İstanbul’da yasa dışı bahis reklamı operasyonunda Erbil ve Ortaç hakkında tutuklama talebi reddedildi İstanbul’da yasa dışı bahis reklamı operasyonunda Erbil ve Ortaç hakkında tutuklama talebi reddedildi

Türkiye'nin gözünün üstünde olduğu soruşturma...
Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedenine 8 Eylül sabahı ulaşıldı.
24 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Güran’ın cansız bedeni, köye iki kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde çuval içinde bulundu.
Soruşturma kapsamında aralarında aile bireylerinin de olduğu 24 kişi gözaltına alındı.
İLK İTİRAF GELDİ
Narin Güran cinayetiyle ilgili ilk itiraf, gözaltına alınan Nevzat Bahtiyar’dan geldi.
"200 BİN LİRA TEKLİF ETTİ"
İddiaya göre dere kenarına aracıyla gittiği tespit edildikten sonra gözaltına alınan Bahtiyar, sorgusunda “Narin’in amcası olan muhtar Salim Güran, cesedi araç içerisinde getirdi. Battaniyeye sarılıydı. Birlikte çuvala koyduk. Muhtar ayrıldı. Çuvalı kendi aracıma alıp daha sonra dere yatağına götürerek gömdüm.” dedi.
İtirafçı Bahtiyar, ayrıca Narin'in amcasının cesedi yok etmesi karşılığında kendisine 200 bin lira vereceğini de söyledi.


İŞTE NARİN'İ DEREYE ATAN CANİ
Amca Salim Güran'ın da işçisi olduğu ve sıvacılık yaptığı öğrenilen Nevzat Bahtiyar'ın fotoğrafı ortaya çıktı.
Olay yerinde savcı gözetiminde keşifte yaptırılan Bahtiyar, gömdüğü yeri de burada jandarmaya gösterdiği öğrenildi.
Öte yandan Bahtiyar'ın ifadesi doğrultusunda amca Güran da cezaevinden jandarmaya getirilerek çapraz sorguya alındı.
GÖSTERMELİK ARAMAYI İTİRAF ETTİ
Narin Güran’ı çuvalla dere yatağına gizlime işinin yarım saat sürdüğünü belirten Nevzat Bahtiyar, çuvalın ağzını bağladığı sırada içindekinin Narin Güran olduğunu anladığını kaydetti.
Nevzat Bahtiyar, Jandarma’nın kanalın çevresinde arama yaptığında Salim Güran’ın da kanalın içine girerek göstermelik arama yaptığını öne sürdü.
Şüpheli köylü, 21 Ağustos’taki görüşme kayıtlarını da sildiğini itiraf etti.
"BANA YOK EDECEKSİN DEDİ"
İşte Narin'in cesedinin dereye atan Nevzat Bahtiyar’ın ilk ifadesi:
Mezarlıktan Tavşantepe Mahallesi’ne doğru çıkan Akkedüşeli köyünün iç yolunda Salim Güran’la karşılaştım. Burada içme suyu ile ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim. Sonra muhtar aracından indi, benim yanıma geldi. Ben de araçtan indim. Daha sonra aracın ön koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ dedi bana. Ben de gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı vaziyette hareketsiz yatan bir insan olduğunu gördüm. Ben insan olduğunu görünce şaşırdım ve tereddüt ettim. Salim Güran, bana ‘Aileni iyi düşün. Sana 200 bin lira para veririm’ dedi. Tabii bu sırada etrafımızda kimse yoktu.
"ÇUVALI ÇIKARTIP SALİM'E VERDİM"
Sonra bana ‘Aracında torba var mı?’ dedi. Ben de aracın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim’e verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp çuvalın içerisinde birlikte koyduk. Bu esnada çocuğun üzerine siyah tişört ve şort vardı. Üzerinde asılı küçük bir çanta vardı. Sağ kulağının arkasında, boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı. Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra, çuvalın ağzını orada bağlamadan aracımın arka koltuğuna ayak paspasının olduğu yere koydum. Göl diye tabir ettiğimiz fakat Eğritutmaz Deresi’ne doğru götür diyerek eliyle orayı işaret etti. Ayrılırken Salim Güran’ın ne yaptığına bakmadım. Direkt olarak mezarlığın yanından giderek villalar mevkiine doğru gittim.
"ARACIMI DERENİN KENARINA DURDURDUM"
Yolda giderken pişmanlık duydum ancak aldığım şeylerin de kurtulmamın gerektiğini düşündüm. Derenin yanındaki stabilize yoldan aşağı inerek uygun bir yere baktım. Aracımı derenin kenarına durdurdum. Çuvalı aracımdan alarak elime aldım. Çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum. Çünkü çok telaşlıydım. 8 Eylül tarihinde Narin Güran’ın bulunduğu yere inerek ip aradım. İp bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi.
"ÜZERİNE TAŞ KOYDUM"
Çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım. Ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı. Çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilo civarındaydı. Yanında da birer taş vardı. Üzerine çalı koymadım. Çünkü üzeri kapanmıştı. Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim. Stabilize yoldan çıktıktan sonra baldızımın evine gittim.

KESİN ÖLÜM SEBEBİ BELİRLENEMEDİ
Narin Güran’ın otopsi işlemi ise 8 Eylül’de geç saatlerde Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda tamamlandı. Ancak Güran’ın kesin ölüm sebebi henüz belirlenemedi.
Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi sonucunda elde edilen bulgular tek tek toplandı. Cesedin üzerinden alınan numuneler, incelenmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderildi.
Narin Güran’ın kesin ölüm sebebine ilişkin nihai raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu verecek. Bu raporun en erken 15 gün içinde hazırlanması bekleniyor.
Otopsi işlemi sırasında Narin Güran’ın öldürülmeden önce cinsel istismara uğradığına ilişkin kesin bulgulara ulaşılamadı. Olayın bu yönüyle ilgili soru işareti de Adli Tıp raporu ile ortaya konulacak.
OTOPSİ 12 SAAT SÜRDÜ
8 Eylül Pazar günü saat 10.50’de başlayan otopsi işlemi saat 23.15’te tamamlandı. Otopsiye ilişkin soruşturmayı yürüten üç Cumhuriyet Savcısı tarafından tutulan tutanağa DW Türkçe ulaştı.
Tutanağa göre, otopsi işlemine üç savcının yanı sıra Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanı Eren Akgündüz, Morg İhtisas Dairesi Başkanı Servet Kuzu, Adli Tıp Şube Müdürü Sedat Güldoğan, 4 Adli Tıp Uzmanı, bir patoloji uzmanı ile üç otopsi teknikeri katıldı.
Tutanağa göre, otopsi işlemi sırasında moleküler ve genetik incelemeye esas olacak biyolojik bulgu, sürüntü örnekleri detaylıca cesedin her noktasından alındı. Ceset üzerinden istismar dahil her türlü suçu ortaya çıkaracak şekilde örnekler toplandı.
Toplamda Narin Güran’ın cesedinden 91 örnek alındı.

Editör: Murat Yalçın