YA KOLTUK YA İSTİFA!

Murat Yalçın  Karmaşık, dengesiz tuhaf bir mekanizma...  Kural falan yok. En az hata yapan, en esnek olan avantajlı. Dik durmak çoğunlukla zararlı.   Genelde olan şu; Önce partiye bir şekilde gönül verip dahil oluyorsunuz. Sonra en

Abone Ol

Murat Yalçın 

Karmaşık, dengesiz tuhaf bir mekanizma...  Kural falan yok. En az hata yapan, en esnek olan avantajlı. Dik durmak çoğunlukla zararlı.  

Genelde olan şu;

Önce partiye bir şekilde gönül verip dahil oluyorsunuz. Sonra engelleri bir bir aşıp yönetime giriyorsunuz. Biraz kapasiteniz iyi biraz da şanslıysanız başkan yardımcılığı veya o ayarda bir göreve getiriliyorsunuz. Hak ediyorsanız diğer mevkiler birbiri ardına geliyor... Bazen de hak etmediğiniz halde bir de bakmışsınız kader sizi bir koltuğa oturtmuş, emirler yağdırıyorsunuz.   

Zaman zaman olan şu;

Siyasete tepeden giriyorsunuz. Direkt koltuk!

Birde samimiyetle siyaset yapanlar var. Hedefleri hizmet etmektir. Gerekirse koltuk falan bir yana oturdukları koltukları bırakırlar. Kötü günde herkes gider onlar kalır... Ak Parti, CHP, MHP ve diğerleri... Hepsinde var.    Ve maalesef sayıları çok azdır.  Onlara dava adamı denir.  

Siyaset bazen çok karmaşık. Çoğunlukla kumar. Mesela aday adayı olup aday olamamak çok zor bir durum.  Hele emek sarfedip, para harcayıp karşılığını alamamışsanız elbette kırılacaksınız, burukluk olacak. Bunu anlarım. Doğal bir haldir. Ve siyasetin belki de en itici yanıdır bu. Ancak aday olamadığı için ortalığı yakıp yıkmak, yıllardır bunduğu partiye zarar vermek anlaşılır gibi değil.

Bu süreç bir testtir. Kimlerin siyaseti sadece ve sadece kendi hırs, ihtiras ve ikbali için yaptığını kabak gibi ortaya çıkaran bir test!   

Parti ayırmıyorum... Yıllardır böyle. Her parti benzer sıkıntılar yaşıyor. Bunda parti genel merkezlerinin de vebali var. Hepsi için geçerli. İşte tam da bundan siyasete, siyasetçiye olan itimat yerde sürünüyor. Ve bir türlü yerden kalkamıyor değerler. Sadece ve sadece bir istek var;

Koltuk!

Ya koltuk, ya istifa...

Hani bu bir davaydı? Hani amaç hizmetti, milletti? Hani gerekirse partinin kapısında hizmetkar olurdun?

Hani nerde?

Test bitti, buraya kadarmış! 

Bu aşamada adaylara çok önemli iş düşüyor. Adaylık yarışını kazanmak seçimi kazanmak, insanların gönlünü kazanmak anlamına gelmiyor. Aday adaylarının sisteme dahil olması bu süreçte zordur. Ancak bunu sağlamak imkansız değil. Partinin ve adayın tavır ve davranışları, atacağı adımlar fotoğrafın açısını doğrudan etkiler. Birliğini koruyan parti en güzel pozu verir, seçmen de fotoğrafı çeker. Farkında olana tabi...