Kızılayın kan stoku kırmızı alarm vermeye devam ediyor. Günlerdir gerek sosyal medya hesabından gerek ise yaptıkları açıklamalar ile Kızılay yetkilileri durumun çok ciddi olduğunu ifade etti. Stoklardaki düşüş nedeniyle kan ihtiyacının en fazla ihtiyaç olduğu kalp ameliyatlarının yüzde 30’unun ertelenmek zorunda kaldığı söylendi. Türk Kızılayı Kan Hizmetleri Genel Müdürü Saim Kerman ulusal kan stoku seviyesinin "kritik" kabul edilen seviyenin altına indiğini vurgulayan Kerman, "Kritik seviye Türkiye için bütün hastanelerimiz baz alınarak ve kan gruplarına da bakılarak minimum 52 bin ünite olarak belirlenmiştir. Şu anda kritik eşikteyiz, maalesef 23 bin 824 seviyesindeyiz. Bu oldukça düşük bir rakam" dedi.
DEPREM SONRASI ELEŞTİRİLERİN HEDEFİNDE KIZILAY VAR
Sağlık personellerine göre Türkiye’de her yıl Ramazan ayında kan bağışları azalsa da ulusal kan stoku hiç bu seviyelere gerilememişti. 6 Şubat depremlerinde çadır ve kumanya satmak gibi pek çok uygulamasıyla eleştirilen Kızılay, bu kez de asli görevi olan kan bağışı ve teminindeki sorunlar sebebiyle eleştiriliyor.
Kan tedariki ile yetkilendirilmiş başka bir kuruluş olmadığı düşünüldüğünde, Kızılay’daki stoklarının asgari seviyenin altına düşmesi, ciddi risklere işaret ediyor.
AMELİYATLAR ERTELENMEYE BAŞLANDI
Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Ökten, bazı ameliyatların kan olmadığı için yapılamadığını söylüyor. Dönemsel olarak kan stoklarının azalabildiğini ancak hiç böyle bir dönemin yaşanmadığını söyleyen Ökten, kan ve kan ürünlerinde “ciddi sıkıntı” olduğunu aktarıyor:
Ameliyatların bazılarını erteliyoruz, bazılarında kan bankası zorlukla kan bulmaya çalışıyor; çok ciddi güçlük yaşanıyor. Stoklar hiç bu kadar azalmamıştı.
Sağlık profesyonelleri, Kızılay yönetimine getirilen tüm eleştiriler bir yana, bu krizde yine bizzat vatandaşların mağdur olacağını belirtiyor.
“Evet çadır satmış, şirketler kurmuş ve ihaleleri yandaşlarına vermiş olabilirler ama vatandaşlar kesinlikle Kızılay’ı kan konusunda mahrum bırakmasın.”