Hizmet-İş Sendikası Manisa Şube Başkanlığı tarafından Yunusemre Belediyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Yunusemre Belediyesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, Manisa 1 No’lu Şube Başkanı Okan Polat, Manisa 2 No’lu Şube Başkanı Tekin Turgut, Afyonkarahisar Şube Başkanı Kemal Erkuş, Uşak Şube Başkanı Adil Özdemir, Aydın Şube Başkanı Ahmet Turan, Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Yavuz, Balıkesir Şube Başkanı Savaş Dal, Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Recep Dere, Kütahya Şube Başkanı Sabahattin Ödemiş, Şubelerin Başkan Yardımcıları, HAK-İŞ’e bağlı Sendikaların Manisa Şube ve İl Başkanları ve üyeler katıldı.
“Yunusemre Belediyesin’de Tek Yetkili Sendika HİZMET-İŞ’tir”
Genel Başkan Vekili Halil Özdemir,
“Bugün bu meydanda Sendikamız HAK-İŞ/HİZMET-İŞ’in yıllardır örgütlü olduğu, mevcut geçerli toplu iş sözleşmesinin bitiş tarihine daha bir buçuk yıl bulunan Yunusemre Belediyesi’nde, sendikal yetkimizi düşürmek ve iş barışını bozmak amacıyla yürütülen girişimlere dur demek için toplandık. Toplu iş sözleşmemizin geçerlilik süresi devam ederken, sendikal yetkimizi sarsmaya ve örgütlenme hürriyetini zayıflatmaya yönelik her türlü girişim, demokratik haklara ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı bir davranıştır” dedi.
“HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Türkiye’nin En Büyük Örgütlü İşçi Gücüdür”
Yunusemre Belediyesi’nin bu girişimine asla izin vermeyeceklerini dile getiren Özdemir,
“Türkiye’nin en büyük örgütlü işçi gücü HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası olarak üyelerimizin mağdur etme girişimlerine karşı sonuna kadar meydanlardayız ve sahadayız. Yunusemre Belediye Başkanı Musa Semih Balaban, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarından yayınladığı videoda, belediye bünyesinde Organizasyon A.Ş. adında yeni bir şirket kurduklarını, bu yeni şirketin kurulma sebebini de emekçilere şu andan daha iyi şartlar sağlamak olduğu söylüyor. Yunusemre Belediye Başkanı Balaban’ın bu ifadesi asıl amacını ört bas etmek, yaptığı hukuksuzluğu kılıfına uydurma çabasıdır. Sayın Başkan size soruyoruz: Sendikamızla yapılan hala bir buçuk yıl geçerli olan toplu iş sözleşmesine ek olarak yapılacak protokolle üyelerimizin haklarını daha ileriye taşıma yolu varken, yeni bir şirket kurmak ‘Rüzgarı arkasına almak yerine yelkeni ters açmak’ değil midir? Yine aynı videoda, yeni kurulan Organizasyon A.Ş.’de işçilerin sendika tercihlerini tayin etmek için 11 Ocak 2025 tarihinde sandık kurulacağı ifade edilmektedir. Bu seçimlerin mevzuatta hiçbir geçerliliği ve bağlayıcılığı yoktur. Balaban açıkça sendikal demokrasi maskesiyle, işçinin sesini susturmak istemektedir” dedi.
“Yunusemre’nin Gerçek Emekçilerine Sahip Çıkacağız”
Özdemir, yapılacak sözde sendika seçimlerinin, tehditlerin ve korkuların gölgesinde yapılacağını ifade ederek,
“Zorbalık ortamında gerçek özgürlük yoktur, sözde seçimler tiyatro olmaktan öteye gidemeyecektir. Yunusemre’nin gerçek emekçilerine sahip çıkacağız. Burada yapılmak istenen kaos oluşturarak, kendi yandaş sendikalarını getirmek ve emekçilerin kazanılmış haklarına darbe yapmaktır. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Çalışanların haklarını gasp etmek için girişilen bu oyunları bozacağız. Eğer Sayın Başkan Balaban videoda ifade ettiği daha iyi haklar konusunda samimiyse baskıyla sonuçları malum seçimlere hiç gerek yok, muhatapları buradadır. Üyelerimizin haklarını daha iyi hale getirmek istiyorsanız, gerçekten söylediklerinizde samimiyseniz, çözüm burada” diye konuştu.
“Sendikal Haklarımızı Hedef Alan Her Türlü Müdahaleyi Sonlandırın”
“Yunusemre Belediyesi yönetimine bir kez daha açık bir çağrıda bulunuyoruz” diyen Özdemir,
“Sendikal haklarımızı hedef alan her türlü müdahaleyi sonlandırın. Emeğe ve emekçiye değer veren bir yönetim anlayışı benimseyin. Sendikal mücadelemizi baltalamaya yönelik girişimler karşısında susmayacağız. Yunusemre Belediyesi emekçileriyle dayanışma içerisinde, haklarımızı savunmaya ve iş barışını korumaya devam edeceğiz. Yunusemre Belediyesi'nin yandaş sendikalara üye yapılmak suretiyle işçilerin sendikal haklarını kaos çıkararak yok etmeye yönelik bu uygulaması, iş barışını ve iş işleyişini dinamitlemekten başka bir şey değildir. Bu uygulama, iş yerlerinde huzursuzluğu artırır, işçilerin birbirlerine olan güvenini zedeler ve kolektif mücadeleye dair tüm değerleri yok sayar. İşçiler, sadece belirli çıkarlar doğrultusunda yönlendirilmekle kalmaz, aynı zamanda bağımsızlıklarını yitirirler. Sonuç olarak, hem iş barışı bozulur hem de işin verimli bir şekilde yapılması engellenir” dedi.
“Üyelerimizin Haklarını Savunmak İçin Her Türlü Yasal Mücadeleyi Vereceğiz”
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası olarak buna asla sessiz kalmayacaklarını dile getiren Özdemir, basın açıklamasını şu şekilde sonlandırdı;
“Üyelerimizin haklarını savunmak için her türlü yasal mücadeleyi vereceğiz. Gerekirse tüm işçi sınıfını bu mücadeleye dahil edeceğiz. Üyelerimizin iradeleri çiğnenmeye devam ettiği sürece, biz de sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Biz, işçilerin haklarını savunmak için bir araya gelmiş gücüz ve bu gücümüzle, haksızlıklara karşı durmaya devam edeceğiz. İnsan sevgisi ve hoşgörünün temsilcisi Türk tasavvuf şairi Yunusemre’nin şu satırlarıyla basın açıklamamızı sonlandırıyorum ve basın açıklamamıza katılan herkese en derin şükranlarımı sunuyorum; “Hakkı yemeyin, kul hakkını, Yüce dağlar başına dar olur”
