HERKES İÇİN SPOR Bugünlerde 24 saat çok kısaldı. Kime sorsak bundan şikayetçi. 24 saat yetmiyor. 24 saat on yıl önce de 24 saatti, yirmi yıl önce de. Peki nedir bu 24 saati kısaltan? Hayat mücadelesi, ekmek parası kavgası, daha çok kazanma hırsı… Siz ne
HERKES İÇİN SPOR
Bugünlerde 24 saat çok kısaldı. Kime sorsak bundan şikayetçi. 24 saat yetmiyor. 24 saat on yıl önce de 24 saatti, yirmi yıl önce de. Peki nedir bu 24 saati kısaltan? Hayat mücadelesi, ekmek parası kavgası, daha çok kazanma hırsı… Siz ne derseniz deyin, günümüzde 24 saat yetmiyor insanlara, bir koşturmacadır devam ediyor. Çoğaltmaya çalışırken her şeyi, farkında olmadan azaltıyoruz aslında bazı şeyleri.
Sanırım aklımıza ilk gelen azalan değer insanların birbirlerine olan sevgi ve saygısı. Elbette bu da azalttıklarımızdan. Fakat, ben bugün, insanoğlunun en önemli ihtiyacı olan ve kimsenin farkında olmadan azalttığı sağlıktan bahsetmek istiyorum.
İyi beslenme, dinlenme, düzenli bir yaşam, mutlu bir hayat sağlıklı olmanın olmazsa olmaz şartlarından. Ya spor! Dünyanın önde gelen bilim ülkelerinde sağlıklı olmanın önemli şartlarından birinin spor yapmak olduğu defalarca ispatlanmıştır. Sadece bunu ispatlamakla kalmamışlar, bir dönem Türkiye’de de kurulan fakat zamanla içi boşaltılan ”Herkes İçin Spor Federasyonu” nu kurmuşlardır. Bu federasyonlar, sağlık – spor ilişkisini iyi bilen birçok ülkede en önemli federasyonlar arasındadır. Yine de bizler her şeyi devletten bekleme mantığından vazgeçerek, kişisel olarak da bir şeyler yapabileceğimizi kabul etmeliyiz.
Bunun ilk adımı mazeretleri bir kenarı bırakmak. Hepimiz biliyoruz ki, iş yapmak istemeyen insanın bin tane mazereti vardır. Pasif sporda hiç birimizin mazereti olmuyor nedense. Bir maç olsun, stadlarda, kahvehanelerde en önden yerimizi ayırtıyoruz. Fakat iş aktif spora geldiğinde seyirci olarak stadları, salonları dolduran bizler, sporcu kimliğimizi yakamıza takamıyoruz. “Zamanım Yok” kavramı her zaman herkesin dilinde. Şöyle bir düşündüğümüzde, aslında ne kadar çok vaktimiz olduğu gerçeği kendimizi kandırdığımızı ortaya koyacaktır.
Halı saha maçları var Allah’tan da, toplumumuzun bir kısmını sporun içerisinde görebiliyoruz. Ya diğerleri? Sporun sadece halı saha maçı olmadığını birilerinin bizlere anlatması gerekiyor. Günümüzde merkezi ve yerel idareler insanlara bu konuda olanaklar sunmaktadır. Koşu ve yürüyüş parkurları, açık basketbol, tenis sahaları, spor aletleri, yeterli olmasa da spor salonları mevcuttur. Bizlere kalan buralardan sağlığımız için azami şekilde faydalanmak. Haftada birkaç gün, en azından yarım saat kadar yapılacak bir yürüyüş, bir salon sporu, bir basketbol, voleybol, tenis maçı sağlığımızda sporun etkilerini bire bir ispatlayacaktır.
Yaşı, işi, sosyal konumu, maddiyatı ne olursa olsun, herkesin sağlıklı bir vücuda ihtiyacı var. Nasıl ki geçimimizi sağlayabilmek için çalışmaya ihtiyacımız varsa, sağlığımızı sürdürebilmek için de spora ihtiyacımız var. Yazımın başlığını işte bu yüzden “Herkes İçin Spor” olarak belirledim. Herkes için uygun olan bir spor mutlaka vardır. Yeter ki bunu isteyelim. Ve mazeretleri bir kenara bırakalım. “Tamam yarın başlıyorum spor yapmaya” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Aman dikkat edin mazeretleriniz bu sesi bastırmasın.
Sağlıklı ve sporlu günler diliyorum. Esenlikle kalın.
Ufuk Özlem