Özgür Özel'in daha doğrusu Manisalı Özgür Özel'in CHP'nin Genel Başkanı olması ile birlikte benim yıllardır savunduğum bir tez de ispat bulmuş oldu.
Tezim şuydu özetle: iktidarları millet değiştirmez muhalefet değiştirir. Çünkü millet önüne gelen alternatifler arasından en nihayetinde, varsa iyisini yoksa kötünün iyisini seçer.
Ama benim sosyal demokrat ya da muhalif olan dostlarım, genelde milleti suçluyordu.
Ben de aksine muhalefetin iktidara seçimi kazandırdığını iddia ediyordum. Suçun seçmende, millette olmadığını anlatmaya çalışıyordum. Son yerel seçimde CHP %38'e yaklaşan bir oy oranı ile birinci Parti oldu. Nedeni sadece genel başkanının değişmesi değil tabiki. Yeni genel başkanın siyaset yapma biçimi ve ılımlı tavırları, doğruları ve söylemleri milletin hoşuna gitti.
Elbette iktidarın da hataları yüzde 38'e yaklaşan oy oranının tuzu biberi oldu.
Özgür Özel doğru işler yapmaya seçimlerden sonra da devam etti. Zafer sarhoşluğu emaresi hiç yok. Tam aksine sanki yıllardır genel başkan olgunluğunda. Özellikle hitabeti ve söylemleri son derece birleştirici.
Ve Özgür Özel'in yaptığı en önemli doğrulardan biri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret etmesiydi. Bu ziyaret toplumun her kesiminden alkış aldı. Sadece Kılıçdaroğlu ve onun gibi düşünen küçük bir kitle eleştirdi. Ki bu eleştiriler de kayda değer bir karşılık bulmadı.
Bakmayın siz Özgür Özel'in Erdoğan'la görüşmeden önce partisinin önemli isimlerini arayıp danıştığına... Aslında hepsine siyaset dersi veriyor. Bir hikaye var, bilirsiniz... Yanlış abdest alan yaşlı adama doğrusunu göstermek isteyen iki kardeş, "Biz abdest yarışması yapacağız Hangimiz doğru alıyoruz. Siz hakem olun" deyip abdest almaya başlarlar.
Sonunda yaşlı adam iki kardeşe "İkiniz de doğru alıyorsunuz. Yanlış abdest alan benmişim" der...
Özgür Özel'in de yaptığı aslında aynen bu.
Erdoğan'ı halk seçmiş, onunla her yerde görüşürüm. Eğer görüşmezsem o zaman seçmene saygısızlık etmiş olurum" anlamına gelen sözleri gerçekten Kılıçdaroğlu'na ders niteliğindeydi.
Çünkü Kılıçdaroğlu yıllarca Erdoğan'la görüşmeyi reddetti. Bu tavrı asla seçmende olumlu bir etki bırakmadı.
O yüzden Özgür Özel doğrusunu yapıyor, normal olanı yapıyor. Özgür Özel normal davranınca Erdoğan'ın da tavırları normalleşmeye başladı. Bugün malumunuz İadeyi ziyaret vardı. Bir buçuk saatlik bir görüşme... Ziyaretteki en önemli detay, 18 yıl aradan sonra Erdoğan'ın CHP Genel Merkezini ziyarete gitmesiydi. Demek ki Erdoğan'ın gitmesi için CHP'nin Genel Başkanının bir daveti yetiyormuş. Normalleşmek o kadar da zor değilmiş.
Karşılıklı bu etkileşim hemen her iki tarafın siyasi dilini yumuşattı. Görüşme ile ilgili AK Parti ve CHP'nin sözcüleri çok ılımlı bir dille ve eleştiri dozunu iyi ayarlayarak açıklamalarda bulundu.
Devamı gelir mi bilmiyorum bu sürecin ama şu ana kadar olanlar değerli.
Bence bu görüşmeden geleceğe dair çıkarılacak bir sonuç var ve şudur; Özgür Özel, Cumhurbaşkanı olma yolunda dev bir adım daha attı.
Bu bir tahmin. Üç neden sayabilirim. Birincisi Özgür Özel'in doğru siyaset yapma biçimi. Ve başarı geldikçe bu doğrulara inanan hem CHP'li hem de sade vatandaş sayısının hızla artıyor olması.
İkinci nedeni ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2028'de aday olmama ihtimali. Hem yaş bakımından hem de kanuni açıdan Erdoğan'ın 2028'de tekrar aday olma ihtimali gittikçe zayıflıyor. Belki yeni bir düzenleme ile Erdoğan yeniden yarışa da katılabilir. Bunu zamanla göreceğiz. Ancak böyle olsa bile Ak Parti'nin yüzde 50'leri bulabilmesi üçüncü sayacağım nedene bağlı olarak zor görünüyor.
Evet üçüncü neden ekonomi ve genel gidişat... Son yerel seçimde de bunun yansımasını çok net gördük.
Erdoğan güçlü bir lider. 2028'e 3,5 yıl var. Bu süreçte Türkiye'nin ekonomisi rayına girer mi, halkın yüzde 50'sinden fazlasının tercihi yerel seçimlerin aksine Cumhur İttifakına yönelir mi, çok büyük soru işareti.
Şu anki görüntüye göre Özgür Özel'in şansı gittikçe artıyor.
Ancak Özgür Özel için asıl engel AK Parti veya Cumhur İttifakı da olmayabilir. Aslen Karadenizli olan Erdoğan belki de adaylığı düşünmeyecek.
E başka kim engel olabilir Özgür Özel'e?
Başka bir Karadenizli ile daha çetin bir mücadeleye girişecek.
Ve Cumhurbaşkanı olabilmesi için asıl aşması gereken engel budur belki de...