Ercan, Twitter hesabından “Umarım bu eksiklikleri gelecekte bu yanlışları yapmayız” diyerek 23 maddede şunları yazdı:
- İvedi durum yönetiminde sınıfta kaldık.
- Yardım ile yardıma gelenlerin eşgüdümü sağlanamadı.
- Kurtarmaya zamanında başlanamadı.
- Birinci gün kurtarma takımı sayısı göçük sayısının çok altındaydı. (245’e 6000)
- Ordunun girişine 72 saat sonra karar verildi. Bu nedenle birçok kişi öldü. Tek adam yönetiminin ne kadar kötü olduğu bir kez daha anlaşıldı.
- Çok başarılı olan TTK maden kurtarmacıları, helikopter ya da uçakla alınmadıkları için 30 sat sonra işe koyuldular.
- Kurtarmacılar, yardıma gelenler için WC, barınma ile yemek yoktu.
- Kızılay alıştığımız başarılı görevinde yoktu.
- AFAD görevlileri yetersizdi.
- Gelen yardımlar yollara savruldu.
- Örgütlenme eksikliğiyle birçok kurtarmacı geri döndü.
- İlk gün Twitter’ın yasaklanması, deprem gören ile kurtarmacı iletişimini kesti.
- İnternetin çalışmaması deprem görenlerin konumlarını bulmayı güçleştirdi. Birçok kişi öldü.
- İlk iki gün Adıyaman ile Hatay’a hiç uğranamadı. Çok yazık oldu.
- Kurtulanlara psikolojik, barınma, WC, yunma, yemek desteği verilemedi.
- Ulaşım çok kötüydü.
- Kurtarmacıların gece çalışması için elektrik yeterince sağlanamadı.
- Temizlik ile su eksikliği vardı.
- Salgın konusu umursanmadı.
- Siyasiler yanlarına deprem bilimcileri almadılar.
- Siyasiler TV’leri çok meşgul ettiler.
- Tekbir getirme, ya da MHP sloganı atmak çok aykırıydı.
- Kurtulanlara “kader” diye avundurmaya kalkmak hiç yakışmadı. Deprem takdiri ilahi değil takdiri siyasettir.
Ercan ayrıca “Umarım bu eksiklikleri gelecekte bu yanlışları yapmayız. Göçükten kişi çıkarma yerine, göçmeyen yapıları yapmalıyız. Yoksulluk olan bir ülkede depremin adı ölümdür” değerlendirmesinde bulundu.