Mimar Sinan ölüm yoluna nasıl dönüştü?
Çevre yolu bitti ve planlandığı gibi büyük araçların geçişi bu yol güzergahından verilmeye başlandı. Ancak trafik kazaları azalmadı aksine arttı. Eskiden otomobillerin hızını bir nebze de olsa kesen kamyonlar olmayınca yol tamamen sürat yoluna dönüştü. Zaten bu yüzden bir çok kişi İstanbul-İzmir Karayoluna sürat yolu demeye başladı. Sürat yolu diye bir isim olur mu?
Oldu..
Araçların birbiriyle yarışa girdiği bir yol haline geldi Mimar Sinan Bulvarı. Hatta bu bulvar zaman zaman İstanbul’daki Bağdat caddesindeki görüntülerin benzerlerine bile sahne oldu.
Ve maalesef Mimar Sinan Bulvarı meydana gelen trafik kazalarında bir çok kişi hayatını kaybederken yüzlerce kişi yaralandı veya sakat kaldı. Dün de bir trafik kazası meydana geldi. Önceki gün de gelmişti. Geçen hafta, geçen ay... Gün geçmiyor ki bu bulvar trafik kazasına sahne olmasın, gün geçmiyor ki Mimar Sinan’da kan akmasın!
Neden?
Manisa’nın prestij bulvarı nasıl böyle ölüm yolu haline dönüştü?
Bunun iki nedeni var. Siz bu nedenleri elbette çoğaltabilirsiniz. Bana göre bu sorunun ana sebebi Manisa’daki sürücülerin alışkanlığı. Kendinizden yola çıkın ve düşünün... Mimar Sinan Bulvarına çıkar çıkmaz gaza basıyoruz. Yol sürat yapmaya çok elverişli, kaymak gibi. Üç tane köprülü kavşak var. Bas basabildiğin kadar! Ama burası meskun mahal. Yani araçların ve yayaların iç içe olduğu şehir merkezi. Her an kazayla burun burunasınız. Her an bir yaya önünüze çıkabilir. Zaten bu nedenle çoğu sürücü yanılıyor. Bu güzergahta 110’la gitmek otobanda gitmekten çok daha farklı ve riskli.
Çoğu sürücü Mimar Sinan Bulvarında seyir halindeyken sanki şehirler arası bir yolda seyir halindeymiş gibi davranıyor. Çok ilginç trafik kazalarının meydana gelmesinin başlıca nedeni bu. Şehir merkezinde bir bulvar üzerinde eğer sık sık karşı şeride geçen araç kazaları meydana geliyorsa bunun bir numaralı nedeni sürattir.
Peki tek suçlu sürücüler mi?
Asıl sorunu çözecek olan merci yetkili makamlardır. Hiçbir yönetici kazaların meydana gelmesini istemez. Kötü niyet asla yok. Ancak çok kararlı bir tutum da yok. Bir bakıyorsunuz yolun belirli noktalarında radar kontrolü yapılıyor. Sürücüler hemen hızını kesiyor. Ve bu uygulamalar sayesinde Mimar Sinan Bulvarında hızlı giden araç sayısı birden bire ciddi oranda azalıyor. Ancak sonra ne oluyorsa birden bire radarlar kalkıyor ve yine Mimar Sinan Bulvarı sürat yoluna dönüşüveriyor.
Cezai işlem uygulamak elbette en mantıklı çözüm değil. Ancak Avrupa’da benzer örneklerine bakarsak şehir merkezlerinde çok sıkı bir sürat denetimi yapıldığını görebiliriz. Kesinlikle şehir merkezlerinde sürat sınırını aşan her araç cezai işlemle karşı karşıya kalıyor. Ve bunu kararlılıkla uyguluyorlar.
Manisa’da Mimar Sinan Bulvarı gibi şehrin en yoğun trafiğinin olduğu güzergahta çok sıkı sürat denetimi yapılması gerekiyor. En kısa yolu çözüm budur. Denetimler ve radar uygulamaları gevşediği an araçlar sürat yapıyor. Ve haliyle trafik kazaları meydana geliyor.
Şimdi bazı araç sürücüleri bu yazıyı okurken bana kızıyor olabilir. Ancak hiçbir gerekçe insan hayatından daha önemli olamaz.
Manisa Mimar Sinan Bulvarında sürat sınırı 80 olarak uygulanıyor. 80 neyimize yetmiyor? Herkes hız kuralına uyarsa kazalar en aza iner ve kan akmaz. Çünkü Mimar Sinan güzel bir bulvardır, ölüm yolu değil!