Bu adil olmayan, üreticiye çöken HAL sistemi sürdürülemez.

Aşağıda hal fiyatlarını görüyorsunuz.

Bütün fiyatlar dün ve bugünün fiyatlarıdır

Üretim bölgesinde ürünlerin hal çıkış fiyatları.

Örnek; Pembe domates 10 TL.

Bu fiyat üreticinin eline geçen para değil.

Üreticiden alım fiyatı maksimum

3,5-5 TL’dir.

3 kat Antalya halinde çarpan yer İstanbul’a yola çıkıyor.

Yol masrafları, yakıt, geçiş ücretleri ve bu gibi masraflardan sonra.

İstanbul hal çıkış fiyatı en düşük 30, en yüksek 50 TL olarak karşımıza çıkıyor.

4 çarpan burada da var.

Sonra, manav ve sanal markete fiyatı 100 TL ile 158 TL’den mutfakta yerini bulur.

Bu adil bir sistem değil.

Üreticiye ödenen para 3,5-5 TL

Tüketiciden çıkan para 100-158 TL

Bu fiyat farkı yüksek kar hırsı, lojistik masrafları, yakıt, vergiler…

Bozulan atılan ürün kayıplarıyla açıklanmayacak kadar büyük.

Tedarik zinciri çok uzun, çok el var.

Bu HAL sisteminin yerine başka bir sistem konulmalı veya hal sistemi revize edilmeli.

Önerim; Ürün kümeleri, kooperatifleri kurulmalı.

Belediyelerin yönetimini üstlendiği iklimlendirilmiş lojistik merkezlerine mallar gönderilmeli.  

Soğuk zincirle tüketim merkezlerindeki lojistik merkezlerine soğuk zincirle nakledilmeli.

Buradan parakende satış yapanlara satış yapılmalı.

Sürdürülemez bir sistemin içinde yer alan birçok el devre dışı kalır.

Sürdürülebilir bir sistem için adım atılmış olur.

Tarlada kaliteli bir domates 3,5-5 TL olmaz. Fiyatı kurtarıyorsa sabit kalır. Kurtarmıyorsa yükselir.

Tüketicide tarlada 5 TL olan malı 100 -158 TL’den almaz. Üretici de tüketici de memnun kalır. Gıda enflasyonu önlenir.

Üretim bölgesindeki ve tüketim bölgesindeki CHP belediyeleri iş birliği içinde bu sorunu çözer diyorum.

Bu sistem temel tüketim maddeleri, soğan, patates gibi ürünler içinde uygulanır.