Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye henüz küresel dezenflasyon rüzgarına kapılmadı. Cari açıktaki düşüş rezerv birikiminin temeli olacak. Portföy tercihleri TL’nin lehine olacak. Reel kur oranları bizim lehimize dönecek ve dezenflasyonu daha da güçlendirecek" dedi.

Şimşek, Arap Bankacılık Zirvesi’nde açıklamalarda bulundu.

Türkiye ile Arap dünyasının birçok alanda işbirlikleri ve ortaklıklar geliştirebileceğini söyleyen Şimşek, "Türkiye ile Arap dünyası arasında serbest ticaret anlaşmalarıyla refah potansiyelini devreye sokabiliriz" dedi.

"REFAH POTANSİYELİNİ DEVREYE SOKABİLİRİZ"

Manisa'nın üzümü ihracatta yüz güldürdü: 47 bin tonla 161 milyon dolar kazanç Manisa'nın üzümü ihracatta yüz güldürdü: 47 bin tonla 161 milyon dolar kazanç

Türkiye ve Arap ülkelerinin turizm, inşaat ve savunma sanayi alanında güçlü ortaklıklar geliştirebileceğini ifade eden Şimşek, serbest ticaret anlamalarıyla refah potansiyelinin devreye sokulabileceğini savundu.

Şimşek, "İki bölge arasındaki bağlantıyı nasıl ölçeklendirebiliriz? Bu temeli kullanarak ticaret ve yatırım açısından karşılıklı fayda sağlayacak projelere imza atabiliriz. Serbest ticaret anlaşmaları yaparak toptan çözüm getirebiliriz. Ticaret serbestleştirildiğinde bazen korku ortaya çıkıyor ama gerçekte ticaret serbestleştiğinde daha fazla refah ortay çıkıyor. Kamu politikalarıyla kamu tedbirleriyle ortaya çıkacak riskler ortadan kaldırılabilir. Türkiye ile Arap dünyası arasında serbest ticaret anlaşmalarıyla refah potansiyelini devreye sokabiliriz. Turizm, inşaat ve savunma sanayi alanında ortaklıklar geliştirebiliriz" dedi.

"ARAP DÜNYASI SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI İMZALAMAKTAN KORKMAMALI"

Şimşek, şöyle devam etti: "Türkiye AB ile arasındaki gümrük birliği anlaşmasını kullanarak imalat sanayiini geliştirdi. Dolayısıyla Arap dünyası da serbest ticaret anlaşmaları imzalamaktan korkmamalı. Serbest ticaret anlaşmalarının getirdiği fırsatlardan yararlanmalı diye düşünüyorum. Turizm başarılı olduğumuz bir alan ve Arap komşularımızla işbirliğine açığız. Birlikte tesisler geliştirebilir yenilerini kurabiliriz. Turizm canlandırılabilir. İnsan kaynakları açısından da birbirimizi destekleyebiliriz. Türkiye, geçen sene turizm destinasyonları arasında 4’üncü sıradaydı. Turizm, işbirliği yapabileceğimiz bir alan."

"ÖNÜMÜZDEKİ 3 YIL BOYUNCA ENFLASYONU DÜŞÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Enflasyon politikalarına değinen Şimşek, "En önemli ticaret ortaklarımız arasında Avrupa yer alıyor, yüzde 51 ihracat potansiyelimiz var. Orta Asya ve Kuzey Afrika da önemli bir ihracat ortağımız. Pandemi sonrası emtia fiyatları istikrara kavuştu. Piyasalar jeopolitik gerilimlere bir şekilde kulaklarını kapatmış durumda. Türkiye’nin politika öncelikleri; fiyat istikrarını devam ettirmek, mali pozisyonumuzu güçlendirmek, bütçe açığını daraltmak ve yapısal dönüşümüze devam etmek. Türkiye’de enflasyon yüksek ama düşecek, bunun için dezenflasyon programı geliştirdik. Bir yıllık bir geçiş dönemindeyiz. Uzun bir süreç önümüzdeki 3 yıl boyunca enflasyonu düşürmeye devam edeceğiz. Bu da yeni değerlerin ortaya çıkmasını sağlayacak. Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler de büyümeye devam edecek" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE HENÜZ KÜRESEL DEZENFLASYON RÜZGARINA KAPILMADI"

Türkiye’nin ekonomi programının sağlam politikalar ve yapısal reformların birleşimi sayesinde çalıştığının savunan Şimşek, "Deprem nedeniyle geçen sene büyük açık verdik. İlave tedbirler alıyoruz. Tasarruf tedbirleri geliştirdik ve vergi reformu gerçekleştiriyoruz aynı zamanda kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz devam ediyor. Bütçe açığının GSYH oranını yüzde 3’ün altına düşüreceğiz. Türkiye henüz küresel dezenflasyon rüzgarına kapılmadı. Parasal politikalarımız istikrarlı bir şekilde uygulanmaya devam ediyor. Cari açıktaki düşüş rezerv birikiminin temeli olacak. Portföy tercihleri TL’nin lehine olacak. Yapısal problemlerimizi çözüyoruz. Reel kur oranları bizim lehimize dönecek bu da dezenflasyonu daha da güçlendirecek. Bunların merkezinde büyümeyi sürdürülebilir hale getirmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin CDS puanı 439 baz puan düştü. Kur değişkenliği nominal ölçüde devam ediyor. Değişkenlik azaldı. Büyüme kompozisyyonu ilerlemeye devam ediyor net ihracat buna büyük katkı sağlıyor, cari açık Mart ayında 57 milyar dolardan 30 milyar dolara düştü. Anlamlı bir şekilde düşmeye devam edecek ve GSYH’ye oranı yüzde 2,5’te kalacak" diye konuştu.

Bakan Şimşek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervleri ile ilgili de konuştu. Yaklaşık 36 milyar dolar iyileşmenin söz konusu olduğunu kaydeden Şimşek "Bu gerçekten güçlü bir iyileşme. Kur korumalı mevduattan çıkıyoruz ve TL mevduat rezervlerimiz arttı, güven artıyor. Yerel para birimiyle yapılan varlıklar da değer kazanmaya devam ediyor. Enflasyon beklentileri bir yıllık yüzde 33, hâlâ hedeflerimizin altında ama hedeflerimize ulaşınca daha iyi bir orana ulaşacağız" ifadelerini kullandı.

Editör: İclal Çiçek