Ali Gözeten
İZMİR (İHA) - Ege Üniversitesinde 2015 yılında ülkücü öğrenciler ile terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması YDG-H üyesi olduğu belirtilen kişiler arasında kavga çıktı. Kavgada bıçaklanan ülkücü gençlerden Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu, yaşamını yitirdi. Olayla ilgili açılan davada Nurullah Semo, 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, 'terör örgütü üyeliği' suçundan da 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozularak 'devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildi. Çakıroğlu ailesinin avukatları, olay sırasında Cihat Babatonguz’un da Nurullah Semo’nun yanında olduğu gerekçesiyle mahkemeye müracaatta bulundu. Avukatların talebini haklı bulan İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Babatonguz hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın ardından Babatonguz hakkında 'kasten öldürme' suçundan iddianame hazırlandı.
İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasında Çakıroğlu'nun annesi Özlem Erdem ile babası Fuat Mahir Çakıroğlu'nun yanı sıra İzmir Ülkü Ocakları Başkanı Soner Erkan Yıldız, Çakıroğlu’nun arkadaşları ve avukatlar salonda hazır bulunurken tutuksuz sanık Cihat Babatonguz SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Mahkeme heyeti gizli tanık ‘Bulutoğlu’ya ulaşılamadığı için gizli tanığın dinlenmesinden vazgeçerken, duruşma savcısı önceki celse verdiği esasa ilişkin mütalaasını tekrarladı.
Çakıroğlu’nun annesi Özlem Erdem, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin adaletine güvendiğini belirterek sanığın en ağır cezayı almasını istedi. Baba Fuat Mahir Çakıroğlu ise tutuksuz sanığın serbest kaldığı sürece başka canlar da alacağını ifade ederek tutuklanmasını ve en ağır cezayı almasını talep etti.
“İstesem Yunanistan’ın Midilli adasına yarım saatte kaçarım”
Görgü tanıklarının kendisi olay yerinde görmediğini söylediğini ifade eden tutuksuz sanık Cihat Babatonguz, “O kafenin içinde onlarca kişi vardı sadece ben yargılanıyorum. Ben Fırat’ı tanımıyorum, Nurullah’ı orada görüyordum. Ayvalık’ta yaşıyorum. İstesem Yunanistan’ın Midilli adasına yarım saatte kaçarım ama gitmiyorum” diyerek suçsuz olduğunu savundu.
Karar öncesi son sözü sorulan sanık, beraatini talep etti.
Mahkeme heyeti, Babatonguz’u ‘Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘Silahlı terör örgütü faaliyeti çerçevesinde öldürmeye iştirak’ suçundan 15 yıl hapis cezası vererek tutuklanmasına karar verdi.