Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜSKOOP-BİR) Genel başkanı Halis Uysal, 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik günü bir açıklama yaptı.
Uysal, “1844 yılında kooperatifçilik hareketi İngiltere’de başlamıştır. 1844’de Ropert OVIN ve Dr. William KING 28 dokuma işçisini bir araya getirerek tüketim kooperatifi kurmuştur. Bu günkü kooperatifçiliğinde temelini oluşturmaktadır.
Türkiye’de ise bu hareket 1863 yılında Mithat Paşa kooperatifçiliğe benzeyen “Memalik Sandığı” adı altında Tarım Kredi organizasyonuna benzeyen sandıkları oluşturmuştur.
Bunlara kaynak içinde devlete ait boş arazileri köylülere dağıtarak imece usulüyle işlettirilmiştir.
Tarımsal faaliyet sonucu üretilen ürünün değerlendirilmesi ile elde edilecek gelir sandığa sermaye olarak kaydettirilmiştir.
Bu şekilde yürütülmeye çalışılan sandıklarda sermaye oluşumu önceleri çok iyi sonuçlar vermiş ise de, daha sonraları varlıklı ve nüfuslu kişilerin; zayıf ve güçsüzleri istismar etmeleri nedeniyle bazı problemler ortaya çıkmıştır. Bu yöntem terk edilerek 1888’de Ziraat Bankası kurulmuştur.
Bu sandıklarda biriken paralar Ziraat Bankasına devredilmiştir. Bundan sonra daha bilinçli ve daha aktif kooperatif hareketlerine Ege Bölgesinde rastlanır. 1911 yılında 45 incir üreticileri Aydın’da bir araya gelerek “Aydın Hümaye Zürra Anonim Şirketini kurmuşlardır. 1913 yılında Kazım Nuri Topçuoğlu, Nazmi öncülüğünde bugünkü TARİŞ’in temelleri atılmıştır. Cumhuriyet döneminde tarımsal örgütlenmeye verilen önem 1935 yılında kabul edilen 2834 sayılı yasa ile “Tarım Satış Kooperatifleri Birliği” ve aynı yılda çıkarılan 2836 sayılı yasa ile de “Tarım Kredi Kooperatifleri” kurulmuştur. 1969 yılında ise 1163 sayılı yasayla bizim de üye olduğumuz “Sulama Kooperatifleri” Köy-Koop, Or-Koop vs doğmuştur. Bugün ayakta dimdik durabilen kooperatiflerden biriyizdir.
Bugüne kadar kooperatifçiliğimiz istenilen düzeye gelememiştir. Bugün dahi tüzük ve yönetmeliklerimizde çok büyük boşluklar vardır. Süratle gelişen teknolojilerin en ufak Tarım birimlerine kadar intikal ettirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dünya nüfusu çığ gibi büyürken, yeni yeni kıtaların keşfedilemeyeceğini biliyoruz. Gerçekçi olarak düşündüğümüzde eldeki toprakların gelişen teknolojilere uydurulması ve böylece bu topraklardan maksimum verimin sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Bir Tarım Ülkesi olan Türkiye’nin, gelişen dünya pazarlarında ‘yer alması, yeni teknolojileri benimsemesiyle mümkündür. Ancak, bu işin kooperatifler kanalı ile olacağına inanıyoruz” dedi.
Uysal, “Merkez Birliği olarak, kırsal kesimde; Dağınık kaynakların birleştirilmesi. Teknolojinin uygulanıp, verimliliğinin arttırılması; minimum maliyetle maksimum verimin sağlanması. Ürünün değerlendirilmesi, değer fiyatın üreticilere geri döndürülmesi. Sağlanacak artı değerlere iş gücünün sanayi üretimi için örgütlenmesi. Kırsal kesimde kent olanaklarının yaratılması gerekirse kente göçün sağlıklı biçimde gelişmesinin sağlanması. Bireylerin yaratıcılık, dayanışma bireysel ve toplumsal sorumluluk değerlerinin geliştirilmesi. Tarımın vazgeçilmezlerinden olan suyun daha rantabl ve istenen nitelikte kullanılması için Sulama Kooperatiflerine gerekli önem verilmeli ve yasal sorunlar düzeltilmelidir. Ulusal ve Uluslararası düzeyde dayanışmanın gerçekleştirilmesi için Tarım Kooperatifçiliğimizin yeniden yapılanmasının gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu duygular içerisinde Dünya Kooperatifçilik gününün ülkemize ve tüm kooperatifçilerimiz kooperatifçilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diler, saygılarımı sunarım” diye konuştu.