Milli Savunma Bakanlığı, Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreni sonrasında teğmenlerin ''Mustafa Kemal’in askerleriyiz'' sloganını attıktan sonra kılıç çatmalarına ilişkin başlatılan soruşturmaya yönelik açıklama yaptı.
MSB kaynaklarından yapılan açıklamada, "İsnat edilen suç kılıç çatmak, 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demek değil, amirlerin ikazına rağmen kasıtlı ve organize disiplinsizlik yapmaktır" denildi.
Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk sürecinin devam ettiği belirtilen açıklamada, henüz ihraç kararı verilmediği beliritilerek, "YDK’ya sevk edilmenin karar anlamına gelmediğini, sürecin devam ettiğini ve henüz bir karar verilmediğini ayrıca belirtmekte yarar var" ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni öncesi bazı öğrenciler, yönergede yapılan değişiklikle kaldırılan metni okumak istediklerini amirlerine defalarca iletmiş, bunun mümkün olmadığı ise kendilerine defaatle tebliğ edilmiştir. Törenin sona ermesinin ardından dönem birincisi tarafından teğmenlerin törenin icra edildiği sahada toplanmaları anons edilmiş, ailelerin alandan dışarı çıkmaları istenmiş, basın mensupları tören alanına davet edilmiştir.
Kılıç çatma esnasında emirlerin hilafında kaldırılan metnin okunacağından sadece eylemi organize eden teğmenlerin bilgisinin olduğu, teğmenlerin büyük çoğunluğunun sadece kılıç çatılacağı düşüncesi ile toplandıkları, misafir asker personelin de olay yerine gelmelerinin bu düşünceyi teyit ettiği, yapılan eylemin mezun olmanın sevinciyle anlık gelişen bir durum olmadığı, önceden planlanarak organize edildiği, bazı öğrencilerin ısrarlı taleplerine rağmen bahse konu disiplinsizliğe karşı amirlerin tören öncesinde gerekli tedbirleri almadıkları ve eylem esnasında müdahalede bulunmadıkları tespit edilmiştir."
"ÖNEMLİ OLAN DİSİPLİNDEN ASLA TAVİZ VERİLMEYECEK OLMASIDIR"
Eylemi organize eden teğmenler ile kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan diğer personelin 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu kapsamında YDK'ye sevklerine yönelik işlem başlatıldığını bildiren kaynaklar, şu ifadeleri kullandı:
"İsnat edilen suç, kılıç çatmak veya 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır. Olaya ilişkin yapılan inceleme ve soruşturmanın okunan metinle veya içeriğiyle bir ilgisi yoktur. Yemin metnini okuyan onlarca teğmenden sadece eylemi organize edenlerin YDK'ye sevklerine yönelik sürecin başlatılması bunun en büyük göstergesidir. Burada önemli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her zaman aynı şekilde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır. Söz konusu eylem, amirlerin izni olmadan, grup halinde organize edilmiş, basın davet edilerek eylemin bilinmesi istenmiş ve emir-komuta zinciri devre dışı bırakılmıştır. Bu, askeri hiyerarşi için kabul edilemez bir durumdur. Bunun görmezden gelinmesi mümkün değildir."
"ATATÜRK ÜZERİNDEN AYRIŞMA ALGISI YARATACAK TAVIR VE DAVRANIŞLAR KABUL EDİLEMEZ"
Bu veya benzeri disiplinsizliklerin emsal teşkil edebileceğine ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birlik ve beraberliğine zarar vererek gruplaşmaları tetikleyebileceğini savunan kaynaklar, şöyle devam etti:
"Sıralı amirlerin emirlerine rağmen yapılan bu tür eylemler hiyerarşiye saygısızlığın yayılmasına ve astların üstlere karşı saygı ve güveninin azalmasına, itaatsizliğin normalleşmesine neden olur. Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi 'Disiplin olmazsa ordular sevk edilemez'. TSK'nın milli, manevi ve mesleki değerleri bir bütündür. Ortak değerimiz olan Atatürk üzerinden bir ayrışma algısı yaratacak tavır ve davranışlar kabul edilemez. Atatürk'ün adını anmak veya onun değerlerini savunuyoruz görüntüsü altında izinsiz hareketlere bir mazeret yaratılmamalıdır. Atatürk disiplinli bir orduya, hiyerarşik düzene ve kurallara saygıya önem veren bir liderdi. Onu savunmanın yolu bu değerlere saygı göstermekten geçer.
Sonuç olarak, askerliğin temeli disiplindir. Disiplin de binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerlerimizden oluşan kurallardır. TSK mensubu tüm personel bu kuralları bilir ve uygulamakla yükümlüdür. TSK'da müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olmazsa olmazdır. Üstün disiplin anlayışı ile temayüz eden ordumuzun tüm tehdit ve tehlikelere karşı ülkemizin ve asil milletimizin savunma ve güvenliğini sağlamak için aralıksız çalıştığı, İstiklal Harbimizden bu yana en yoğun, en kapsamlı ve en etkili faaliyetlerini icra ettiği, terörle mücadelede, hudut güvenliğinde, yurt içi ve dışında icra edilen faaliyetlerde kazanılan istikrarlı başarı ve kalıcı etkinliğin çıtasını gün geçtikte daha üst noktalara taşıdığı bir dönemde yıpratılmaması konusunda herkesin daha duyarlı ve dikkatli olması, olayı bağlamından koparma çabaları ve dezenformasyona itibar edilmemesi önem taşımaktadır."
NE OLMUŞTU?
30 Ağustos’taki Kara Harp Okulu mezuniyet törenin ardından teğmenler kılıç çatma töreni düzenleyerek "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganı atmıştı.
Öğrenciler, dönem birincisi Ebru Eroğlu'nun öncülüğünde şu sözlerle hep bir ağızdan ant içmişti:
"Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!"