Şu konu yüzyıllardır tartışılır. Demokrasilerde, herkesin oyu eşit mi! Demokrasi kelimesinin ilk kullanıldığı ülke olan Yunan'da her kişinin oy hakkı yoktu. O devirlerde doğrudan demokrasinin uygulandığı, Yunan site şehirlerin de Agora adı verilen b
Şu konu yüzyıllardır tartışılır. Demokrasilerde, herkesin oyu eşit mi! Demokrasi kelimesinin ilk kullanıldığı ülke olan Yunan'da her kişinin oy hakkı yoktu. O devirlerde doğrudan demokrasinin uygulandığı, Yunan site şehirlerin de Agora adı verilen büyük meydanlarda toplanan, şehrin soylu kesimi her konuda doğrudan ellerini kaldırıp, oy kullanırlardı. Kısaca soylular, bugünün seçilmiş milletvekilleri yetkisinde çalışırlardı .
Bu sistem Avrupa Devletlerinde yıllar içinde yavaş, yavaş kayboldu. Yerini mutlakiyet yani krallık sistemine dönüldü.
Krallıklar, yüzyıllar içinde tartışılmaya başlanınca önce meşrutiyetler sonra da demokrasilere doğru bir yöneliş başladı. Gelecek yıllar içinde, daha insanca yönetim tarzı belki bulunabilir. Fakat günümüzde, iyi işleyen demokrasi, en doğru ve insani yönetim şeklidir.
Bu konuya neden mi girdim? Demokrasinin her zaman aksayan yönleri vardır, mühim olan az hatalısını kullanabilmektir.
Ben ülkemizdeki demokrasinin en önemli kuralı olan seçim sisteminden bahsedeceğim. Demokrasilerde, dağda ki çoban ile profesörün oyu eşit olmaması gibi değişik konularla tartışmalar yıllardır sürmektedir. Ben bu sözde tartışılan konuların dışında, bazı gerçekleri karalamak istiyorum.
Bizde vatandaşların oyunun temsil eşitliği yok. Azın, çoğunluğa üstünlüğü var. Bu nereden mi çıktı diyeceksiniz? Evet, nüfusu az il veya ilçelerde oturanların oyları daha değerli. Nasıl mı?
Mesele Büyükşehir meclisine seçilen, meclis üyelerinin seçiliş sistemini gözden geçirelim. Yunusemre İlçesi 200 bin nüfusu ile Manisa ilinin en büyük ilçesi. Büyükşehir Meclisinde 7 meclis üyesi ile temsil ediliyor.
Ahmetli, Gölmarmara, Gördes , Köprübaşı , Kula, Sarıgöl , Selendi ilçelerimizin toplam nüfusu 180.249. Yani Yunusemre İlçesinden 20 bin kişi daha eksik . Bu ilçeler Büyükşehir Meclisinde 24 meclis üyesi ile temsil edilmektedir.
Kısaca 200 bin kişinin oyu ile 7 meclis üyesi seçilirken, 180 bin nüfusa sahip ilçelerden 24 meclis üyesi seçilmiştir.
Buradan da anlaşılıyor ki! Manisa merkez denen yerdeki ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın oyu, küçük ilçelerde yaşayan insanların oyu kadar kıymetli değil.
Bu hata dediğimiz tespitimizin zaman içinde şehrin gelişmesinde ne gibi sıkıntılar yaratabileceğini belediye meclisinin çalışma kurallarını iyi bilen bilir…
Bu uygulama yalnız, Büyükşehir Meclis üyesi seçimi için geçerli değil, milletvekili seçiminde de aynı kurallar geçerlidir.
Küçük illerde yaşayan kişilerin, oyları daha kıymetlidir. Yine örneğimizi kendi ilimizden Manisa’mızdan yapalım.
Manisa’mızın nüfusu 1.359.463 kişi . Bu nüfusa göre Manisa ili , 10 milletvekili ile mecliste temsil ediliyor. (Önümüzdeki seçim bu sayı 9 milletvekiline düştü gibi)
Ardahan, Bartın, Bayburt, Iğdır, Kilis, Sinop, Tunceli, Artvin, Yalova illerinin nüfus toplamı 1.356.003. Kısaca bu illerin nüfusu, Manisa ili nüfusundan az. Bu illerden çıkan toplam milletvekili sayısı 18.
Netice de nüfusu az olan illerin seçmeninin oyu daha kıymetli.
Gerçi baraj sisteminin bu kadar yüksek olduğu ülkemizde %30 oy alanlar, %70 istemese de iktidar olma şansına sahip.
Demokrasinin bu ve buna benzeyen konularda aksayan yanlarını düzeltmezsek, birgün kendimizi başka bir yönetim tarzında bulabiliriz...