Bu başlığa o kadar çok şey yazılır ki.. Hele geçtiğimiz on yılda değişmeye zorlanan toplum, iktidarın bakış açısı ve uygulamalarıyla gülüşünden kıyafetine, eğitiminden sözde ailedeki yerine, iş hayatına kadar ahkam keserek kadına rol biçen, böyyük böyyük bıyıklı “addam”lardır bugünün önünü açanlar.

Bitmek bilmeyen aile içi eril şiddet, cinayetler. Adını verdiğimiz “İstanbul Sözleşmesi”nden kerameti kendinden menkul cemaatlerin baskısıyla hukuku hiçe sayarak çıkmamız. 

Genç bekar bir kadın nasıl başarılı olabilir ki değil mi? Mutlaka bir şey vardır. Başlasın dedikodu. Gören var mı? Belge var mı? Bilgi var mı? En ufak, minicik bir kanıt var mı?

Yok. Ama boşver sonuçta başarılı, seçim kazanmış, belediye başkanı olmuş genç bir kadın var. Aynı pozisyonda olup, herkesin yıllardır dedikodusunu duyduğu errkekkk belediye başkanlarımızı sırıtarak birbirine anlatanlar bir anda hayal ürünü şeyleri kalkıp utanmadan, sıkılmadan, köşelerinde, sosyal medyalarında yazarlar. 

Bu gazetecilik değil en hafif tabirle haysiyetsizliktir, şerefsizliktir. İşin oksimoron tarafı da fitili ateşleyen bir kadın. 

O kadar uydurma o kadar zorlama ki insan yazarken utanır. Bari senaryo konusunda biraz daha yaratıcı ve tutarlı olsalarmış. Başından sonuna saçmalık.

Hele ki Başkan Durbay’ın yaşadığı, yaşadığı ciddi sağlık sorununu kullanarak aptalca, tutarsızca uydurmalar yapılması büyük adilik.

Bizden devasa bütçeler alıp “Dezenfermasyonla Mücadele Merkezi” kuran İletişim Başkanlığı, muhalif kanallara ceza kesmek, sokak röportajlarına TV muamelesi yapmak dışında bir işe yaramayan RTÜK bakalım bununla ilgili ne yapacak. Al sana dezenformasyonun, yalanın önde gideni.

Bu iddia bile diyemeyeceğim aşağılık yazıyı burada yinelemek istemiyorum, okumak isteyen netten  bulur, okur.

Konu Sayın Özgür Özel’e atılmaya çalışılan iftiradan çok bence bu yönü ile alçakçadır. Ülkemizde maalesef “siyaseten” atılan iftiradan bol bir şey yok.

Ama Türkiye’de kadın olmak zor arkadaş. Bir de genç, bekar ve başarılı kadın olmak çok daha zor. Yer edinmenin dışında her türlü aşağılık iftiraya, yalana da göğüs germek ve dik durmak gerektiriyor. Gülşah Başkan hastalığına ve bu adiliklere pabuç bırakmayacaktır.