1936 yılında, Adana’da dünyaya gelen Suna Kan’ın babası Nuri Kan da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Viyola sanatçısıydı. Henüz 5 yaşındayken babasından keman öğrenmeye başlayan Suna Kan daha sonra aile dostları Hulusi Karsel’den de keman dersleri almıştı.

İlk resitalini 18 Nisan 1946'da Ankara Devlet Konservatuvarı'nın konser salonunda veren sanatçı Mozart'ın 5. Keman Konçertosunu seslendirdiği bu resitalin ardından “Harika Çocuk” olarak anılmaya başladı. 1948’de isme-özel olarak çıkarılan “İdil Biret ve Suna Kan’ın yabancı memleketlere müzik tahsiline gönderilmesine dair kanun” (Harika Çocuk Yasası) ile yurt dışında öğrenim görmek için devlet bursu almıştı.

Paris Konservatuvarı’na gönderilen Suna Kan 1952’de konservatuvarı birincilikle bitirdi. Dünyanın çeşitli yerlerinde verdiği konserlerle sayısız ödül kazanan sanatçı 1957’de yurda döndü ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solist sanatçılığına atandı. Uzun yıllar Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nda solist ve başkemancı olarak görev yapan büyük usta 1971'den bu yana “Devlet Sanatçısı” unvanını taşıyordu.

Yol verme kavgasında ilginç anlar: "Ben boksörüm gel" Yol verme kavgasında ilginç anlar: "Ben boksörüm gel"

Mayıs 2017'de sağlık sorunları nedeniyle uzun bir süre konser vermediğini söyleyen sanatçı "Kemanın kutusunu şimdilik, bu dünyadan gidinceye kadar kapattım" açıklamasıyla sevenlerini üzmüştü.

Suna Kan’ın hayatını kaybettiği haberini bir başka Devlet Sanatçısı, dünyaca ünlü piyanistimiz ve aynı zamanda Kan’ın en yakın arkadaşlarından biri olan Gülsin Onay duyurdu. Twitter hesabından paylaşım yapan Gülsin Onay “Suna Kan’ı kaybetmişiz.. Allah rahmet eylesin.. Mekanı cennet olsun.. Oğlu Ömer Üstel başta olmak üzere tüm yakınlarına, sevenlerine, müzik camiamıza baş sağlığı ve sabırlar dilerim.. Büyük bir müzisyenimizi, yakın dostumu ve yeri doldurulamaz değerli kemancımızı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyim.. Kalbimizde hep yaşayacak eşsiz anıları ve kayıtlarıyla..” satırlarını kaleme aldı.

Gülsin Onay, sağlık sorunlarıyla boğuşan Suna Kan'ı evinde ziyaret etmiş, ona piyano çalmıştı.Suna Kan'a Polonyalı piyanist ve besteci Chopin’n eserleriyle mini bir konser veren Onay, o anları "En önemli Cumhuriyet Sanatçılarımızdan Sevgili Suna Kan’ı ziyaret ettim, kendisine Chopin’n eserleriyle mini bir konser verdim, çok mutlu oldu" notuyla paylaşmıştı.

Suna Kan, yurt dışındaki eğitimini tamamlayıp yurda döndükten sonra 1960 yılında müzisyen ve müzik eleştirmeni Faruk Güvenç ile evlendi. Bu evlilik Faruk Güvenç’in 1982’deki ölümüne kadar sürdü. 1988 yılında diplomat Halit Güvener ile evlenen Suna Kan sefire olarak Macaristan’da da bulunmuştu.