Manisa, hatta ülkemiz en sıcak yazlarından birini yaşıyor. Ama en durgun yazlardan biri de aynı zamanda. Rüzgar esmiyor yaprak kımıldamıyor. Bu deyim biliyorsunuz aynı zamanda ticari faaliyetler içinde kullanılır.

Gerçekten yaprak kımıldamıyor. Oysa Manisa'da yazın genelde ticaret biraz daha canlanır, araba, ev satışları hareketli olurdu. Parklar, bahçeler dolardı. Kışın ise piyasa biraz daha durgunlaşırdı havanın da etkisiyle.

Hele yağmur yağdı mı, biraz da soğuksa Manisa'lılar evden çıkmaz bilirsiniz.

Ekonomik gidişat bu yıl yaz mevsimi olmasına rağmen vatandaşı eve hapsetti.

Ailece çıkıp dışarıda bir yemek yemenin maliyeti en az 1.000 lirayı geçiyor. Bir park bahçede oturup bir şeyler yeseniz, içseniz o da neredeyse aynı rakamlar.

Hele Uncubozköy'de, Güzelyurt'ta şöyle güzel bir mekanda kahve içmeye kalkarsanız, birkaç da misafiriniz varsa vay halinize.

Bu yaz mekanların genelde diğer yıllara oranla boş olduğunu fark ettim, bilmiyorum siz de benimle aynı gözlemi yaptınız mı? 

Bunun temel nedeni kesinlikle ekonomik darlık ve yaşanan nakit sıkıntısı. Çünkü birçok kişinin kredi kartları çok uçuk rakamlara ulaştı. Bankaların özellikle son iki yılda enflasyona da bağlı olarak kredi kartı limitlerini 250-300.000'lere çıkarması belki çoğumuzun hoşuna gitti ama geri ödemesi bir o kadar can sıkıcı hale geldi.

Kredi kartlarının asgari tutarını  ödeyemez duruma gelen vatandaş mecburen harcamalardan kaçınıyor. Bu da çarşıya, pazara yansıdı.

Hareketli bir yaz beklerken çok durgun bir haziran ve temmuz ayı yaşıyoruz.

İnsanlar arabasına binmiyor, dikkat ederseniz trafik de çok rahat akıyor. Bunun tek sebebi Manisalıların tatile gitmiş olması olamaz. Hatta trafikte 3 tekerlekli motosikletlere, elektrikli bisikletlere, scooterlere çokça rastlıyorum.
Bakıyorsunuz bir kadın çocuklarının bindirmiş 3 tekerlekli motosiklete, okula gidiyor. Bunu çok severek yaptığını sanmıyorum, mecbur kalmış belli ki.

Yakıtın litresinin 50 liraya yaklaştığı şu dönemde arabaya binmek de hesap kitap işi oldu artık.
Bu arada en düşük emekli maaşı 12.500 TL oldu. Bu paraya geçinebilmeyi başaran herhangi bir emekliyi Ekenomi Bakanı yapmak lazım. Çünkü bunu başaran kişi ülkeyi de kurtarır! 

Şaka bir yana, bu sıcak yaz günlerini bile arayacağız gibi duruyor. Çünkü yaz böyle durgun geçiyorsa kışın çok daha beteri olabilir. 

Sıcak çok ticaret yok! Asıl kış nasıl geçecek? 

Sanırım çok fena üşüyeceğiz...