Sadece 8 bin TL için olamaz.
Kamu tarafından, denetimsiz ve kontrolsüz olarak özel sektöre devredilen, her alan çürümüş, kokuşmuş durumda. Sağlık sektörü, yaşadığımız Yenidoğan rezilliği ile ayyuka çıkan olayla,
bebeden, dedeye sağlığımızı, kimler elinle, bir emtiaya çevrilişini dehşet içinde izledik.
Bebelerin katli, organ hırsızlığı, sahte reçetelerle Kamunun dolandırılması, tam bir rezillik,
Bir katliam.
Aklın tutulduğu bir durum.
Özel okullar, Diyanete verilen bütçe, milli eğitime verilmediği için atanamayan öğretmen, ağzına kadar dolu 40-50 kişilik sınıflar, yerlerde sürünen, çağ dışı eğitim ve
hijenden yoksunluk yüzünden çocuklarım iyi eğitim görsün diye özel okullara yazdıran aileler resmen soyuluyor.
Kitap, giyim kuşam, okul parası, servis ve diğer giderler le resmen kümesteki kaza döndürüldüler.
Merkez kooperatif birlikleri bilinçli bir şekilde dağıtıldıktan sonra,
Tarım ürünlerinin alımı satımı, işlenmesi özel sektörün ve serbest piyasanın acımasız insafsızlığına kaldı.
Burada da tam bir çöküş yaşanıyor.
Global ısınma, susuzluk, girdi maliyetlerinin katlanılmaz ağırlığı ve ürünlerin tarlada kalması yüzünden boğulma noktasında olan öreticiler, satabildikleri ürünlerinin bedelini de,
Tüccarlar tarafından 6-8 ay sonra ödeyebileceklerini söylemekte.
Tam bir yıkım yaşanıyor.
Bu durumlara, çare üretmesi gereken Hükümet te yeni mültecilere sınır kapılarını açıyor.
YÖNETEMİYORSUNUZ.