Genel

Münevver Karabulut cinayetinde yeni gelişme: Cem Garipoğlu'nun mezarı açılıyor

Münevver Karabulut cinayetinin 15 yıl geçti ancak tartışmalar hala sürüyor. "Cem Garipoğlu'nun mezarı açılacak mı?" sorusu gündemdeki yerini korumaya devam ederken Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Garipoğlu'nun mezarının açılmasına ve fethi kabir işleminin yapılmasına karar verdiğini duyurdu.

Abone Ol

Münevver Karabulut cinayeti kan donduran ayrıntılarıyla Türkiye'nin gündeminde yer almaya devam ediyor.

İstanbul Bahçeşehir'deki bir villada 2009 yılında Münevver Karabulut'u öldüren Cem Garipoğlu'nun tutuklu olduğu cezaevinde gerçekten intihar edip etmediği sorusuna yanıt aranıyor.

Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, sosyal medya hesabından konuya ilişkin yeni gelişmeyi paylaştı.

Garipoğlu'nun mezarının açılarak fethi kabir işleminin yapılmasını talep ettiklerini dile getiren Epözdemir, Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut'un tablebi üzerine hukuki süreci başlatıklarını ifade etti.

Karabulut, daha önce de mezarın açılmasını istemiş ancak bu talebe yargıdan ret cevabı gelmişti.

Talebin Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edildiğini duyuran Epözdemir, "Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına ve fethi kabir işleminin yapılmasına karar verdi ve bu konuda Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazıldı." açıklamasında bulundu.

Epözdemir, paylaşımında "Yıllardır devam eden hukuki mücadelemiz neticesinde, Sayın Başsavcılığın vermiş olduğu bu karar son derece önemli önemli ve sevindiricidir." ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

İstanbul Bahçeşehir'de 3 Mart 2009 tarihinde 17 yaşındaki Münevver Karabulut, Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürülmüştü. Karabulut'u öldüren Cem Garipoğlu tutuklandıktan 5 yıl sonra, 2014 yılında tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar ederek yaşamına son vermişti.

Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut ise, Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar etmediğini, kaçtığını veya kaçırıldığını iddia ederek avukatı Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.