MKYK’DAKİ TANRIVERDİ İLE MANİSA'DAKİ TANRIVERDİ
Hüseyin Tanrıverdi’nin genel başkan yardımcılığı görevi sona erdi. Peki bu sonuç ne anlama geliyor? Manisa’dan Ankara’ya şöyle bir bakalım… Manisa’dan seçilmiş siyasetçilerin Ankara’da önemli noktalarda yer almasının şehrimize genelde faydası olmuş. “Genelde” diyorum çünkü beni bu ifadeyi kullanmaya mecbur bırakan bazı siyasetçiler maalesef var. Örneğin Ekrem Pakdemirli’nin Manisa’ya sözde kazandırdığı hava alanında uçaktan başka her şey var! 31 yıl önce dönemin başbakanı Süleyman Demirel tarafından temeli atılan ve inşaatın bitiminden buyana 22 yıldır atıl olarak bekletilen Akhisar Sigara Fabrikası dönemin Manisalı siyasetçilerinin şehrimize bir armağanıdır!!! Yapımı 10 yıl süren Kuşlubahçe köprüsü, bir o kadar, inşaatı süren öğretmenevi, İzmir Manisa yolu ve daha niceleri… Hepsi siyasetçilerin oy hesaplarının bir sonucudur. Ancak diğer tarafta bitirilen, hayata geçen projelerin altında da siyasetçilerin girişimleri ve imzaları var. Yani siyasetçilerin iyileri şehre çok faydalı olmuş, iyi olmayanları faydalı olamamış. Kötülerinin ise zararı olmuş. Ak Parti iktidara geldikten sonraki süreçte Manisa’yı Ankara’da temsil eden iki önemli isim var. Birisi Bülent Arınç, diğeri ise Hüseyin Tanrıverdi. Arınç’ı anlatmama gerek yok. Türkiye’yi yöneten en önemli üç isimden birisi olmak ve Manisalı olarak başarabilmek! Arınç’ın Manisa’ya çok ciddi avantajlar sağladığı aşikar. Ancak Hüseyin Tanrıverdi’nin farklı bir tarzı farklı bir öyküsü var. Manisa’dan seçilmiş, Manisa’yı temsilen Ankara’da ön plana çıkan siyasetçiler, bürokratlar, gazeteciler ve hatta hukukçular öyle veya böyle Manisa’nın ülke çapındaki yeriyle ilgili çok önemli roller üstlendiler. Etkili oldular. Belki bir gün sırf bu isimler üzerine analiz yapabiliriz. Ancak bugün Hüseyin Tanrıverdi’nin MKYK’daki pozisyonu ve bunun Manisa’ya yansımalarıyla ilgili biraz kafa yormak gerektiği görüşündeyim. Hüseyin Tanrıverdi sakin ve sabırlı ancak çalışkan yapısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın en çok güvendiği isimler arasında yer alıyor. Bu özelliği Tanrıverdi’ye farklı bir güç kattı. Yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı da 10’dan fazla ilin büyükşehir olacağı şu süreçte Tanrıverdi’nin yükünü artırdı ve onu farklı noktaya taşıdı. Başbakan’ın son yıllarda zor görevler için Tanırverdi’yi görevlendirmesi de dikkat çekti. Örneğin Mavi Marmara olayından sonra İsrail’e giden heyetin başında Tanrıverdi vardı. Riskli bir görevdi ve başarıyla noktalandı. Bu yaşananlara rağmen Tanrıverdi Manisa ve Ege’yi saymazsak Türkiye genelinde diğer genel başkan yardımcılarına kıyasla en az popüler olan genel başkan yardımcısıydı. Bu da onun görev adamı olmasından kaynaklanıyor. Arınç’ın Bursa’dan aday olması Tanrıverdi için yeni bir sürecin başlangıcı oldu. Ak Parti’nin Manisa milletvekili sıralamasında ilk sıraya yerleşen Tanrıverdi Manisa’da patronluğunu ilan etti. Tanrıverdi’nin bu durumu iyi değerlendirmesi gerekiyordu. Ancak Milletvekili listesi ve devamındaki kongrelerde bana göre beklenmedik yanlışlıklar yapıldı. Ak Parti oylarındaki ve Manisa’nın ilk kez bu kadar partinin Türkiye ortalamasına yaklaşması parti açısından bir avantaja dönüşmedi. Milletvekilleri arasında kamuoyuna yansıyan kopukluklar, yapılan çalışmalarda göze çarpan amatörce hatalar ve milletvekillerinin kes-kopyala-yapıştır şeklindeki basın bildirileri Ak Parti’yi Manisa’da rakiplerine karşı güçsüz ve basiretsiz bıraktı. Hal böyle olunca eleştiriler de Tanrıverdi’ye yöneltildi. Hüseyin Bey’in belki de en önemli dezavantajı, çevresindekilerin onun her yaptığını tasvip etmesiydi. Tanrıverdi’nin yan yana durmaktan çekinmediği hatta kol kola göründüğü bazı isimlerin imajına zarar verdiğini görmemesi şaşırtıcıydı. Daha samimi ve daha sevilen bir ekiple çok daha tatminkar çalışmalar yapılabilir. Bu nedenlerden dolayı Tanrıverdi’ye yeni dönemde genel başkanlık görevi verilmedi dersek yanılmış oluruz. Başbakan’ın Tanrıverdi’yle olan hukukunu ve detayları bilme şansımız yok. Ancak Tanrıverdi’nin de bazı anlarda kendisinden beklendiği kadar büyük düşünmediği ya da düşündüklerini uygulamaya geçirmediği ortada. Manisa ölçeğinde Tanrıverdi gücüne güç katması gerekirken, sempatisinden her geçen gün bir şeyler kaybediyorsa ve genel başkan yardımcısı olamadığı için birileri deli gibi seviniyorsa burada bir arıza var. Bir yerde bir şeyler eksik yapılıyor demek ki… Hüseyin Tanrıverdi’nin böyle bir önemli görevden yoksun kalmasının Manisa’ya hiçbir faydası yok. Olamaz da… Eğer ortada kaybedilen bir koltuk varsa bunu Manisa kaybetmiştir. Tanrıverdi’nin bundan sonra nerede yanlış yapıldığı sorusuna odaklanması gerektiğini düşünenlerdenim. Tanrıverdi’nin MKYK üyesi olarak Ak Parti’deki ağırlığı devam edecektir. Buna kuşku yok. Ancak Manisa’da ekibini daha samimi, daha gerçekçi insanlar arasından seçmesinde bir değil bin kez fayda var…Çünkü Tanrıverdi’nin onu uçuracak müritlere değil, ayaklarının yere basmasını sağlayacak ekibe ihtiyacı var!