İstanbul Şişli'de Feriköy Mezarlığı'nda 31 Ekim 2024'te 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi'yi öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan kağıt toplayıcısı Mustafa Örün bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

Bir saat süren ilk duruşmanın sonunda karar açıklandı. Mahkeme heyetinin karar için aldığı toplantı 6 dakika sürdü.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya Şirin Hanilçi'nin annesi Yeter Hanilçi ile babası İbrahim Hanilçi ve ailenin avukatı katıldı.

Rize'de PTT çalışanlarını öldüren zanlısının ifadesi şok etti! Rize'de PTT çalışanlarını öldüren zanlısının ifadesi şok etti!

Tutuklu sanık Mustafa Özrün ise duruşmaya SEGBİS (Sevs ve Görüntü Bilişim Sitemleri) aracılığıyla katıldı.

Duruşmada, İstanbul Barosu avukatları, UCİM derneği avukatları ve Aile ve Sosyal Hizmetlerler Bakanlığı avukatları davaya katılma talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti Aile ve Sosyal hizmetler Bakanlığı'nın katılma talebini kabul etti.

"SÖYLEDİĞİNİZ GİBİ OLDU"

Tutuklu sanık Mustafa Örün hakkındaki iddialar kendisine okunduktan sonra savunma yaptı. Örün, "Ne diyeceğimi bilmiyorum, aynen söylediğiniz gibi oldu. Savunmalarıma ekleyecek bir şeyim yok . Daha önce verdiğim ifadeler doğrudur" dedi.

"BU KATİLİN KIZIMIZI ÖLDÜRDÜĞÜNÜ ÖĞRENDİK"

Baba İbrahim Hanilçi, "Eşim ve kızımla çocuğumuzu aramaya başladık, karakola gittik. Birçok karakola gittik, aranmayacak yer bırakmadık. Daha sonra sabah kolluk kuvvetleri kızımın bulunduğunu söylediler. Bu katilin kızımızı öldürdüğünü öğrendik. Sonuna kadar şikayetçiyim. Ben Mustafa Örün’ü tanımıyorum." dedi.

İLK DURUŞMADA KARAR ÇIKTI

Mahkeme heyeti tutuklu sanık Mustafa Örün hakkında, "Kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme Örün hakkında "Cinsel saldırı" suçundan 30 yıl, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 21 yıl olmak üzere toplam 51 yıl hapis cezasına hükmetti.

NE OLMUŞTU?

6 yaşındaki Elmas Hanilçi, 31 Ekim'de İstanbul'un Şişli ilçesinde kaybolmasından 2 gün sonra gece saatlerinde cansız bedeni bulunmuştu.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin, Şirin Elmas Hanilçi'in cesedinin bulunduğu bölgede detaylı inceleme yapmasının ardından kağıt toplayıcısı Mustafa Örün gözaltına alınmıştı. Örün, emniyette verdiği ilk ifade de Feriköy Mezarlığı içerisinde olayı gerçekleştirdiğini itiraf etmişti.

Tutuklama talebiyle adliyeye sevk edilen Örün'ün daha önceden de suç kaydının olduğu öğrenilmişti. Emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Örün, adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

BOĞULARAK ÖLDÜRÜLDÜ

Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi raporuna göre Şirin'in vücudunda ve dış genital organlarında travmatik bulgular saptandığı, ölümünün ise boğulma nedeniyle oksijensiz kalma sonucu meydana geldiği belirtilmişti.

Hazılanan iddianamede, olayın ardından tutuklanan sanığın ifadesinde, Feriköy'de kağıt toplarken karşılaştığı küçük kızın 100 lira istediğini, kendisinin de yanında para olmadığını söylediğini ileri süren sanık Örün'ün, "Sonrasında yürümeye devam ettim. Bu kız da peşimden gelmeye başladı. Yürüme esnasında benden iki kez daha para istedi. Birlikte Feriköy Mezarlığı'na kadar yürüdük. Ben param olmadığını söyledikçe çocuk, 'Sende para var' şeklinde karşılık veriyordu. Mezarlık dış kapısından içeriye girdiğimde kız da benimle birlikte girdi" dediği belirtilmişti.

Örün'ün ifadesinde, mezarlıktayken kız çocuğunun tekrarlanan para taleplerini reddettiğini, çocuk kendisine hakarette bulununca da sinirlendiğini ileri sürdüğü kaydedilen iddianamede, sanığın, çocuğun üzerindeki eşarbı alıp ağzına tıkayarak cinsel istismarda bulunduğunu, sonrasında da eşarbı boğazına dolayıp çocuğu boğduğunu itiraf ettiği anlatılmıştı.

SAVCI DA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİŞTİ

İddianamede sanık Örün'ün, "bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme" ve "cinsel amaçla çocuğu ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 6 yıldan 21 yıla kadar hapis, "çocuğun cinsel istismarı" suçundan ise 18 yıldan az olmamak şartıyla hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.