Pamuk nasıl bitti

Abone Ol

Geçmişte iktidar siyasetçilerinin, tarımla ilgili sözleri hep yanlış olarak yorumlandığı düşüncesindeyim.

İlgili siyasilerin tarımdan hiç anlamadıkları, tarımla uğraşan kişiler tarafından hep söylendi. Acaba bu siyasiler anlamadıkları için mi?

Yoksa anlamıyor görünmek için mi böyle söylemiş olabilir diye düşünmeden edemiyorum.

Mesela, ikinci el pamukla ilgili para etmiyor sitemi karşısında, bakanın söylediğini söylenen o zaman "ikinci el pamuk ekmeyin" sözü ile ilgili biraz düşünelim.

Pamuğun ikinci el toplamasını bilemeyeceğini düşünemiyorum.

Pamuk ekiminin sınırlandırılması için bilinçli bir söz olduğu sırıtıyormuş.

Aslında.

Ertesi yıllar, devletimiz garantili, Amerikan ve Yunan tüccarların elinde belirli oranda kartonaj olmuş pamuklar.  

GSM kredileriyle Türk tekstilcilerinin fabrikalarına aktı.

GSM kredileri neydi bakalım.

"GSM-102 ve GSM-103 Kredi Garanti Programları adı altında Amerikan Tarım Bakanlığı tarafından organize edilen bu krediler, ABD'nin ürettiği tarımsal ürünlerin denizaşırı ülkelere satışını artırıp, ürün fazlasını eritme amacına yönelik. Arjantin, Brezilya, Hindistan, Tayland, Jamaika gibi ekonomik sorunların üstesinden henüz gelememiş ülkelerin ağırlıkta olduğu bu kredilerin kapsama alanına Türkiye de var. GSM kredi garantisi pamuktan nebati yağa, soyadan buğdaya, konserveden yumurtaya kadar çok geniş bir yelpazeye yayılıyor. ABD Tarım Bakanlığı söz konusu krediyi para değil, bedeli belli bir zaman diliminde ödenmek üzere ürün olarak veriyor." Türkiye de garanti veriyor.

Şimdi düşünelim.

Bakan ikinci el pamuğun ne olduğunu gerçekten bilmiyor muydu?

Biliyor ama bilmiyor görünerek, temsil ettiği yabancı şirketlerin ürünlerini ülkemize sokmak için zemini mi hazırlıyordu?

O yıllardan sonra pamukçuluk bitti.

Çırçırlar kapandı.

İplik ve dokuma sektörü yabancılara bağımlı kılındı.

Tekstil marka yaratamadı.

Elimiz hamurlu, karnımız aç kaldık.

Bu duygu ve düşüncelerle.

KURBAN BAYRAMINIZI KUTLUYOR.

TÜRK ÇİFTÇİSİ YABANCI ÜLKE ÇİFTÇİLERİNE KURBAN EDİLMEMELİ

DİYORUM.