Takım sporlarında; Profesyonel futbol gerileme döneminde… Manisaspor borç batağında. Akhisar, Hamza Hoca’nın mirasını tüketti. Turgutluspor aynı tas aynı hamam. Amatör futbol teşviksiz… Büyükşehir Belediyespor BAL çukurundan çıkma hedefinde. S

Takım sporlarında;

Profesyonel futbol gerileme döneminde…

Manisaspor borç batağında. Akhisar, Hamza Hoca’nın mirasını tüketti. Turgutluspor aynı tas aynı hamam.

Amatör futbol teşviksiz…

Büyükşehir Belediyespor BAL çukurundan çıkma hedefinde. Somaspor bol bol para harcıyor, Sotesspor yoklukta iyi şeyler yapmaya çalışıyor. Alt amatör liglerde haksız rekabet diz boyu.

Basketbol neredeyse hiç yok.

Erkeklerde Vestelspor, Pamukkale’ye kıyağı sonrasında liglerden çekildi. Akhisar, 2. Lig’de tıngırdıyor. Bayanlar da profesyonel düzeyde katılım yok.

Voleybol bayanlarda etkin… Erkeklerde pek yok.

2. Lig’de Anemon’un çekilme fiyaskosunun ardından bayanlarda Salihli Belediyespor ile Seramiksan zirveyi zorluyor. Büyükşehir 3. Lig’de zirveye oynuyor. Kula Belediyespor erkekler 3. Lig’de orta sıralarda kendi imkanlarıyla mücadele ediyor.

Hentbol yok.

Bireysel branşlarda; Sporun üç ana dalında;

Atletizmde; Bir tane maratoncumuz Ahmet Bayram var. Alt yaş kategorisinde ise imkansızlıklar var.

Cimnastikte; En başarılı illerden biriyiz fakat milli takım düzeyinde gençler ve büyüklere daha büyük hedeflere yelken açamıyoruz.

Yüzmede; Olimpik kapalı-açık yüzme havuzlarına rağmen pek ilgimiz yok. Milli Takım düzeyine gelmiş değiliz. Engelli kardeşlerimizin bu dalda başarısı var. Bir de Su Sporları Kulübü’nün Sutopu’ndaki başarıları var o kadar…

Atıcılıkta; 70 yaşına gelmiş Erdoğan Karaöz’ün olağanüstü gayreti var. Özellikle bayanlarda Türkiye dereceleri var. Ama bu branşın Manisa’da belirgin bir altyapısı yok.

Judoda: İl genelinde kadrolu birçok memuruna rağmen başarı oranı geçmiş yılların çok altında. En başarılı branşımızdı, şimdi ise figüran olduk. Gençler ve büyükler seviyesine gelince sporcular elde tutulamıyor.

Tekvandoda: Camia içindeki sen-ben kavgası yüzünden yerle bir oldu. Kısır çekişme yüzünden büyük enkaz yığını var. Dedikodu had safhada. Kalıcı başarılar yerine günübirlik başarılarla avunuluyor.

Güreşte: 4 yıl önce Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nün projesiyle kenar mahallelerden kazanılan çocuklar, Avrupa’yı Dünya’yı titretti. Ancak o çocuklara merkezde sahip çıkılmayınca büyük fiyasko yaşandı.

Karatede: Yıllardan bu yana bir elin parmağını geçmeyecek düzeyde Türkiye dereceleri çıktı. Merkezde tek kulüp var. İlçelerde de kulüp sayısı çok az. Özel turnuvalar, Ege Bölge Şampiyonası ve Türkiye Şampiyonası’na katılımlar var. Genel olarak sadece katılıyoruz. Başarı oranımız düşük.

Muay Thaide: Yeni bir federasyon olmasına rağmen son yıllarda hızla yayıldı. Şu anda ferdi branşlarda elle tutulur gözle görülür en çok öne çıkan branşların başında geliyor. Camiada tam bir birlik ve beraberlik hakim. Ancak milli takım düzeyinde başarılar pek yok. Yeni yılda bu hedefe odaklanılmalı.

Kick Boksta: Tıpkı tekvandoda olduğu gibi kısır çekişmelerle yoğruluyor. Birkaç Türkiye derecesi geldi. Ama yetersiz. Manisa genelinde kulüpler arasında ciddi bir iletişimsizlik var. Öncü bir il değiliz.

Wushuda: Aktif lisanslı sporcu sayımız yetersiz. Türkiye genelinde başarı oranımız düşük.

Masa Tenisinde: Okullar düzeyinde faaliyetler yaygın. Bunun dışında kulüpleşme yok denecek kadar az.

Badmintonda: Badminton Federasyonu Başkanı Murat Özmekik’in gelişiyle biraz olsun kıpırdadı. Ancak ülke genelinde esamemiz pek okunmuyor.

Halterde: Akhisar Belediyespor engelli halter takımının başarıları var. Bunun dışında bir şey yok.

Okçulukta: Polisgücü’yle dereceler var ama henüz il geneline yayılma yok.

Bisiklette: Yok.

Buz Hokeyinde: Yok.

Buz Pateninde: Yok

Boksta: Yok.

Eveeett!..

Yeni bir yıla girdik… Manisa’nın sporunun şöyle bir röntgenini çektik. Görüldüğü gibi en iddialı olduğumuz branşlarda bile nal topluyoruz.

Bunun sebepleri apaçık ortada.

O halde yeni yıla girerken bu sorunları dizeyim istedim.

Üzerine almak isteyen alsın;

1-Eğitim sisteminin spor sisteminin üzerinde yer alması.

2-Milli Eğitim Bakanlığı’nın Spor Bakanlığı’na göre üstün olması.

3-Beden eğitimi öğretmenlerine değer verilmemesi.

4-Ebeveynlerin eğitim sistemi nedeniyle çocuklarını spordan uzaklaştırması.

5-Sporcuların gençler ve büyükler seviyesine geldikten maddi nedenlerden ötürü aile baskısıyla sporu bırakmak durumunda olmaları…

6-Tüm branşlarda aktif olması gereken İl Gençlikspor’un antrenör sorunu olmamasına rağmen etkisiz kalması.

7-“Sporcu yetiştir” diyen Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nün kendi kulüp bünyesinde müsabakalara yeteri düzeyde harcırah çıkaramaması.

8-Gerek taşeron gerekse kadrolu antrenörleri bünyesinde barındıran Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nün denetim mekanizmasını çalıştırmaması.

9-Yönetim zafiyetinin olumsuz etkisi…

10-Kadrolu antrenörlerin yeterli verimi sağlayamaması.

11-Bir kadrolu antrenörün 4 ayrı kulüpte antrenörlük yapıyor olabilmesi.

12-Antrenörlerin asıl parayı kazandıkları devleti hafife almaları…

13-Antrenörlerin İl Müdürlüğü’ne ücretsiz kayıt ettirdiği sporcuları bir başka kulüpte de göstererek birçok yerden para kazanabilmesi…

14-Kulüp yöneticilerinin bitmek bilmeyen egoları…

15-Kulüp yönetimlerinin sporcu yetiştirmenin yanı sıra antrenör, hakem yetiştirmek gibi maddeleri önemsememesi…

16-Bazı kulüplerin branşlarında tek kulüp olma çabası…

17-Şirketlerin spora bakış açılarının darlaşması…

18-Sponsorluk yasasının şirketlere yeterince anlatılamaması…

19-Gücü elinde bulunduran kurum spor kulüplerinin il müdürlüğü antrenörlerini ucuza çalıştırıp haksız rekabete yol açmaları ve branş sayılarını artırmak yerine imkanları kısıtlı olan kulüplerin haklarını işgal etmeleri.

20-Gücü elinde bulunduran kurum spor kulüplerinin futbolla yatıp futbolla kalkmaları… Bütçelerinin neredeyse tamamını bu branşa aktarmaları…

Yeni yılın Manisa sporuna “başarı” getirmesini temenni ediyorum!..

Mutlu yıllar Manisa!..