6 Şubat pazartesi sabahı televizyonu açtığımda, alt yazıda 11 ilde deprem yaşandığı geçiyordu...
İnşallah can kaybı yoktur diye dua etmiştim.
Ancak vakit ilerledikçe, depremin sebep olduğu korkunç yıkım ve can kaybı hepimizin yüreğini yaktı.
Ülkece bitmek bilmeyen bir kâbusu yaşıyorduk.
Günün sonunda , enkaz altında kalan yüz binlerce canın haberi hepimizi derin bir acıya sevketti.
Sıcak evde oturuyor olmak , gece bir çatı altında olduğumuzu bilmek , enkaz altında ölen ya da kurtulmayı bekleyen yüz binlerce vatandaş varken ; vicdan azabı çekmemize , yemek yerken utanmamıza sebep oluyordu...
Televizyonlarda günlerce ; enkazlar , enkaz altından kurtarılanlar , ölüler, yaralılar, çadır bulanlar , sığınacak bir yer bulamayanlar , bütün ailesini kaybedenler , yüz binlerce insanın çaresiz, umutsuz görüntüleri ...
Bitmek bilmeyen bir kàbusun devamı gibiydi.
Bu felakete yüreği yanmayan kimse yoktu.
Günler sonra enkazdan sağ kurtarılan bir can , büyük bir sevinç yaşamamıza sebep oluyordu.
Kurtarma çalışmaları, gece gündüz devam ediyordu.
Ancak madencilerin enkazlara gelip , kurtarma çalışmalarına başlaması , bir anda umutları artırdı.
O isimsiz kahramanlar , en girilmez denilen enkazlara , kendi teknikleriyle giriş yolu açıp, yüzlerce vatandaşımızı kurtardılar.
Madenciler , arama kurtarma çalışmalarında adeta destan yazdılar.
Başta Hataylılar olmak üzere, depremzedelerin yüreğinde unutulmaz izler bırakıp, memleketlerine döndüler.
Tabi bu arada göçük altında günlerce kaldığı halde , üstü başı tertemiz kurtarılan bebekler , gençler, yaşlı insanlar da yaşanan mucizelerden bazılarıydı.
6 Şubat 2023 Türkiye için, misli görülmemiş bir deprem felaketiydi.
Peki o depremde neler gördük ?
İnşaat sırasında çimento ve demirinden çalınmış, lüks binaların yerle bir olduğunu, alt katı dükkan olan binaların kolonları kesildiği için yıkıldığını,
alt katı fırın , pastane olan binaların betonunun , bulgur gibi dağılıp çöktüğünü...
İşini layıkıyla yapan müteahhitleri tenzih ederek ; Müteahhitlerin parayla ruhsat , oturma izni aldığı, yapılan kaçak katlı binaların, on binlerce insana tabut olduğuna , acı bir şekilde şahit olduk...
İki yılda ne değişti ?
İllerde , deprem toplanma alanı, binaları güçlendirme çalışmaları, planlı kentsel dönüşüm, depreme dayanıklı,az katlı binalar yapıldı mı ?
İnşaat denetlemeleri , düzenli bir şekilde yapılıyor mu ?
O korkunç deprem felaketinden sonra "Sesiniz sesimiz oldu da acaba DUYULDU MU ?"
Deprem felaketinde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum.
Ruhları şad olsun...