Ünlü isimlerin menajerliğini yapan ve ID İletişim’in kurucu ortağı olan Ayşe Barım hakkında sektörde tekelleşmeye yol açtığı ve bazı oyunculara engel olduğu iddialarıyla soruşturma açıldı. Barım'a yurt dışı çıkış yasağı getirilirken kendisiyle ilgili çıkan haberlere erişim engeli getirilmesi talebi reddedildi.
Barım hakkındaki tartışmalarda ünlü camiası ikiye bölündü. Kimi ünlüler Barım'ın karşısında yer alırken kimileri de destek verdi...
DESTEK VERENLER
Gani Müjde:
"ÇOK DAHA BÜYÜK SORUNLAR VAR"
"Ayşe Barım olayı bir "deli saçmalığına" doğru giderken sektöre 30 yıl emek vermiş biri olarak bir iki kelam da ben edeyim. Belki tercihler dolayısıyla bazı oyuncu arkadaşlarımın canı yanmış, tercihlere müdahale edildiği için sıkıntı yaşamış olabilirler ama bu hukuken bir suç değil arkadaşlar... Sevseniz de sevmeseniz de menajerler zaten kendi oyuncularına alan açmak için varlar. Bu yüzden "O rol bana gelecekti. Ayşe Barım müdahale ederek kendi oyuncusuna verdi" , "şu oyuncuyu istiyorsan bunları da almak zorundasın" türündeki iddialar hukuki bir şikayet konusu olamaz. Bazı oyuncular "etik bir sorun"dur diyebilirler , belki de haklılar ama bir menajerin oyuncu havuzundaki oyuncularının özel hayatlarından girip "olmayan bir suçtan" menajeri köşeye sıkıştırma politikası bana doğru ve hakkaniyetli gelmiyor. Sektörün tartışılacak çok daha büyük sorunları varken hele..."
"HAKKIMIZDA ÇIKAN YALAN..."
Ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya, bugün soruşturma kapsamında tanık sıfatıyla ifade verdi. Sarıkaya şu ifadeleri kullandı:
"Her şey yolunda bir problem yok. Hakkımızda çıkan yalan, iftira, gerçekten noktasından virgülüne kadar aslı astarı olmayan gerçek dışı iddiaların son bulması için ifademe başvuruldu."
HÜLYA AVŞAR:
"GÜÇLÜ OLAN GÜÇSÜZ OLANI YİYECEK"
"Yıllarca bu zaten, eskiden Ertem Eğilmez zamanında vardı böyle şeyler. Ertem Eğilmez'in bir grubu vardı, onların dışında hiç kimse doğru düzgün film de yapamıyordu. Bu aslında bu işin bence getirisi. Yani, hayat bu arkadaşlar. Güçlü olan güçsüz olanı yiyecek, bu kadar basit. Canı yananların kendilerini çok fazla ortaya atmalarından dolayı bu iş bu kadar büyüdü. Açıkçası kimsenin canı yanmadıysa, kimsenin parası çalınmadıysa... Hakkı yenmiş olabilir de, her meslekte var bu. Her meslekte bir güçlü insan vardır, o etrafında her şeyi halleder, güçsüzler yenilir. Güçlü olacaksın, bu kadar. Ol kardeşim yani."
HAZAL KAYA
"Böyle dayanaksız, mesnetsiz, kanıtsız, delilsiz “öyle duyduk, zaten biliyorduk” gibi zırvalamalarla böyle büyük iftiralar atamazsınız kimseye. Gücünü aklından, fikrinden ve en önemlisi vizyonundan alan bir kadından rahatsız oluyorsunuz diye böyle bıçaklamaya çalışamazsınız. Sırf başarılı, güzel, yetenekli ve hayatı dilediği gibi yaşıyor diye kadınlara bedel ödetme yarışına giremezsiniz. Kaldı ki rakamlarla ölçülen bir başarıdan bahsediyorum, yoksa beğenirsiniz beğenmezsiniz o sizin bileceğiniz şey; ama gerçekleri değiştiremezsiniz. Zaten niyeyse bu aşağılama, değersizleştirme, çaptan düşürme çabalarına da yalnızca kadınlar için giriyorsunuz.
"HABERİN DİLİ BİLE MİDEMİ BULANDIRIYOR"
Yeteneksiz bulduğunuz erkek oyuncuları “ama yakışıklı” diyerek; şiddet faillerini “ama yetenekli” diyerek muhakkak aklıyorsunuz. Şu an bu kadınlara uygulanan şiddetin şu demek olduğunu görün: “İstediğimiz zaman, bir dedikoduyla alnına yapıştırırız etiketi.” Hayır efendim yapıştıramazsınız. İlk çıkan haberin dili bile midemi bulandırıyor. Yazıklar olsun. En çok da bu taşın kendisine değmeyeceğini düşünen hemcinslerime, meslektaşlarıma..."
BERGÜZEL KOREL
"20 yıldır birlikte çalıştığım ajansım, menajerim ve çok sevdiğim pırıl pırıl oyuncu arkadaşım üzerinden yapılan haberleri gördükçe çok öfkeleniyorum. Yıllardır organize olarak bu tarz haberlerle çoğu hemcins meslektaşım karşılaşmıştır. Alışkınız. Gün geçtikçe de yazılanların içeriği, dili, cüreti artmakta... Fakat..! Burada çok daha korkunç olan bir şey var ki o da "güya" sistem eleştirisi yaparken bu mesnetsiz, iğrenç iftiraların yer aldığı haberlere alkış tutanlar. Bilmiyorlar ki bu insan hayatıyla oynayan, delilsiz, belgesiz, belden aşağı vuran ve hep KADINI hedef alan zihniyet onlara da ilk fırsatta aynı şeyi yapacak."
CEYDA DÜVENCİ
"Kendi alanlarında çok başarılı ve yetenekli iki kadını hedef alan, okurken utancımdan tamamlayamadığım asılsız, yalan, çöp bir kaç cümlenin peşinden giden, utanç dolu kelimelerle meseleyi daha da çirkinleştiren, klavye cesuru hemcinslerime, yüreğimden gelen acı ile seslenmek istedim...
20 yılı aşan yol arkadaşım, dostum, kıymetlim... sana kıymetini hatırlatmamıza gerek bile yok... kendi tarihinde bugün mesleğine bu şekilde aşkla, azimle, disiplinle devam ediyorsan bu senin disiplinin, vizyonun, eğitimin, bilgin, dünyanın her yerinde, kendi alanında, Türk kadınının başarılı temsilcisi tüm gücüne sahip olmandan, mesleğine olan katkın çok büyüktür."
SİNEM KOBAL
"Yıllarca verilen emek ve çalışma böylesi çamur at izi kalsın yöntemleriyle baltalanamaz... Böylesi troll haberlerle, kontrolsüz asılsız yayılan iftiralarla Ayşe Barım ve Serenay'a yapılan bu şiddeti kınıyorum..."
BİRCE AKALAY
"Yaka silktik hazımsız, terbiyesiz, ikiyüzlü ve kötü insanoğlundan."
MANİSALI OYUNCU DEMET EVGAR
"Her şeyin içini boşaltmaya programlanmış bu sistem, şimdi de bizlerin sektörüne dikti gözünü. Sektörün, dünya standartlarında sanatçılara sahip olan ülkemize; yaraşır, yakışır şekilde yönetilmesi için eksiklerimizi gidermeye odaklanmamız gerekirken, asılsız, belden aşağı vurulan dedikodulara bazı arkadaşlarımızın malzeme edilmesi çok üzücü. İnsanların işlerini layığıyla ve işin hak ettiği “ahlakla” yapacağı günleri iple çekiyorum. Bir gün olacak biliyorum."
HALİT ERGENÇ
"Ayşe benim neredeyse 25 yıllık arkadaşım, menajerim. Benim tanıdığım ender, dürüst insanlardan biridir. Şu an olan olaylar, bu üzerlerine atfedilen ahlaksız birtakım senaryolar bunlar gerçekten çok ağır. Hiç hak etmediğini düşünüyorum Ayşe'nin. Rekabet Kurumunun getirdiği bir soruşturma var, ki bu 20 civarında şirkete giden genel bir araştırma. Sanki bunların sadece ID'yle bir alakası varmış gibi bir algı oluşuyor fakat böyle bir şey yok. Bir insanın işini iyi yapması söylenen her şeyin aksine bir suç değildir. Tabii ki ortada bir dava var, taraflar var. Belki bir şey söylemem doğru değil benim ama haksız buluyorum tüm bu yaşananları. Sektörde oturması gereken bir sürü şey var ama genel olarak konuşursak bu zor bir piyasa, bütün dünyada böyle."
KARŞI ÇIKANLAR
FARAH ZEYNEP ABDULLAH
"Kadın dayanışması ha bütün kadınlar eşittir ama bazıları diğerlerinden daha eşittir arkadaşlar şaka maka hönkürtmeyin"
DENİZ IŞIN
"Kadın dayanışması istediğiniz kadın yüzünden kaç tane kadın oyuncunun hakkına girildiğini düşündünüz mü hiç? Kendisi bizzat işlerime engel olmaya kalktı, tanıdığım çok yetenekli kadın oyuncuların önünü kesti. Eğer bir mafyalaşma varsa kadın ve insan hakları savunucusu olarak en çok sizin ses çıkarmanız gerek. Kime kimi peşkeş çekti bilemem ama şaşırmam. Sırası geldi diye delirmeyin elbet kokusu çıkacaktı."
BURCU BİRİCİK
"Ah biz... Niye böyleyiz biz? Şuan sektördeki tekellemeyi, nasıl domine edildiğini, mesleki etiği, ahlakı, bu koca meslekte var olmaya mesleğini icra etmeye çalışan fakat bir türlü fırsat yaratılmayan, yaratılmadığı gibi köstek te olunan onlarca yetenekli sektör insanını, o koca pastanın dilimlerini sürekli olarak kilerin paylaştığını konuşmamız gerekirken biz yine magazin çukuruna düştük"
ÜMİT ERDİM
"Ben 6 yıl önce bunları söylediğimde bana ‘zayıflayınca iş bulamadı, o yüzden böyle konuşuyo’ dediler. Herkese günaydın.."
RABİA SOYTÜRK
"Sapla saman birbirine karıştı karışacak. Özel hayatlarla ilgili iddialar havada uçuşuyor. Kime ne insanların hayatından? Burada önemli olan “tek mesele” tekelleşme, sektörün belli başlı insanlar tarafından domine edilmesi, kendi oyuncuları dışında neredeyse kimseye makul bir iş bulma şansı bırakmamaları. Sözün özü ortada hiç de yeni olmayan hatta yıllardır birçok oyuncuyu, yönetmeni, senaristi ve çalışanı mağdur eden bir sorun var."
EBRU ÜNLÜ
"Kimsenin bir kadın oyuncunun sözde PR ilişkisiyle ve bir menajere yakıştırılan kanıtsız çirkin iddiayla ilgilendiğini düşünmüyorum. Herkes adaletsiz dağılımla ilgileniyor. Bunu kadın dayanışmasına dayandırmak, esas meseleden (!) uzaklaşmak demek.
Hakkı yenenler kadın değil miydi?"
GÖZDE TÜRKER
"İşler zaten rayından çıkmıştı.
O kadar çok kişinin hakkına girildi ki zaten ipin ucu elbet birilerine dokunacaktı. Bana kaç yıldır soruyorsunuz neden dizide oynamıyorsun? Neden seni ekranlarda göremiyoruz diye.
Bu sorunun cevabını artık öğrendiğiniz için çok mutluyum."
ZEYNEP BEŞERLER
"Yıllardır bu sektörde aramızda konuşulanları gazeteci bir abimiz, bizi hiç ilgilendirmeyen özel hayatlar üzerinden çıtlatınca fırtına koptu. Evet, kimsenin özel hayatı bizleri ilgilendirmez, “ne özeli genel genel” de diyemeyiz. Ancak tekelleşme konusuna gelirsek, ki yazının en önemli yeridir! Herkesin şapkasını önüne koyup bir düşünmesi gerekir..."
NECMİ YAPICI
"Üç beş yapım şirketi, üç beş cast ajansı ve üç beş cast direktörü arasında dönen dizi ve film sektöründe kendimize yer bulmak çok zorlaştı... Dizilerde, sinema filmlerinde, dijital platformlarda, reklamlarda ve hatta reklam dublajlarında bile bu aynı oyuncular kullanılıyor."
SERAY KAYA
"Senelerdir ‘tekelleşme’ durumu, onca yetenekli oyuncunun hayallerini gerçekleştiremediği, hayallerinden vazgeçmek zorunda dahi kaldığı, emeklerinin karşılığını da alamadığı ciddi bir sorundu. Bizler ne zaman bu konudan bahsetmek istesek ya susturulduk ya verdiğimiz röportajlarımıza müdahale edildi ya da yanlış anlaşıldık. Bence artık bu konu çözüme kavuşmalı, konuşulmalı."
