TANITIM TOPLANTISINDAN GÖRÜNTÜLER - TIKLA İZLE

Haber ve foto: Ahmet ÜNSAL

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Kültür Merkezi Lale Salonu’nda, Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ferdi Zeyrek'in Proje Tanıtım Toplantısı’na katıldı.

CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen, İl Başkanı, İlksen Uludağ Özalper, Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın ve ilçe başkanları ile belediye başkan adayları ile partililer katıldı.

ANNE VE BABASININ ELİNİ ÖPMEYİ İHMAL ETMEDİ 

Özgür Özel, salona girdiğinde kendisini anne ve babası Talat Özel, Şükran Özel karşıladı. Eşi İpek Özel ile birlikte gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, anne ve babasının elini öperek sevgi ve saygısını ailesine ne denli bağlılığını ortaya koydu.

Özel, burada yaptığı konuşmada, “Aramızda sadece CHP’liler yok. Çok farklı siyasi görüşten kanaat önderlerimiz, muhtarlarımız burada. 31 Mart’ta yeniden iddia koyacak ya da ilk kez iddia koyacak muhtar adaylarımız burada. Tüm yerel seçimlerde aday olacak adaylarla birlikte onlara da başlarılar diliyorum. Sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerinin çok saygı değer temsilcileri aramızdalar, onlarla birlikte olmaktan büyük keyif duyuyoruz” diye konuştu.

Özel ayrıca, “Turgutlu’da Çetin Akın, Alaşehir’de Ahmet Öküzcüoğlu, Akhisar’da Besim Dutlulu, Saruhanlı’da Zeki Bilgin 5 yıl önce bu görevlere talip oldular. Görevlerini hakkaniyetle yaptılar. Her türlü engellemelere rağmen, zorluğa rağmen bir günden bir güne mazeret söylemeden en iyi hizmeti yaptılar. Memnuniyet anketlerinde en yukarılarda çıktılar. Şimdi de kendi ilçelerinde seçimlerini almaları ile ilgili en ufak tereddüdün olmadığı bu 4 genç, hepimizin gururu olan dört dörtlük yerel yöneticiye hepinizin şahsında teşekkür ediyorum. İyi ki varlar. Onlar bizim gururlarımız” dedi. Özel, şunları söyledi:

“NE SOMA NE DE SALİHLİ’Yİ BÖYLE GÖRDÜM”

“Bugün burada tüm ilçelerdeki adaylarımızla birlikteyiz. Ben bu sabah Osmangazi ziyaretinden sonra Soma’dan başladım. Soma meydanı bugüne kadar tanıklık ettiği en kalabalık, en yoğun siyasi mitinge tanıklık ediyordu. Elbette Soma’daki gücümüzü, Soma’nın bize olan sevgisini ve aramızdaki özel ilişkiyi biliyorum ancak bugün Soma bir başkaydı. Soma’dan çıktık, Salihli’ye gittik. Salihli’de miting saatinde bardaktan boşalırcasına bir yağmur vardı ama meydan doluydu ve yağan yağmura rağmen büyük coşkuyla adaylarımıza tezahürat yapılıyordu. Salihli sokaklarında araçla gezdiğimizde, bugüne kadar Salihli’de denge vardı. Bugün Salihli sokaklarına, balkonlarına, kafelerine baktığımızda Salihli kararını vermişti. Ne Soma’yı, ne de Salihli’yi böyle gördüm.”

“MANİSA’YI ALIYORUZ”

“Ahmetli’ye geçerken, ‘Girsek olur mu’ dendi, geçerken girdik, otobüsün etrafı gitgide kalabalıklaştı, otobüsün döndüğü yer öyle bir hale geldi ki. Durduk. Önce ön camdan konuşalım dedik, durduk. Baktık olacak gibi değil otobüsün üstüne çıktık. Benim bugüne kadar Ahmetli’de yaptığım en büyük mitingi yaptık. Şimdi ben Manisa’da siyasetin nasıl gittiğini çok arkadaşıma, bu işleri çok iyi bilenlere, burada geçmişte çok önemli görev yapmış olanlara soruyorum, çok olumlu dönüşler alıyorum. Ama bir de böyle geçmiş tecrübeler vardır ya. Hem kendisi istatistikçi Vehbi Bakırlıoğlu, çok iyi gözlemcidir. Hesabında, kitabında yanılmaz. Onun dediği gibi çıkar sonuçlar. Hiç unutmuyorum, sevgili Besim’i 5 yıl önce aday yaptığımızda, bana ‘Abi Akhisar’ı alıyoruz’ demişti. ‘Ciddi mi’ dedim, farkı söyledi, dediğinden yüksek bir farkla aldık. Geçtiğimiz günlerde konuştuk, bugün de aynısını sorduk, ‘Bugün hiç öyle inanmayacaksın filan değil aynen dediğim gibi’ dedi, ‘Manisa’yı alıyoruz, büyükşehri alıyoruz.’ Hem Vehbi Başkanımın, hem yine 5 yıl birlikte görev yaptık, tekrar Manisa’yı temsil görevini birlikte götürüyoruz, her iki milletvekili arkadaşımın Manisa’da bize belediye başkanlarına inanılmaz emekleri var. Benim milletvekilliği noktasında bugüne kadar koştuk, yetiştik ama bundan sonra bıraktığım boşluğu 3 milletvekiline verdiğiniz görevi iki arkadaşım bir arada yapmaya çalışıyorlar. Ben her ikisine de minnet duyuyorum, her ikisine de ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

“FERDİ BAŞKAN MANİSA’NIN EVLADI”

“Türkiye’de çok istiyoruz, kadın yöneticiler olsun. Maalesef dört tane

kadın il başkanımız var Türkiye’de. İlksen Başkana, onun kaptanlığında tüm ilçe başkanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Bütün Manisa’da Ferdi Zeyrek’i anlatıyoruz, Ferdi Zeyrek’i en basit yoluyla anlattığımızda hep şunu söylüyorum. O Manisa’da doğmuş, büyümüş, Manisa’da doyan, yaptığı iş ve yarattığı istihdamla Manisa’da insanların karnını doyuran, gönlünü yapan, Manisa’nın çok bilindik ailelerinden biri olan, Manisa’nın evladı. Tıraşçı Ahmet’in oğlu, Manisa’da ailesini, kendisini bilmeyen yok. Manisa’da kırdığı kalp, kandırdığı insan, yüzüne bakamayacağı, hesap veremeyeceği hiçbir şey yok. Ben çok içimden geçerek kendiliğimden söylemiştim. Sütte leke var, Ferdi’de yok diye.”

“MANİSA ZOR GÜNLERDEN GEÇTİ”

“Gerçekten Manisa’nın yaşadıklarına bakınca ‘Hepimize gerek Ferdi Zeyrek’ dört dörtlük bir slogan olmuş. Bilenler biliyor, Manisa zor günlerden geçti. Manisa’nın, hepimizin gözbebeği mekanları vardı. ‘Aman AKP gelmesin’ diye, ‘Aman ailesinde CHP’liler var, yaşam tarzı bize uygun, Atatürk resmi asıyor, 10 Kasım’da paylaşım yapıyor’ diye seçilen Cengiz Ergün, Cumhur İttifakı’nın adayı olduğu gün sordular ona, ‘Millet ittifakı, Kılıçdaroğlu’na, CHP’lilere illet diyorlar, zillet diyorlar, terörist diyorlar, hakaret ediyorlar, ne diyorsunuz’ dendiğinde ‘Bunları söyleyen genel başkanım doğru söylüyor’ demişti. Böyle geçmişte minnet duyduklarına hakaret edebilen birisinin şehre nasıl ihanet ettiğini hep birlikte yaşadık. Bu şehrin en önemli yerlerini TÜRGEV, TÜGVA, Okçuluk Vakfı, Ensar Vakfı’na peşkeş çekmeye kalktı. Bu şehrin varlıklarını teker teker onlara verdi. Ona kim ‘dur’ dedi, bizim Ferdi. Belediye meclis üyelerimizle birlikte büyük mücadele verdiler. Manisa’nın en önemli yapılarından Beyaz Fil’imize göz diktiler. Beyaz Fil’imizi almak, oraya AVM yapmak istediler, tarihimizi, hatıralarımızı almak istediler. Manisa’nın geçmişinden Beyaz Fil’i kazımak istediler çünkü kafasında kararı vermişti, orayı gitti şirkete verdi, kim mani oldu, yine bizim Ferdi. Büyük bir platform oluşturdu, hepimizi topladı, eylemler yaptı, mücadeleler yaptı, zaman kazandı, mahkemeleri kazandı, en sonunda bu değerleri korumayı becerdi. Manisa’nın en güzel yerlerindeki tepelere turizm ruhsatları verdiler. Sonra bir haber geldi, oradaki ağaçları kestiler. Turizm ruhsatı verilen yerde ekoturizm yapılacak yerde ağaç kesmek nedir dedik, dava açtık. Dava tebligat yapılırken bir baktık tebligat arsa sahibine gidecek, Cengiz Ergün’ün kızına gitti. Hani burayı ekoturizmden adını sanını bilmediğimiz Antalya’dan gelmiş birileri almıştı. Meğerse hülle yapmışlar, 5 ay sonra devri kendi kızına yapmışlar, ağaçları kesiyorlar, kızına villa yapıyorlardı. O tepeyi de kızına verdi, onu da durduran kişi yine Ferdi. En nihayetinde Bursa-İzmir sürat yolu. 5 katı 15 kata çıkarıyor. Bir de küçük madde eklemiş son anda komisyonda. Yola sınırı olan küçük bir parsel de olsa arka tarafla birleşiyorsa gittiği yere kadar 15 kattır. Aslında birleşmiyor. Dibindeki parkı kendi arsası ile yer değiştirmiş. İki öndeki küçücük arsası ile arkadaki kocaman arsa arasına imar köprüsü kurmuş. İmar köprüsü. İçeriyi de 15 kata çıkardı. Toplam tek başına 350 daire. 500 milyon lira kendi hesabına kazandı. Ondan diyor ki başımızdaki müteahhit imar yaparsa kendine çalışır, bizim Ferdi Manisa’ya çalışır. Bunları görüyor, biliyoruz.”

“EMANETİMİZE KAVUŞMAK İÇİN GÜN SAYIYORUZ”

“Kula en zor olduğumuz yer, arı gibi çalışan bir adayımız var, Kula’dan çok iyi haberler geliyor. Soma’yı söyledim, Kırkağaç’ta belediyeyi almasak da tarihin en iyi sonucunu elde edeceğiz ama benim gönlümde yine Kırkağaç’tan da büyük bir sürpriz geçiyor. Gölmarmara, Köprübaşı’nda seçim bitti. Ahmetli’de seçim bitti, Gördes’te belediyeyi almaya çok yakınız. Çok sevinçli, çok mutluyuz. Bizdeki belediyelerde hiçbir şüphemiz yok, emanet duranlar var. Gölmarmara, Sarıgöl, Salihli, emanetimize kavuşmak için gün sayıyoruz, 29 gece yatacağız, kalkacağız. Salihli, Sarıgöl, Gölmarmara bizim olacak. CHP, Selendi’den tutun Demirci’ye kadar çok önemli iddiaları ortaya koyan, örgütü ve adayları ile CHP’nin Genel Başkanı olmamızdan dolayı hemşerilerimizin, ‘Özgür Özel’in yüzünü öne eğmeyeceğiz’ diye kendi ifadeleriyle çok önemli bir yol yürüyüşünün içinde. Bu yürüyüşün içinde iki tane çok kritik ilçemiz var. Biz bu iki ilçemizde önce anket yaptırdık, ankette iki tarafta çok önemli sonuçlar aldık. Bir tarafta hep söylediğimiz, eğer iddialı adaylar içinde kadın aday varsa, onu adaylaştıracağız çünkü CHP’nin kadın belediye başkan adayı az dedik. Bir baktık, en yukarılarda Gülşah Durbay’ı gördük, kendi evladımızı aday yaptık. Gülşah gençlik kolları il başkanlığından geliyor, Türkiye’nin neresine gitsem gençlik kolları onu soruyor. 35 yaşında başarılı bir iş kadını ama şimdi Şehzadeler Belediyesi’nde müthiş bir işi başarmak üzere. Orada AKP ile CHP yarışıyor. Kafa kafaya, nefes nefese bir yarış var. Anketleri görüyorsunuz. Okuyorsunuz ama orada iyi insanlardan bir beklentimiz var.”

“BAĞRIMIZA TAŞ BASTIK”

Beş kardeş üst üste yanıyordu! Anneye gözaltı kararı Beş kardeş üst üste yanıyordu! Anneye gözaltı kararı

“Biz geçen seçim bağrımıza taş bastık. Geçen seçim CHP’ye dendi ki ittifak olacak, büyükşehir İYİ Parti’de, dedik tamam. Şehzadeler İYİ Parti’de, dedik tamam. Yunusemre İYİ Parti’de, dedik tamam. Bunca yılın CHP’lisi gittik üç yerde de büyükşehirde de mecliste de ilçelerde de oyu İYİ Parti’ye bastık. Bu seçimde İYİ Parti’nin adayı var, her iki taraftan. Keşke ittifak kurabilseydik, birimizin olduğu yerde öbürümüz olmasaydık, büyükşehirde de her yerde de çok rahat olsaydık ama olmadı. Ama ben Manisalı hemşerilerimden, iyi insanlardan, güneş yüzlü insanlardan, gözlerinde güneş açanlardan, güneş gibi parlayan güzel insanlardan kendi memleketimde bir beklentim var. Siz geçen sefer birlikte mücadele edip yenemediğimiz AKP’yi bu sefer Gülşah değiştiriyor aman ha aman arkamızda durun. Sakın bize kaybettirmeyin. Gülşah CHP’lilerin değil hepimizin belediye başkanı olacak. O kapı CHP’lilere olduğu kadar her siyasi görüşe açık olacak, ayrıca şunu unutmayın eski dosttan düşman olmaz, o belediye İYİ Parti’ye gönül vermiş herkesin de belediyesi olacak. Söz veriyoruz.”

“KİMSEYİ AYIRMAYACAĞINI BİLİYORUM”

“Gelelim başka bir tarafa. Benim doğduğum yer Şehzadeler ama şimdi 6-7 yıldır oturduğum ilçem Yunusemre. Yunusemre’de anket yaptık. İki aday oldukça yukarıdaydı. Sandığı koyduk, ön seçim yaptık, uzun yıllardır partimizde mücadele eden, çok önemli hizmetleri olan, birlikte, ben büyükşehir adayıyken ilçe belediye başkan adayımız olan Semih Balaban, sandıktan birinci çıktı. Bütün örgütümüz sandıktan çıkan başkanımızın, geçmişte emeği olan başkanımızın etrafında birleştik. Çok önemli başarıyı elde edecek. Ben biliyorum. Yıllardır hep aslında şöyle derdi, milletvekilliğine aday oldu ama gönlünde hep yerel yönetim vardı. Hatta belediye başkanlığı konuşurken bana verseler dedi, ben belediye başkanlığını üç milletvekilliğine değişmem dedi. Aynen böyle söylemişti. Ben vizyonunu, inancını, halkçı belediyecilik yapmak isteğini, nasıl yoksullara, fakirlere dezavantajlı gruplara sahip çıkacağını, nasıl Yunusemre’ye bir öğretmen olarak, Yunusemre gibi bir eğitim kentinde, öğrenciler orada, nasıl önemli işler yapacağını biliyorum. Yunusemre bir sanayi, emek kenti, emekçilerle nasıl dayanışacağını biliyorum, Yunusemre’de çok farklı sosyolojilerden insanlar var. Kimseyi ayırmayacağını, Alevi’si, Sünni’sini bağrına basacağını, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i ayırmayacağını biliyorum. Yolu açık olsun.”

“ELİMİZDEKİ BELEDİYELERİN TAMAMINI KORUYACAĞIZ”

“Şimdi ben söyleyince hep abla dediğim Meral Hanım biraz da kızmaya başladı ama Balıkesir’de Ahmet Akın, kendi memleketimde grup başkanvekiliyken ben. Ne kadar çok istedik, bizim belediye, bizde kalsın diye ama İYİ Parti söylendiği anda, büyükşehirde, Yunusemre’de hep birlikte İYİ Parti’ye verdik. Canla, başla çalıştık. Herhalde Manisa’daki İYİ Partililer hepimizden çok İYİ Parti’ye sahip çıkan Semih Balaban’a gönül borçlarını ödeyecekler inşallah. Yunusemre’de öndeyiz ama tehlike büyük arkada Çerçi var. O yüzden bir kez daha Manisa, yani şunu hepimiz biliyoruz ki Ankara yıllarca neler neler çektiyse, kimden çekti? Melih Gökçek’ten. Yahu bu Yunusemre de bu Çerçi’den neredeyse beterini çekti. Bu Çerçi’yi yenmek için Yunusemre ittifakında birleşmeye ihtiyaç var. Hep beraber bu çıktığımız yolda birlik ve beraberlik içinde partimiz ve partimizi aşan bir birliktelikle, Manisa ittifakı ile yol yürüyoruz. Türkiye’de Türkiye ittifakıyla yol yürüyoruz. Emin olun bizi yalnız bırakanlar, yalnızlaştıranlar, güya çeşitli iftiralarla bizi şeytanlaştıranlar gördü ki geçmişte ittifakla aldığımız oyların çok üzerinde CHP olarak bir oy oranına ulaşmış durumdayız. Şunu bilin Allah kaza bela vermesin elimizdeki belediyelerin tamamını koruyacağız. Şunu bilin yanına Bursa, Denizli, Balıkesir ve Manisa’yı ekliyoruz. O kıyı şeridini içeriye doğru bir kat daha genişletiyoruz. Ayrıca Giresun, Kastamonu, Zonguldak, Uşak ve Afyon’u hep birlikte asılıyoruz, bu seçimlerde büyük bir başarıya koşuyoruz.”

“ERDOĞAN, TAKİYE SENİN İŞİN”

“Bir de salonda da Malatyalı çok, partimize de emekleri çok. Bir de asrın felaketi yaşandı, çok üzüldük, çok kayıplar oldu deprem bölgesinde ama anketçiler diyor ki bu sefer deprem bölgesinde asrın sürprizi var diyor. Veli Ağbaba ile Malatya geliyor. Abdurrahman Tutdere’yle Adıyaman geliyor. Asılıyoruz, önümüzdeki günlerde Adıyaman’ı alıyoruz. Bunlar olunca Tayyip Beyin kimyası bozulmuş. Önce zam zam zam yaptı, biz emekliye zam dedikçe o bize, ‘DEM, DEM, DEM’ dedi. Attığı yalan ortaya çıktı. ‘Demleniyor, demleniyor’ diyenler bir baktık sabahleyin demli çayı kendileri içiyorlar. Ama CHP’ye attıkları iftiralar, söyledikleri sözler şu noktaya geldi. Bugün Antalya’da çıkmış, nasıl bir acziyet içindeyse, diyor ki ‘CHP’nin Genel Başkanı kendi teşkilatına seçim geçene kadar susun’ dedi, ‘Seçim geçene kadar sahte olun’ dedi, ‘Seçim geçene kadar milleti kandırın, gerçek yüzünüzü saklayın’ dedi, ‘Seçim geçene kadar riyakarlık yapın dedi’ diyor. Ey Recep Tayyip Erdoğan, takiye senin işin, riyakarlık senin işin de ben nerede kime söylemişim? İşte örgüt burada karşımda. Onlara desem desem her zaman olduğu gibi Atatürk’ün yolundan yürüyün derim.  Onlara desem desem altıncı filo gelince oraya seccade koyup ona doğru namaz kılanlardan değil altıncı filoyu denize dökenlerden olun derim. Partinizle gurur duyun çünkü kurucusu, hepimizin siyaset yaptığı baba evinin tapu sahibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür derim. Ama ne partimden utanırım ne partilimden, ne ilkelerimden utanırım, ne vazgeçerim altı okumdan, ne çıkarırım rozetimi, her zaman hepimizin gurur vesilesi CHP.”

“TÜRKİYE’NİN TAŞIYICI KOLONUYUZ”

“Peki senin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayın, senin İzmir adayların arabalarına afişlerine, billboardlarına partinin amblemini, ampulü niye takmıyor riyakarlar? İzmir seçmeninin ampule, Tayyip Erdoğan’a, AKP’nin sembollerine olan rahatsızlığından utanıp Tayyip Erdoğan’ın partisini, amblemini İzmir Büyükşehir Belediyesi otobüsüne, billboardına, reklam broşürünü koymuyorlar. Utanmasalar, kanun izin verse İzmir’in oy pusulasına ampulü basmayıp, kandırıp oy alalım diyecekler bir de bize attıkları iftiraya bakın. O yüzden CHP olarak neysek oyuz. Efendim, DEM Parti ile görüşüyorlar. Biz önümüzde bayram var. Bana bir şeyle övünebilirsin deseler, neyle övünürüm biliyor musunuz? Biz Türkiye’deki bütün siyasi partilerle bayramlaşabilen tek partiyiz. Çünkü biz Türkiye’nin temel direği, taşıyıcı kolonuyuz. Tayyip Bey riyakarlıkta, takiyede dünya markasıdır. Duble yolları AKP’ye yaptırır, Oslo görüşmelerini devletimiz yapar. Tayyip Bey, göz önünde olunca DEM Parti ile bayramlaşmaz. 6,5 milyon oy veren yurttaşın hatırına, saygısına DEM Parti ile de MHP ile de İYİ Parti ile de AKP ile de DSP ile de. Bütün partilerle bayramlaşabilen tek parti CHP’dir. Tayyip Bey görüntüde bayramlaşmaz ama Meclis’te arka odada bayramdan sonra kucaklaşırlar, oturup yemek yer, çay içerler, başka yerlerde pazarlık ederler ama günü gelince dışarıda bize iftira eder, kendileri takiye yaparlar. CHP’liler partisi ile gurur duysun. Ne görüyorsanız gözünüzün önünde ne varsa başka yerde de o var. İşbirliği yaparsak açık söyleriz, ittifak yaparsak açık yaparız.”

“İTTİFAKIMIZIN ADI TÜRKİYE İTTİFAKIDIR”

“Bu sefer de bir ittifak var. İttifakımızın adı Türkiye ittifakıdır, rengi al yıldızlı al bayrağın rengidir.  Kimden oy alır Türkiye ittifakı? Türkiye ittifakı, milli takım gol atınca ayağa fırlayan herkesten oy ister. Türkiye ittifakı kimden oy ister? Filenin Sultanları şampiyon olunca İstiklal Marşı çalarken onlar ağlarken ağlayanlar var ya gırtlağı düğümlenenler var ya Türkiye ittifakı hepsinden oy ister. Tayyip Erdoğan’ın unuttuğu emekliden, emeğini sömürdüğü emekçiden, umudunu kırdığı ve valizleri kafada toplamış, aklı fikri yurtdışına gitmek isteyen, ümidi tükenen gençlerden, borcunu ödeyemeyen esnaftan, kredi kartını öbür karttan çekerek kapatan, her geçen gün batağa düşenlerden, borçlulardan oy ister. Türkiye ittifakı, Türkiye’yi Türkiye yapan herkesten, Laz’ından, Çerkez’inden, Türk’ünden, Kürt’ünden, göçmeninden, yerlisinden herkesten oy ister. Türkiye ittifakı kimseyi ayırmadan Alevi’sinden, Sünni’sinden oy ister. Belediyeleri de hiçbirini ayırmadan eşit hizmet eder.”

“GÜNÜ GELİNCE İKTİDARI DEĞİŞTİRECEĞİZ”

“Biz Türkiye ittifakı ile 31 Mart günü önce geçen yerel seçimlerde tüm yetkileri eline almış Tayyip Erdoğan’ı yerel yönetimler üzerinden dengeleyeceğiz. Ona bir sarı kart göstereceğiz, kırmızı ışık yakacağız, ondan sonra başarılı belediye başkanlarımızla bir kez daha gönülleri fethedip 11 olan belediyeyi 15’e, 17’ye büyükşehirde, 10 olanı 25-30’a, belde belediyelerini artırarak, bütün belediyelerde bir büyük başarıyı sağlayarak önce bir ‘dur’ diyeceğiz, 10 bin lira emekli maaşına ‘dur’ diyeceğiz. Düşük asgari ücrete ‘dur’ diyeceğiz, bu kadar yüksek enflasyona ‘dur’ diyeceğiz. ‘Artık ezme bu insanları dur’ diyeceğiz, sonra günü gelince Türkiye’de iktidarı değiştireceğiz.”

“BU ÜLKENİN ÖNÜNÜ AÇIN”

“Bunun için sizden isteğimiz şudur. Siz Ferdi Zeyrek’i biliyorsunuz, Semih Balaban’ı Gülşah Durbay’ı. Bütün adaylarımızı biliyorsunuz, onlar için çalışıyorsunuz. Ama sizden ricam 29 gün sadece uyuyarak, mümkünse onu da az uyuyarak. Kapı kapı dolaşarak, ben Ferdi’ye kefilim, bütün adaylara kefilim, bütün Türkiye önünde. Sizler de kefalet koyarak, yemin ederek, gerekirse yemin ettirerek, söz alarak, birer birer çalışarak, bu kadar yakın olduğumuz, büyükşehirde önde olduğumuz, birçok ilçede önde olduğumuz, geride olduklarımızda da çok yakından takip ettiğimiz ilçeleri teker teker kazanmak, sizin ve hepimizin görevidir. Bu görevi yapmaya var mıyız, hazır mıyız, bu seçimi alacak mıyız? Adaylar, partimiz, baba ocağı size emanet. Bu seçimi alın. Ben size inanıyorum, size güveniyorum, bu seçimi sizin alacağınızı biliyorum. Karşımda 1 Nisan’ın büyükşehir belediye başkanını, Yunusemre, Şehzadeler, Gördes, Köprübaşı, Gölmarmara belediye başkanlarını görüyorum. Gurur duyduğum başkanlarımı görüyorum. Salihli, Sarıgöl belediye başkanlarımı, bütün belediye başkanlarımı görüyorum. Size güveniyor, inanıyorum. Gidin bu seçimi alın, bu ülkenin, Manisa’nın önünü açın.”

Editör: Murat Yalçın