Türbe önündeki üç mezardan ortadakinin Gülgün Hatun’a ait olduğu söylenmektedir.
Başka bir söylentiye göre türbe içindeki 7 sanduka, Gülgün hatun ve 6 kızına aittir.
Ancak halkımız, böyle türbelere efsane yakıştırmayı sever. Efsaneye göre hayatlarını; çeyizleri olmayan fakir kızlara, çeyiz hazırlamaya adamış 7 kız kardeş bu türbede yatmaktadır.
Birbirinden güzel 7 kız kardeş, birbirinden habersiz Manisa Beyi’nin yakışıklı oğluna aşık olur.
Bu durum Manisa Beyi’nin oğlunun kulağına gider.
Manisa Beyi, kızların babasına 7 kızının birer mendil işleyip göndermesini, oğlunun seçeceği mendil sahibiyle evleneceğini söyler.
Kız kardeşler, telaşla birbirinden güzel mendiller işleyip gönderirler.
Beyin oğlu mendilleri açar, mendiller uçlarından birbirine eklidir. En uçta da kısa bir not; "Biz birbirimizden ayrılamayız. Sen nasibini başka yerde ara."
Yedi kız kardeş hiç evlenmezler, ömürlerini genç kızlara çeyiz hazırlamaya adarlar. Öldüklerinde de bu türbeye gömülürler.
Çaybaşı'nda varlığını sürdüren şirin, güzel küçük, efsanevi türbe…
Halen genç kızların ziyaret edip, dilek dilediği…