ELVEDA ELGİNKAN! 9 Aralık1994 E.C.A Grubu Manisa eğitimine farklı bir pencere açtı. Ümmühan Elginkan’ın adını yaşatmak, kaliteli gençler yetiştirmek. Vasıfsız kişilere açılan kurs ve seminerler ile meslek edindirme misyonu üstlendiler. Vakıf E.C.A Şi
ELVEDA ELGİNKAN!
9 Aralık1994 E.C.A Grubu Manisa eğitimine farklı bir pencere açtı. Ümmühan Elginkan’ın adını yaşatmak, kaliteli gençler yetiştirmek. Vasıfsız kişilere açılan kurs ve seminerler ile meslek edindirme misyonu üstlendiler.
Vakıf E.C.A Şirketler Grubunun kazançları ile yönetiliyor. Dışarıdan siz yalvarsanız dahi tek kuruş yardım almıyorlar. Bu harika sistem Ömer Durmaz gibi bir vizyoner ile Bolu ve Kocaeli’nde de var edildi. Ömer Durmaz Elginkan Vakfının kurumsal duruşu ve saygınlığı olarak uzun yıllar görev yaptı. Her dönem gece gündüz “daha iyi, daha farklı ne yapabilirim” diye sordu kendine ve kentine. Ömer Durmaz’ın yaptıkları Vakfın yaşam kalitesini artırdı. Her başarının frenlenmesi gerekiyordu ve Durmaz duruldu.
Ardından kurumsal işletme zekâsı ve deneyimi olmayan, müşteri ilişkilerinden uzak memur anlayışını içine sindirmiş 09.00- 17.00 saatlerinde iş yerinde bulunmanın iş olduğunu düşünen öğretmen Vehbi Dömekeli göreve getirildi. Bu sürede sancılar ortaya çıkmadı. Elginkan Vakfı zayıfladı, verimi azaldı yine de Ömer Durmaz’ın mirası 5-6 yıl idare etti. Dömekeli en başarılı icraatını yaptı ve görevden alındı ya da kendine göre istifa etti. Gitmesi Elginkan Vakfı ve katılımcılar için kayda değer önemli bir gelişmeydi ancak ne oldu? Giden geleni aratır diye bir atasözü vardır. Yerine bu şehirde gelmesi gereken son kişi bile olamayacak Necati Abalı geldi. Kurum içinden bir çok kişi atanabilirdi.
E.C.A Şirketler Grubu şimdi yazdıklarıma alınacaklar ancak sonra biz müdür atamasaydık kendi kendilerine ekip iş yapardı diyecekler. Ersun Yanal Manisaspor’un başına geldiğinde de yazmıştım pazardan pazara maça çıksa takım daha başarılı olur diye!
Necati Abalı için bir hikâye anlatayım; Tarihin en renkli simalarından ayık gezmeyen Bekri Mustafa bir gün caminin önünden geçmektedir. Bakar musalla taşında bir tabut halk sıkıntılıdır caminin imamı ortalarda yoktur. O sırada başında kavuk ve üstünde cübbesi ile herkes Bekri Mustafa’yı imam zanneder. Cenaze namazı kıldırmasını isterler. Bekri Mustafa buyurun cenaze namazına diyerek istediği şekilde namazı kıldırır. Helallik istemeden tabutun örtüsünü kaldırır ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat merak eder ne söyledin ölüye der. Bekri Mustafa “sen şimdi ahirete gidiyorsun Dünyanın ahvali nedir diye soran olursa onlara bir sürü şey anlatacağına Bekri Mustafa imam oldu dersin onlar anlar” der!
Necati Abalı Ümmühan Elginkan Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezine Müdür olmuş! Ruhları şad olsun umarım şu anda huzur içinde yatıyorlardır. Necati Abalı’yı müdür yapanları rüyalarında rahatsız etmez! Bu yazıyı neden yazdım anlatayım, öncelikle Elginkan Vakfında daha önceden eğitim veren bir eğitimci ve yazarım bu yazı sonrası ta ki Abalı gidinceye kadar bu yazıdan sonra asla eğitim verilmeyeceğini ve para kaybedeceğimi biliyorum. Buna rağmen yazıyorum çünkü aynı fotoğraf karesinde olmak ve adımın yan yana yazılmasını istemiyorum. Abalı sonrası Elginkan Vakfının proje geliştirme şansı “sıfır” gelişmesini hatta yerinde saymasını başarı sayarım. Bundan sonra çok yakından tanıdığım Abalı Milli Eğitim Özel Okullar müdür vekilliği dönemdeki hayalinde yarattığı ve kendi inandığı başarıları anlatıp duracak. Ego harcını kibir demirleri ile sıvayan bir kişi mükemmel ben dünyasında asla kimse ile iletişim kuramaz ve kısa sürede nefret tohumları Elginkan’ın duvarlarına yansıyacaktır. Bu yazdıklarımın ne ifade ettiğini anlamak isteyen özel öğretim kurumlarına Necati
Abalı’yı sorabilirler. İnanıyorum hepsi bu görevde kalmadığına çok sevindiler. Bürokrasi altında bazı kurumları üç yıl açtırmayan bazılarına bir ayda izin veren biri Elginkan’da neler yapacak herkes görecek. Elginkan’a müdür olmasını kim sağladı merak ediyorum. Cemaat desem cemaat bu tür insanları yakından tanır. Siyaset desem AK Parti umarım böyle bir yanılgıya düşmemiştir. Elginkan Vakfı özgür idaresi ile seçmiş olduğu ihtimali de kafa karıştırıcı. İnsanın böyle bir karar alması için hangi haplardan ne kadar alması gerekir?
Kısacası yazdığımdan hoşlanmayanlar sadece analitik gözlem yapsınlar. Bundan sonra kaç kurum, kaç kişi ile iletişim kalitesi bozulacak baksınlar. Yarın Gaye Akçen hanım Abalı’yı karşısına alsın (onun öğretmenlere yaptığı gibi) üç düğmesini ilikletip ayakta bekletsin ve yüzüne bile bakmadan sorsun anlat bakalım Necati Efendi projelerin ne?
Elginkan ekibi ile ilk tartışması ne zaman olacak merakla bekliyorum. Abalı eğer gerçekten eğitim sektörüne faydalı olmak istiyorsa gitsin kırmızı köprüde Muharrem’in kahvede tek başına otursun. Okey oynasın diyeceğim bunun için üç kişiye ihtiyaç var! Tavla desem en az bir kişi daha gerekir!
Elginkan Vakfı yönetimine son sözüm evet hata insanlar içindir ancak çözümde vardır. Belki Abalı bir sürpriz yapar istifa eder bu da onurlu bir seçenek neden olmasın!
Not; Necati Abalı yüzünden cezaevinde yaptım, onun yüzünden üç yıl mesleki eğitim merkezim açılmadı diyen insanlar tanıyorum. Abalı musalla taşına geldiğinde hakkımı helal etmeyeceğim diyen insanlarla helalleşmeden bir Vakfın içinde kimse yer almamalıdır.Vakıf kültüründe bu son derece önemlidir vebali altında kimse kalmamalıdır.