Sultanahmet İstanbul'un en işlek ve kalabalık meydanlarından biri. Ülkemiz turizmi açısından çok bilinen sembol bir bölge. İstanbul’a gelen yabancıların mutlaka ziyaret ettiği tarihi bir nokta.
Terör bunu iyi biliyor. Ve bilinçli bir şekilde canlı bombayı hazırlayıp saat 10.20'de Sultanahmet meydanında patlattı. Ve kara haber önce Türkiye ardından Dünya gündemine oturdu.
Dün akşam saat 21.00’da yabancı siteleri inceledim. İstanbul, Sultanahmet manşetteydi. Alman Bild’den, İngiliz BBC’ye, Fransız Le Monde’den ABD’li Newyork Times’a kadar her yerde patlama haberi. Ve aradan saatler geçmesine rağmen hala ilk sırada. Bu da normal bir durum zaten. Saldırıda ölen masum 10 kişinin tamamı ile yaralananların çoğu yabancı ise hele... Gerhard Günther Höppner, Steffen Höppner, Rudolf Krollman, Hiltrud Krollman, Karin Erika Franke-Dütz, Rüdiger Karl Faber, Marianne Faber, Gernot Eike Mildner, Adolf Jurgen Glorius, Rudiger Becker… Hepsi İstanbul’da, Sultanahmet’te canlı bombanın meydanda kendisini patlatması sonucu hayatlarını kaybettiler. Terör Türkiye üzerinden Dünya’ya mesaj vermek için bir kez daha masum insanları seçmekte hiç tereddüt etmedi.
Öyle stratejik bir saldırı ki bu!
Canlı bomba Suriye uyruklu. Bir yandan savaştan kaçıp ülkemize sığınan Suriyelilere karşı bir toplumsal tepki harekete geçiriliyor. Diğer tarafta Türkiye, bir iç savaşın içine çekilmek isteniyor. Belki de çok farklı senaryolar vardır, bilmiyorum. Asıl mesaj, asıl amaç nedir zaman gösterecek ancak bir süre de olsa Türkiye’ye yabancıların gelmeyeceği kesin. Turizm büyük bir darbe yedi. Belki yıllarca yan etkileri olacak. “Sultanahmet” denince artık akıllara bu saldırı gelecek. “İkiz kuleler” denince aklımıza gelen şeyler gibi…
Eğer verilmek istenen mesaj buysa kahrolası amaçlarına ulaştılar.
Ama sadece şimdilik.
Onlar durmadan saldırıyorlar… İçerden, dışardan, kuzeyden, güneyden… Nasıl baş edeceğiz ya da nereye kadar inanın bilmiyorum. Ama umutsuz değilim. Bir şeyi çok iyi biliyorum çünkü; Ecdadımız baş etti… Yoksa biz olamazdık.
O zaman “biz” neden baş etmeyelim?
Mesele ülkemizin geleceğiyse bırakalım siyasi düşünce farklıklarımızı bir yana… Sonra tartışırız nasılsa. Çözülemeyecek bir sorunumuz yok. Ortak paydamız vatan değil mi, kardeşlik değil mi? Ülkemiz için “biz” olalım. Teröre karşı “biz”… Onlar hepsi biz ise sadece “biz”… İnanın hepsine yeteriz.