı” veya “CHP’de mescit açılması” son yıllarda önseçim yaparak parti içi demokrasiyi uygulamayı başaran ve üyelerin oylarıyla milletvekili listesi yapabilen CHP’yi küçültmez, daha da büyütür…