ULEN SİMONEK! (2)

Hafta içinde Murat Yalçın, Mustafa Tatlı ve ben, bir aradaydık. Manisa’ya yeni bir heyecan katacağını umduğumuz, Manisalıların keyifle izleyeceğini düşündüğümüz Manisa TV’de sevgili kardeşim Mustafa Tatlı’nın yönetiminde yapacağımız futbol programını konu

Abone Ol

Hafta içinde Murat Yalçın, Mustafa Tatlı ve ben, bir aradaydık. Manisa’ya yeni bir heyecan katacağını umduğumuz, Manisalıların keyifle izleyeceğini düşündüğümüz Manisa TV’de sevgili kardeşim Mustafa Tatlı’nın yönetiminde yapacağımız futbol programını konuştuk. Sonrasında da Mustafa Tatlı’nın son yazısına takıldım. Şu Simonek’e haksızlık ettiğini anlatmaya çalıştım. Ama bizim Mustafa’da Simonek takıntısı hat safhada. Kötü bir niyeti yok aslında. Manisaspor’un daha iyi forvetinin olması çabasında. Olmuyorsa gençlere şans verilmesinin derdinde. 

Bir insan bir şeye takarsa, onu o görüşünden vazgeçirmek kolay olmaz. Bu yüzden olayı fazla uzatmadık. Sadece Simonek’e bu kadar haksızlık etme dedik. Sonra da takılma sırası Murat Yalçın’a geldi. Manisa’da gerçek gazeteciliği yapan ender kardeşimden bir olan Murat Yalçın, bizim yazdığımız yazıların önüne, arkasına bakmadan aradan cımbızla cümleleri çekmeye bayılır. Şak diye yazının başlığı diye siteye koyar. Bizim yazılarında okunurluğunu katlamayı başarır. Onun da derdi fazla okunmak. Bana göre ihtiyaç yok ama, doğrusu da bu olsa gerek. Mustafa Tatlı’da abi benim başlık ‘Ulen Simonek’ değildi diye anlatmaya çalışsa da, boşver dedik. Bu Simonek Manisaspor’a faydalıdır dedik.

Geldik Trabzon maçına. Hoş bu maçı yerinde seyretme programı yapmıştık. Kısmet olmadı. Her şeye kısmetse olur deriz ya, bizim kısmetimizde bu maçı yerinde seyretmek yokmuş. Belki Allahın sevdiği kuluymuşuz. 30 yıllık dostumuzun düğününde yer alamayacağımıza üzülürken, bir anda kendimizi dostlarımızla pistte bulduk. Neye niyet neye kısmet işte…

Maçı da TRT WEB’in muhteşem alt yapısından kopuk kopuk seyretmeye çalıştık. Kısacası  maçtan fazla bir şey anladığımı söylemem doğru olmaz. Kopuk kopuk gelen görüntülere çıldırdım. Elektriğimizden, vergilerimizden kesilen paralarla ayakta kalan ve bunun karşılığında bizlere en iyi hizmeti vermesini beklediğimiz TRT’nin şeşi, beşi gibi bir çok kanalı varken, bizleri internete mahkum etmesine verdim veriştirdim. 

Neyse; gelelim çok zor bir deplasmanda üç puanı üç golle alan Manisaspor’a. Önce şunu söylemeliyim. Bu takım dolu tribünleri hak ediyor. Kemal hoca ve ekibi müthiş işlere imza atmayı sürdürüyor.  Yönetim ise yokluktan şapkadan tavşan çıkarmaya devam ediyor. Bana göre müthiş bir başarı öyküsüne doğru gidiyorlar. Bu öyküde onların hatalarını bulmak yerine, destek olmak bence her Manisalı’nın görevi olmalı. 

Trabzon deplasmanının zorluk derecesi yüksek. Önce tarla gibi bir sahada mücadele edeceksin, sonra rakibine üstünlük kurmaya çalışacaksın. Kolay iş değil. Manisaspor, Trabzon’da her ikisine başardı. Öyle bir saha ki, sakatlanmamak mümkün değil. Top kontrolü sağlamak ise ustalık gerek. Sonrasında ise oyun kuracaksın. Vallahi zor iş. Manisaspor bunların hepsini başardı. Oyuna hakim oldu, takım olarak sahayı iyi parselledi. Ve de Simonek ve Peroviç ile sonuca gitmeyi başardı. Maçın son dakikasında ise Cenk ile galibiyeti perçinledi. Yenilgisizlik serisini sürdürdü.

Sevgili kardeşim Mustafa Tatlı alınmasın. Ne kadar Simonek’i yeterli görmese de, bence bu Simonek gol kaçırsa da, acemice hareketlerle saç baş yoldursa da, Manisaspor’a her geçen hafta olumlu anlamda katkı sağlayacak. Ben buna inanıyorum. Mustafa kardeşim, biraz sabır gösterse Simonek’in bu takıma katkısına o da şahit olacak.