SULARDA ÇİFTE STANDART

Abone Ol

Bilindiği üzere tüm dünya, insanlığı tehdit eden Covid-19 virüs belasıyla mücadele edelede her türlü seçeneği deniyor. 

Daha doğrusu alınan kararlara sadık kaldıkları ve uygulanmasındaki ipin ucunu kaçırmadıkları sürece.  

İpin ucunun kaçtığı her süreçte kaybolan hayatlar oluyor. 

Nisan ayının ortalarında pik yapan ölüm rakamları arkasına bakmadan bu hızından taviz vermiyor. Tıpkı benzin pompasından akan rakamlar gibi. Şimdi diyeceksiniz bu anlattıklarının ‘Sularda çiften standart ile ne bağlantısı var' diyeninizi duyuyor gibiyim. 

Ülkemizin üç tarafı sularla çevrili. Benim anlatacağım, ülkemizin deniz sahasının ihlali ile ilgili değil tam tersine insan hayatlarını hiçe sayan Gençlik ve Spor Bakanlığının Covid-19 tedbirlerinin daha köklü alınabilmesi ölümlerin azaltılmasına yönelik İçişleri Bakanlığını Bilim Kurulu tavsiyeleri doğrultusunda hayata geçirilen bazı yaptırımlarla ilgili.

Bu yaptırımların içerisinde özel ve kurum havuzlarının kapatılması hemen peşinden de ilgili Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdür Mehmet Baykan imzasını taşıyan duyurusunda '27-29 Nisan 2021 Gaziantep 1.Etap Türkiye Engelliler Şampiyonası iptal edilmiştir' yazısı ile yarışlar ileri bir tarihe ertelenmiştir duyurusu.

Buraya kadar bir anormallik görmüyorum. Asıl çelişki ve çifte standartta geleyim.  

Bedensel Engellilerin Türkiye Yüzme yarışlarını iptal eden aynı Genel Müdürlük, Edirne’de yapılan 22-25 nisan 2021 Türkiye Turkcell yıldız genç ve açık yaş uzun kulvar milli takım seçme müsabakasına’ gelince kendi yayımladığı yasakların üzerinden buldozer gibi geçerek çifte standart uygulamaya nasıl yol verdi anlaşılır gibi değil. 

Eğer Covid-19 tehdidi, mental gücünden yoksun olan Bedensel Engelliler için ne denli korkutucu ve ürkütücü ölümcüle yol açacaksa aynı tehlike Edirne’de yüzme şampiyonasına katılan diğer çocuklarımız içinde geçerlidir diye düşünüyorum. Çünkü Covid-19 virüsünün ayrıcalığı ve VİP uygulaması yok kimse de böylesine bir ayrıcalık beklemesin.  

Spor Bakanlığımıza bağlı Güreş Federasyonunca Antalya’da düzenlediği Türkiye Güreş Şampiyonasını sonrasında acı tablo ortada.  

O şampiyonadan çok sayıda Türkiye birincilikleri ile dönen Manisa Güreş Takımının tümün Covid-19 testleri pozitif çıktı. Bu tabloya onların antrenörleri de dahil. Salt spor uğruna o çocuklarımızın hayatları tehlikeye atıldı.  

Bu kadar ciddi bir süreçten geçerken Spor Bakanlığımız, ülkeyi kasıp kavuran Covid-19 süreci boyunca 11 Mart 2020 tarihinden buyana ‘Turkcell yıldız genç ve açık yaş uzun kulvar milli takım seçme müsabakalarına’ göz yumuyor olması ciddi boyutta akılları karıştırmaya yetiyor da artıyor bile. 

Sümeyye Boyacı, Beytullah Eroğlu,Sevilay Öztürk gibi Avrupa ve olimpiyat kotasında olan Bedensel Engelli Yüzme Milli takımımız 17 kişilik kafile ile İtalya hükümetinin altığı üst düzey tedbirler çerçevesinde uluslararası şampiyona yaptı. Sporcularımız yine kürsüye çıkarak Türk bayrağımızı dalgalandırdıkları gibi İstiklal Marşımızı söylenmesini sağladılar. Alkışlarım onlar için. Bu ülkede binlerce Sümeyye, Sevilay, Beytullah larımızın var olduğu da unutulmamalıdır. Onlara fırsat tanınması için tabiki Türkiye Şampiyonası yapılmalı.  

 Diğer branşlarda her türlü tedbir alınarak şampiyonalar yapıla bilini yor ise neden Bedensel Engelliler Yüzme şampiyonasında önlemler alınamıyor. Lafa gelince 'Engelli sporcularımız ve çocuklarımız için her türlü pozitif ayrıcalığa açığız' sözlerinin havalarda uçuştuğunu görüyor gibiyim. Fakat gerçek uygulamaya gelince sözlerle örtüşmediğini görüyoruz. Bedensel Engelliler Federasyonun koltuklarını işkal edenler salt koltuklarını korumak adına sulardaki çifte standart karşısında sessiz kalmayı yeğliyor olmalarına bir anlam yüklemeye çalışıyor olsam da taşların yerine oturmadığını görebiliyorum. Birileri de çıkıp böylesi çocukların olduğunun varlığını kabul etmeli. Onların yok sayılması gelecekte filizlenmeyi bekleyen diğer engellilerin yok sayılmasının yolunu açar.       

 Virüsün en çok vurduğu Avrupa ülkelerin başında yer alan İtalya hükümetinin gerek Sağlık Bakanı gerekse Spor Bakanlığı gerekli önlemleri alarak uluslararası yüzme şampiyonasına imza atıyor, biz niye atamıyoruz. Bunun ciddi şekilde sorgulanması gerekir. Laf başı geldiğinde dünyanın en iyi çalışan Sağlık Bakanlığı olmamızdan övünmekten çekinmiyoruz. 

Bence övünelim; iktidar partisinin kongrelerine çıt çıkaramayan, üç maymunu oynayan o Sağlık Bakanlığı, büyük kongrenin bitimiyle birlikte kararları birden hayata geçirmek akılına geldi. 

 O arada tüm kongre salonlarını hem içeride hem dışarıda mesafe olmaksızın, ateş ölçümü, HES kodu uygulanmaksızın dolduranların tüm ülke geneline yaydığı Covid-19 virüs bulaşı sayesinde bugün ölüm rakamları 400 rakamlarına doğru yol alıyor. 

Sayın Sağlık Bakanı, ‘Geçmişi karıştırmak kimseye yarar getirmez önümüzdeki tehlikeye odaklanmalıyız’ diyerek, geçiştirmek ölenleri geri getirmiyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. 

Eğer yasaklar ve kararlar uygulanacaksa ki 84 milyon kişinin yaşadığı ülkemizde yaşayan her birey için eşit şekilde uygulanmalı. 

Az canların aramızdan ayrıldığı, hijyen-maske-mesafenin uyulduğu günlere hep birlikte yol almaya devam etmek ümidiyle.

Sağlıkla kalın, saygılarımla…