Geçtiğimiz Kasım ayında, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, Ukrayna'nın ABD füzeleriyle Rusya'yı vurmasının ardından geri dönüşü olmayan bir hal almış, Rus lider Putin nükleer seçeneğini masaya koymuştu. Putin'in açıklamaları tüm Batı tarafından tehdit olarak algılanmış özellikle Avrupa'yı 3. dünya savaşı korkusu sarmıştı. Putin artan gerilimin üzerine Belaruslu mevkidaşı ile bir araya gelerek kritik bir anlaşma imzaladı. Lukaşenko'yla bugünkü temaslar sırasında imzalanan güvenlik garantileri anlaşması hakkında konuşan Putin, Batı'ya 'nükleer silah' uyarısı gönderdi.
Putin'den tüm dünyaya gözdağı! İmzaladığı kritik anlaşma nükleer silah kullanımı ile ilgili
NÜKLEER SİLAH KULLANIMINI ÖNGÖREN ANLAŞMA
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova ve Minsk arasında imzalanan güvenlik garantileri anlaşmasının nükleer silah kullanımını da öngördüğünü vurguladı. Putin ve Belarus mevkidaşı Aleksandr Lukaşenko, Minsk'te düzenlenen Rusya-Belarus Birlik Devleti Yüksek Konseyi toplantısında 'Birlik Devleti Kapsamında Rusya Federasyonu ile Belarus Cumhuriyeti Arasında Güvenlik Garantileri Anlaşması' adlı belgeyi imzaladı.Toplantıda konuşan Putin, mevcut koşullar altında söz konusu anlaşmayı imzalamalarının tamamen mantıklı olduğunu söyleyerek, "Belge, Rusya ve Belarus'un savunmasının sağlanması, egemenlik, bağımsızlık ve anayasal düzenin, toprak bütünlüğünün ve Birlik Devleti'nin dış sınırının korunması ile ilgili karşılıklı ittifak yükümlülüklerini tanımlıyor. Üstelik, tüm mevcut kuvvet ve araçların devreye alınması öngörülüyor" dedi.
RUS NÜKLEER DOKTRİNİNE DİKKAT ÇEKTİ
Rus lider, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'nun önerisiyle bu ülke topraklarına konuşlandırılan Rus taktik nükleer silahlarının kullanılmasının da anlaşmada öngörüldüğünün altını çizdi. Rusya Devlet Başkanı, nükleer silah kullanım koşullarının güncellenen Rus nükleer doktrininde net bir şekilde belirtildiğine dikkat çekerek "Bu anlaşmanın Rusya ve Belarus'un güvenliğini emin bir şekilde koruyacağından ve böylece devletlerimizin daha barışçıl ve sürdürülebilir kalkınması için gereken koşulları yaratacağından eminim" diye ekledi.
"OREŞNİK FÜZESİNİ 2025'TE BELARUS'A KONUŞLANDIRABİLİRİZ"
Bu arada Lukaşenko, Rus mevkidaşından yeni geliştirilen Oreşnik hipersonik balistik füzesi de dahil yeni silah sistemlerinin Belarus topraklarına konuşlandırılmasını istedi. Oreşnik füzesinin 2025'in ikinci yarısında, üretim kapasitesi arttığında Belarus topraklarına konuşlandırılabileceği yanıtını veren Putin, "Oreşnik, Belarus'taki Rusya Stratejik Füze Kuvvetleri bünyesinde yer alacak, ancak hedefler Minsk tarafından belirlenecek" dedi. Rusya Devlet Başkanı, Oreşnik füzelerinin Rus ordusunun envanterine dahil edilmesine paralel olarak Belarus'a tedarik edileceğinin altını çizdi. Oreşnik füzeleri Belarus'a konuşlandırılmadan önce bazı teknik sorunların çözülmesi gerektiğini de kaydeden Putin, özellikle de Belarus'un güvenlik öncelikleri dikkate alınarak asgari menzilin belirlenmesi gerektiğini belirtti. "Oreşnik'in menzili ne kadar az olursa, savaş başlığının gücü o kadar fazla olacak" diye devam eden Putin, söz konusu füzelerin dünyada eşinin bulunmadığını bir kez daha vurguladı. Rus lider, Oreşnik füze sistemiyle grup atışı yapılması halinde, bunun gücünün nükleer silaha eşit olacağını, ancak herhangi bir radyoaktif sonuç doğurmayacağını da kaydetti.
GÜNCELLENEN DOKTRİNDE BELARUS'UN ADINA YER VERİLDİ
Rus lider Putin, geçen ay 'Rusya Federasyonu'nun Nükleer Caydırıcılık Alanındaki Devlet Politikasının Temelleri' belgesini güncellemişti. Putin'in imzaladığı yeni doktrinde, potansiyel hasmın Rusya ve müttefiklerine saldırmaktan caydırılması, en yüksek devlet öncelikleri arasında yer almış ve Belarus belgede fiilen anılmıştı. Doktrinde oldukça önemli bir ekleme yapıldığını ve bunun Belarus'la ilgili olduğunu kaydeden Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, "Artık doktrinde, Belarus'a konvansiyonel silahlarla saldırı düzenlenmesi ve bu ülkenin varlığına yönelik tehdit ortaya çıkması durumunda nükleer silah kullanma kriterleri de tanımlandı" ifadelerini kullanmıştı. Doktrine göre askeri bir koalisyon içindeki herhangi bir ülkenin Rusya ve müttefiklerine saldırısı, bir bütün olarak koalisyon tarafından gerçekleştirilmiş saldırı olarak kabul edilecek. Ayrıca nükleer olmayan herhangi bir devletin, nükleer bir devletin katılımı veya desteğiyle Rusya ve müttefiklerine saldırısı, Rusya Federasyonu'na karşı ortak saldırı olarak değerlendirilecek. Rusya, kendisine veya müttefiklerine karşı kitle imha silahlarının kullanılmasına yanıt olarak nükleer silah kullanma hakkını saklı tutuyor.